"Göze göz, dişe diş"
∞Evin içine girmemizle burnuma gelem rutubet kokusu yüzümü ekşitmeme neden olmuştu. Evin dışı kadar içide eskiydi, yıllardır kimsesiz kalmış, geleni gideni yokmuş gibi havası vardı. küçük, bir artı bir oda şeklindeydi. Mutfak ile oturma odası birdi. Karşımızda eski yıllardan kalma koltuk takımı ve dolap, dolabın içinde tozlanmış tabak ve bardaklar. Aslında birazcık korku evini andırıyordu. Mutfağa göz ucuyla baktığımda, rafların üstü boş, tezgahın üstü kullanılmış bardaklar yer alıyordu.
Doğanın beni dürtmesiyle etrafı süzmeyi bırakıp dediği şeye odaklandım "burada gerçekten kalıyor mu?" Bunu söylerken eliyle etrafı gösteriyordu.Nil'i pek sevmememe rağmen "Yeni taşındığını söylemişti" diye cevap verdim "henüz eşyalarını yerleştirememiştir."
Bu cevabıma Doğa kulağıma eğildi ve kolumu tutup "sende yeni taşınmıştın ama eviniz hiç böyle değildi"
Uyarır tonda "Doğa" dedim "kız duyarsa ayıp olur"
Doğu konuştuğumuzu duymuş olacak ki araya girip "aman Bengi bu nasıl ev, bırak duyarsa duysun" diye fısıltıyla konuşuyordu. Şu an gerçekten komik duruyordu. Bu kadınsı konuşma tarzı kıkırdamama sebep oldu
Doğuyu tutup geriye çeken Varis "senden temiz olduğuna bahse girerim" diye iddia koydu. Bunu duyan Arkın'da olaya girip "500 kağıt benden çıkar" diye elini cebine attı
Doğa, Doğuya ters bir bakış atarak "onunla aynı evde kalan benim, ortaya 1 milyon koyuyorum, cidden giren var mı?"
Arkın, Doğa ile işbirlikçiliğini göstermek için ellerini birleştirerek "sen bir milyon koyuyorsun kesin pistir bu" dedi ve derin bir kahkaha attı "o zaman iki milyon koyuyorum bende"
"Sen de bu iddiaya girmelisin Bengi köşeyi dönersin" diye dalga geçiyorlardı Doğuyla
Doğunun yüzü asılmıştı ama çenesi hala durmuyordu. Onunla dalga geçen arkadaşlarına dönüp "sizi bilmesem en pisi benim diyeceğim de" durdu ve Doğaya döndü tam bir şey diyecekten aniden yumuşadı "sana kıyamıyorum o yüzden sustum" diyerek eliyle ağzına fermuar çekti. Bu hareketi bu aralar fazlasıyla kullanıyordu.
Bu çocuksu ve büyümemiş hallerine gözlerimi devirdim. "Bence şu an makaranın sırası değil" diye uyarıda bulunduğumda bana onaylar bakışı atıp Nil'e baktılar
Nil buzdolabına gidip hepimize birer kola çıkartarak "sarhoş olmak istemezsiniz diye düşündüm" dedi. Elindeki kola şişeleriyle bize doğru gelirken. Her bir kolayı bize uzatırken yüzünde ki gülümsemeyi silmiyordu. Gülüyordu ama tuhaf bakıyordu.
Varis kolayı başına dikerek "viskiyi tercih ederdim" dedi
Nil, tekli koltuğa oturup Varise çarpık bir gülüş attı "bir gün tek gel karşılıklı içeriz" dediğinde tek kaşımı sorgular gibi kaldırdım
Kanepeye otururken "Ben gelirim canım merak etme" diye ters ters söylendim
Yanıma oturan Doğa eğilerek bana destek oldu "sen döversen ayırıyormuş gibi yapıp bende iki üç tane vururum."
"O zaman ben kalkıyorum" dedim kolayı başıma diklerken.
Varis dik dik bana bakıp "saçmalama" der gibi kaşlarını çatıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İKİZİ
Teen FictionHer şey tehlikeli bir hal almıştı Beni ona bakarken yakalamıştı Bana olan ilgisinden nefret ediyordum Benim kim olduğumu biliyor muydu? Ya da ben onun kim olduğunu biliyor muydum? Benim onun peşinde olduğum gibi Oda benim mi peşimdeydi? ∞ Teyz...