1'

67 7 16
                                    

•••

Genç kızın gözleri dışarıda yağan kara takılmışken sandalyenin çekilme sesiyle irkildi. Önüne döndüğünde karşısında oturmuş, atkısını çıkarmaya çalışan arkadaşının komik görüntüsüne gülmeden edemedi. Kız sonunda siyah saçlarını koyu mavi renkli atkıkan kurtardığında arkadaşının ona bakarak güldüğünü ancak o zaman fark etmişti. Arkadaşına yalancı onaylamaz bakışlar atarken sitemle konuştu.

"Hey, hemen gülmeyi bırak. Donmamak için o atkıya ihtiyacım vardı dışarısı buz gibi."

Genç kız arkadaşının saçlarını eliyle düzeltmeye başladığında ikisi birden gülmeye başlamışlardı. İki kız arkadaş bir süre normal bir şekilde sohbet ettikten sonra gelen garsonla sohbetleri kesilmişti. Garson masadan siparişleri alıp ayrılırken genç kız siyah saçlı arkadaşına dönerek arkadaşının neden acil bir şekilde buluşmak istediğini öğrenmeye çalıştı

"Asıl mevzumuza gelirsek. Bu soğukta seni bu kadar acele ettiren şey neydi Amber ?"

Amber arkadaşının sorusuyla durgunlaştığında bir süre kuracağı cümlelerin ağırlığını kendi içinde ölçtü. Ona doğru bakan merak dolu bir şekilde cevap bekleyen mavi gözlere döndüğünde kısık sesle kendinden şüphe ederek konuşmaya başladı

"Şu yeni çocuk, Xavier. Onu hiç gözüm tutmadı. Açıkçası seni bu kadar etkisi altına alması beni endişelendiriyor Hera."

Sarı saçlı kız arkadaşının söylediklerinin anlamsızlığına hafifçe gülerek karşılık verdiğinde Amber Hera'nın onu ciddiyetini anlamadığını fark etmişti bu yüzden sesini daha da yükselterek kendinden emin bir şekilde devam ettimişti

"O çocuk tehlikeliymiş Hera. Beni endişelendiren bu. Şaka yapmıyorum ne üst dönemler ne de kendi dönemi onun hakkında hiç iyi şeyler söylemiyorlar."

Hera arkadaşının sinirlendiğini görünce gülmesini durdurarak inanmayan bakışlarını takındı. Anında savunmaya geçerken ses tonunu yapabildiğince yumuşak tutmaya çalışıyordu

"Bak Amber endişeni anlıyorum ama Xavier kötü biri değil, sadece fazla kıskanç. Bu sorun olmaz değil mi ?"

"Ya da insanlar onun başarısını kıskanıyor."

Hera'nın duraksayarakve gülümseyerek söylediği iki cümleye karşın Amber ne diyeceğini bilememişti sadece kendinin duyabileceği kısık bir sesle

"O adam senin gözünü boyamış."

Dediğinde Hera anında arkadaşına yaklaşarak

"Duyamadım."

Demişti. Amber ne yapacağını bilemeyerek arkadaşının masanın üzerindeki elini tutmuş ve ılıman ses tonuyla

"Bak Hera şunu bilmek istiyorum. Benden lütfen saklama. Onunla sadece arkadaş mısınız yoksa daha fazlası mı ?"

Hera arkadaşinin sorduğu soru üzerine telaşlanırken Amber bunu fark etmiş ve Hera konuşmadan önce son bir kere uyarma ihtiyacı hissetmişti

"Yalan yok Hera. "

"Tamam, ama kızmak da yok"

Amber arkadaşına kafasıyla onay verirken içindeki endişe git gide büyümüştü. Onu buraya çağırmaktaki amacı arkadaşının o adama karşı hisler beslenmesini engellemekken Hera'nın söylediği şeylerle ise çoktan geç kaldığını fark etmişti.

"Biz Xavierle bir süredir çıkıyoruz. Yaklaşık iki haftadır."

Amber arkadaşına inanmayan gözlerle bakarken ağzını açmıştı ki Hera ondan önce davranıp savunmaya geçmişti

"Amber biliyorum her zaman benim iyiliğimi istersin ama Xavier iyi biri. Gerçekten o..."

Hera duraklama yaşadığında boğazında bir şeylerin düğümlendiğinj hissetti. Eli suya giderken Amber çaresizce ne demesi gerektiğini düşünüyordu. Hera suyundan bir yudum aldıktan sonra devam etti.

"O, Alec gibi değil. O iyi birisi."

Amber sonunda yeterince düşünmeden aklındakileri söylediğinde yanlış yaptığını biliyordu fakat doğrusunun da ne olduğunu bilmiyordu.

"Hayır, Hera. O çocukta yanlış olan bir şeyler var. Alec'ten sonra yıkıldın ve belki sadece tutunacak yeni bir dal arıyorsun. Onu yeterince tanıyor musun ki ? Beni dinlemelisin Hera o iyi birisi değ-"

"Onu seviyorum Amber. Bu yeterli değil mi ?"

Hera, Amber'in sözlerini oldukça kaba bir şekilde kestiğinde ortamda bir sessizlik oluşmuştu Amber kısa süreli sessizliği bozmak için ağzını açtığında onu durduran şey Hera'nın çalan telefonuydu. Hera arayan kişiye baktıktan sonra çağrıyı hızlıca cevaplayarak kulağına götürdü.

"Arkadaşımlayım."

"Ah tanımazs-"

"Adı Amber. Aynı derslere giriyoruz."

"Ah tamam özür dilerim daha önce söylemeliydim."

"Tamam geliyorum."

Hera telefonu kapattığında Amber'in inanmayan bakışları eşliğinde hızlıca çantasını masadan almış ve ayağa kalkarken Amber'in konuşmasına izin vermeden sözcükleri ardı ardına sıralamıştı

"Bak sözünü kestiğim için özür dilerim Amber. Bu konuyu sonra konuşalım."

"Daha sakin bir zamanda."

Amber arkadaşına umutsuzca ve ne diyeceğini bilemeden bir süre baktığında Hera ona en içten gülümsemesini sunmuş ve Amber'i masada tek başına bırakarak hızlı adımlarla kafeden çıkmıştı.

•••

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yara bandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin