2.Bölüm

9.4K 355 186
                                    

"savaş dur!?" Dedim kolunu tutup onu geri çekmeye çalışırken.

"OROSPU ÇOCUĞU SENİ! DEMEK BENİM KARDEŞİME YEMEK BİLE VERMEDİN!" Dedi suratına attığı bilmem kaçıncı yumrukta.

Öyle sert vuruyordu ki o adamın ağzı burnu kan içinde kalmıştı.

Onu geri çekemeyeceğimi anladığım da bağırdım.

"DUR DİYORUM SAVAŞ!" Aynı anda sehpanın üstündeki vazoyu yere atmamla bütün bakışlar bana döndü.

Üvey babam ise çoktan bilincini kaybetmişti.

"Gidelim." Dedim gözümden akan yaşları silerken.

Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Bir şeyin yok değil mi?"

Dedi gözleri ile vücuduma bakarken.

"İyiyim." Dedim ve onu beklemeden evden çıktım.

Arkamdan gelerek arabayı açtı. Bir kaç adamın üvey babamı götürdüğünü gördüm. Sonra arabaya binip kemerimi taktım.

Eve doğru baktığımda annem kapıdan bizi izliyordu. Onunla göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırıp kapıyı kapattı.

Savaşta arabaya bindiğinde yola çıktık.

İkimizde konuşmuyorduk.

"Niye en başından söylemedin?" Dedi sinirle nefes alırken.

Cevap vermedim.

"Afra cevap ver." Dedi sert bir sesle.

"Ne dememi bekliyordun?"

"Bu adamın sana yaptıklarını söyleyebilirdin! Ben içeri girmesem bize söylemeyecektin belki de?" Dedi.

"Sizi ne kadar ilgilendirir ki benim yaşadıklarım!? Sana ne savaş! Sizene!? Ben 17 yıldır tek başımaydım! Şimdi de tek başımayım!"

"Değilsin afra! Sen yanlız değilsin! Annem var, babam var, biz varız! Senin ailen biziz."

"Aile falan istemiyorum ben!" Dedim bağırarak.

Bu yaşıma kadar ailem vardı ama yoktu.

Şimdi de olmasına gerek yoktu.

"İndir beni." Dedim sinirle. Kalacak bir yer bulurdum.

"Saçmalama." Dedi.

"İndir dedim."

"Hiç bir yere gitmiyorsun. Eve gideceğiz ve konuşacağız." Dedi.

Kapıyı açmaya çalıştığımda hızla arabayı durdurdu.

"Delirdin mi sen! Araba hareket ederken kapıyı açmaya çalışmak ne afra!"

"DELİRDİM! ANLADIN MI DELİRDİM! İSTEMİYORUM YAŞAMAK!"

Dolan gözlerim görmemi engelliyordu.

Arkamdan ağlayacak üzülecek kimse yoktu kendimi arabadan atsam kimin umrunda olurdu ki?

Savaş ise donmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Sana ne yaşattı bunlar? Sen daha 17 yaşındasın, hayatın başındasın ve ölmek istiyorsun."  Dedi. Sesi titriyordu.

"Yaşadığım şeyleri orada anlattıklarım sanıyorsan sana kötü bir haberim var." Dedim alayla.

"Duyduklarından daha kötü şeyler yaşadım ben. Aklının alamayacağı şeyler."

"Anlat. Anlat hepsini çözelim birlikte." Dedi.

"Çözemeyiz."

"Herşeyin bir çözümü vardır sen yeter ki iste."

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin