Üç çok yakın arkadaşız. Çocukluğumuz aynı mahallede erkeklerle top oynarak gecti. Ben Galya yani adım Galya. Biraz acayip dimi. Arkadaşlarımın adları da Derin ve Su. Biz ilkokulu ve ortaokulu aynı okullarada aynı sınıflarda okuduk. Hiçbirimiz çok çalışkan değildi ama tembel de değildik. Ders çalışmaz top oynardık. Sırf okuldan sonra oyun oynamak için dersi iyi dinler ve anlardık. Bu iyi bi özellik değil farkındayım ama tembel de degildik. Neyse zaman geçti. İlk ve ortaokul bitti ve lise. Lise hiç iyi bi dönem değildi. Bizim için. Çünkü ayrılmıştık. Farklı ama güzel liseleri kazanmıştık ama ayrıldığımız için tek düşüncemiz lisenin bitmesi ve üniversiteyi birlikte okumamızdı. Biz küçükken her hayalimiz üniversiteyi birlikte aynı yerde okumamız ve aynı evde kalmamızdı. Neyse lise 4'e geçmiştik. Artık sınav zamanı. O zamanlar o yıl sadece 1 kere görüşmüştük o da şu şekildeydi buluşmaya karar verdik karaoke vardi o gece oraya gidecektik. Üzerime bi jean geçirdim üzerine beyaz bi yarım kol T-shirt giydim. Rengarenk bileklilerimi ve kolyelerimi taktıktan ve kıvırcık saçlarımıda çılgıncasına bıraktıktan sonra butilerimi ayağıma geçirdim. Hazırdım, tabii daha kızlar vardi.
Derin saçlarını düz bırakmıştı. Saçı zaten düz ve çok güzeldi. O da mini ve çılgın bir elbise giymişti. Elbise beyazdı. Ayakkabiları açık pembeydi. O da takılarını taktı. Çok güzel olmuştu. Ve Su... Onun saçları da dalgalı. O da saçlarını bıraktı. Bi jean şort giydi ve beyzik bi gömlek giydi. O da takılarını taktı. Kokularımızı sıktık ve herkes ayrı ayrı kendi evinden çıktı.
Karaoke gecesinde buluştuk önce aramızda bi konuşma geçti. Tercihlerimizi belirledik. Üniversite hakkında konuştuk. Yerleşeceğimiz üniversiteler hakkında konuştuk ve bi daha sınavlar bitene kadar görüşmeyeceğimiz icin hayvan gibi delice manyak gibi cılgıncasına üçümüz şarkı söyleyip dans ettik. Ve ayrıldık.
Bütün yıl sınava çalıştık. Tabi arada buluşup kahve içtik. O kadarda değil. Her ne olduysa oldu sınav günü gelmisti. Okunmuş pirinçlerimizi yuttuk ve çok rahat bi havayla sınava girdik. Sınav bitti zaman gecti ve sonuçlar aciklandı. Evet iste bu!!! kazanmıştık. Birbirimizi aradık söyledik sonra buluştuk ve konuştuk. Aynı yerleri tercih ettik ve hayalimizin birazını en büyük bölümünü becermistik. O gun yemeğe çıktık ailecek. Üç aile .her zamanki gibi zaman gecer ve artik ailemizden ayrılıp gidecektik. Bu arada ailelerimiz tanışıyo hatta aile dostuyuz komşuyuz çok yakın üç aileyiz ve ailelerimizle birlikte yola çıktık
İzmire vardik bir ev tuttuk. Üçümüze ait dekore ettik ailelerimiz sayesinde. Ve artik üniversiteye başlıyorduk. Ailemiz yoktu. Üçümüz vardik. Neyse eşyalarımız evimiz odalarimız herşey hazırdı.Üniversite zamani gelmisti
. İlk gün hepimiz harika bir sekilde hazirlandik. Ben mini bi etek giydim. Üzerine renkli bi kazak vans ayakkabilarimi giydim. Küçük çantamı aldım. Derin elbise giydi sari pembe mor mavi turuncu her renk vardi. Elbisede cok canli renkler vardı. Ayakkabısı beyazdı. Su ise pantolon giydi su yesili bi pantolon ve yarım göbeği acık baskıl bi T-shirt giydi. Ayakkabıları neon sarı spor ayakkabıydı. Üçümüzde çok guzel olmuştuk. Okula gittik. Üçümüz ayni sınıftaydık. Bunun icin ayri bi sevindik. Sınıfa girdik. Girer girmez ne görelim. Üç tane taş bize doğru yürüyor. Bu ne yakışıklılık böyle abi dedim. Kızlarda saşırmışlardı. Geldiler ve tanışmak istediklerini aynı sınıfta olduğumuzu söylediler. Tabi biz kendimizi ağırdan sattık hiç pas verirmiyiz . Neyse günler geçiyor üniversiteye alışıyorduk. Evede alıştık. Günler çok güzel geçiyordu ama bir gün Derin okulda bayıldı. Bu arada onun hastalığı var. Hayati tehlikesi de var. Ona iyi bakmamız gerekiyor. Ben ve Su zaten ona karşı cok hassasız. Üzmüyor kırmıyoruz iyi bakıyoruz ona. Bayıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Ailesine haber vermedik. Neyseki bişeyy yokmuş. Hemen taburcu edildi. Eve geldikten sonra Derin'e :
"Burcunun sana selamı var." dedim"Hangi Burcu." dedi
"Taburcu." dedim. Sonra Su ve Derin beni kovaladılar bu kötü esprimden sonra. Odama girdim kapıyı açtılar ve gıdıklamaya başladılar. Hayvan gibi tepiniyorduk evin icinde. Sonra bi baktık kapı caldı
. Hepimiz pijamalıydık. Kapıyı açtık bi baktık alt komşu. 50-60 yaşlarında amca ve teyze gelmiş 'niye koşuyosunuz yavrum oturun ders calışın' diyip indiler mahçup olduk yorduk onları ama biz tepinmeden dayanamazdık ki. Neyse akşam oldu yemek yedikten sonra kahve içip kitap okuyorduk. Bu arada okuldaki üç çocukla tanıştık Ayaz, Mert ve Uzay. Çok iyi arkadaş olduk ama sadece arkadaştık aramızda hiçbişey yoktu. Neyse günler geçiyordu. Biz harıl harıl ders çalışıyorduk. Üniversite zordu ama derslerimiz iyiydi.Bu bölüm biraz uzun oldu. Umarım sıkılmamışsınızdır.
Yazım hatası olabilir. Tekrardan okuyamadım.
;) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iyiydik biz üçümüz
Randomkitabıma pek oy gelmedi.ben kitabın güzel olacağına dair söz vermiştim ve bence güzel de oldu okuyan arkadaşlarım çok beğendiler.lütfen kitabın ilk bölümünü okuyun inşallah beğenip diğer bölümleri de okursunuz. LÜTFEN OYLAMAYI UNUTMAYIN!