"Fakat ummadığın taş, baş yarar demişler."
∞
"Hadi ama" diye mırıldandım "Bizi tuzağa düşüren kendisi" herkesin bir anda değişmesi ve bu kıza iyi niyet göstermesini anlayamıyordum. Sonuçta her şeyi o başlatmıştı, neden onu affedelim ki! Aynı planı tekrarlamayacağı ne malum.
Ali mırıldanmamı duymuş olacak ki bana dönük konuştu "Beni arayan Nil di, onun sayesinde hepiniz iyisiniz Bengi" ellerini kot pantolonun cebine sokmuş, doktor edasıyla nazikçe konuşuyordu. Bir erkeğe göre gerçekten nazikti. Böyle olaylarda bile soğukkanlı olmayı beceriyordu.
Tek kaşımı kaldırdım "bizi başta tuzağa çekmeseydi, kurtarmasına da gerek kalmazdı" bakışlarımı Alinin üzerinde gezdirdim. Kafasını iki yana sallayıp "kıskanıyor olamazsın dimi" diye tahminde bulundu
"Ortada öyle bir durum mu var?" ses tonum sinirli ve alaycıydı.
Bana cevap vermeden bakışlarını başka yere çevirdi. Gözlerim onunkilerini takip etti ve bir an Varis de durdu. "Senin ve benim arabam dışarıda" diyerek anahtarı Varise uzattı. Anahtar bir süre hava da öylece asılı kaldı.
Varis, "sağ ol" diyerek anahtarı cebine koyarken tekrar Aliye döndü "bu iyiliğini unutmayacağım"
Doğu güldü "oh be sonunda buzlar eridi"
Nil araya atlayarak "O zaman gerçek bir akşam yemeğine ne dersiniz?" dedi heyecanla "size gerçek evime davet ediyorum."
Nilin üzerine eğilerek "bu sefer nasıl bir planın var" dedim.
Bu lafımın üzerinde Doğa beni düzeltircesine "yiyeceğim her lokmadan şüphelenirim." dedi ve Doğuya hayır anlamında başını salladı. Sanırım benimle sadece Doğa aynı fikirdeydi. Diğerleri hemen onaylar gibi bakıyordu.
Arkın başını yukarıya aşağıya sallayıp "gerçekten kuzenim misin?" diye sordu Nile. Bu soruyla yüzü düşen Nil, olayı makaraya vurmayı tercih etmişti. "Bir Kirman olamayacak kadar kimsesizim" dedi ve devam etti "Zafer kirmanın çok zengin olduğunu biliyordum o yüzden parasından faydalanmak istedim. Üstelik beni Akademiye bile kaydetti."
Omuz silktim "yani her şey para ve kariyeri için?"
sorduğum soruya gülümsedi "Herkes sizler kadar şanslı olamıyor" diyerek gözleri dolu dolu konuştu "hayatta kalmak için zeki olmalısın, tıpkı ölmemek için öldürmen gerektiği gibi"
Bir an içim burkuldu. Doğa ile göz göze gelince onun da gözlerinin dolduğunu fark ettim. Gözlerini kapattı ve ellerini başının arasına koyup derin bir nefes aldı. Bunu gören Doğu hemen ona sıkıca sarıldı. İkisinin de aynı yerden yarası vardı. Daha doğrusu hepsinin aynı yerden yarası vardı. Suratıma bakmadan devam etti "Yani anlayacağınız sizi tanımıyordum bile. İhtiyacım olan tek şey para ve okuldu. Onlar kesinleşince zaten hemen polisi aradım"
"yine de" dedi ve durdu Arkın "sağ ol"
Nil, Arkının sağ ol demesine karşılık güldü ve tekrar ortaya laf attı. "akşam yemeğine kimler geliyor?"
pişkince sırttı Ali "bekar kalmak zor, ev yemeğine hayır demem" diyerek cevap verdi. Sinirle gözlerimi devirdim. Elbette gitmeyecektim. Bu kızın sesini duymak istemiyordum. Dahası bana hala tehlikeli geliyordu sanki başka bir şeyin peşindeydi. Açıkcası Varisi istemesinden çekiniyordum.
O benim di! Benim!Arkının da "yeni bir başlangıç iyi olur" demesine kaşlarımı çatıp ona döndüm ciddimisin der gibi bakış attım. Pisçe sırıtıp karnını gösterdi. ve fısıltıyla 'bedava yemek' dedi. Onun bu fırsatçı haline dil çıkarıp suratımı Varise çevirdim. Vereceği cevabı merak ediyordum benim ona baktığımı fark edince dudakları düz bir çizgi haline geldi ve cebinden bir sigara çıkarıp dudaklarına götürdü. Henüz cevap vermemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İKİZİ
Novela JuvenilHer şey tehlikeli bir hal almıştı Beni ona bakarken yakalamıştı Bana olan ilgisinden nefret ediyordum Benim kim olduğumu biliyor muydu? Ya da ben onun kim olduğunu biliyor muydum? Benim onun peşinde olduğum gibi Oda benim mi peşimdeydi? ∞ Teyz...