Asansörde eda ile birlikte olduğumuz kata çıkarken aklımda oluşan tüm soruları cevaplamak istiyordum.Baran ile birlikte aynı işte çalışmak iyimiydi? Kötümüydü? Ayırt edemiyordum aklım o kadar karışıktıki bu soruların cevaplarını arıyordum.
Baran ile ilişkimiz çok karışıktı bazen ne kadar iyi anlaşsakta kavgalar çıkıyordu, Baran sürekli şehir dışına çıkıyor pek benimle vakit geçiremiyordu ve sonrasında çok büyük kavga etmiştik, araya annemin vefatıda girince çöküş yaşamıştım. Babamla memleketimize dönmeye karar vermiştik ben ne kadar istemesemde dönmek zorundaydık. Artık sadece kendi hayatıma odaklanmaya karar vermiştim, baranla da iki yabancı olmuştuk tabi. Memleketimizde eğitim pek fazla ön görülmüyordu, taşındıktan 3-4 yıl sonra tekrar yaşadığımız yere: istanbula geri dönmüştük. Benim duygularım barana karşı azda olsa bitmişti, baranında bana karşı olan duyguları bitmiştir diye tahmin ediyordum.
Ben bunları düşünürken edanın yüksek sesle bana seslenişinden dolayı irkildim.
“açelya” diye seslendiğinde asansörün dışına çıkmıştı, yanıma gelip kolumu çekiştirdi “davetiye falanmı bekliyosun gelsene kızım”
Çoktan olduğumuz kata varmıştık ama aklımdaki yığın sorulardan dolayı farketmemiştim.
“dalmışım ya” dedim birlikte asansörden çıkarken.
“2 gün sonra bir kutlama olucak haberin var dimi?” dedi eda heyecanlı ve meraklı ses tonuyla.
“hayır yok, ne kutlaması?” dediğimde eda çok şaşırmıştı, sanırım ben haricinde herkes bu kutlamayı biliyordu..
“Baran bey çok büyük bir şirketle anlaşma yaptı ve şuan çok iyi gidiyorlar, murat beyde bunu kutlamak için parti gibi birşey verecek” ardından devam etti “kaç gündür ne giysem diye düşünüyorum, sen ne giyeceksin?”
Gerçekten böyle önemli bir olaydan haberim bile yoktu demekki baran pekte gelmemi istemiyordu. “ben gelmem heralde” dedim kararsızlık içindeyken.
Eda dediğim şeyle gözlerini açtı “kızım manyakmısın neden gelmicekmişsin?”
Zaten gitmeyede pek meyilli değildim, haberimde yoktu.
“buna sonra karar veririz” dedim geçiştirmek için, gerçekten cevap vermeye halim bile yoktu. “işimizin başına dönelim” diye ekledim, eda da bana hak vererek olduğu masaya geçti ve dosyalarını kurcalamaya başladı.
Bende sandalyeme oturarak laptopu açtım, bazı çevirelecek dosyalarım vardı. İşe kısa sürede alışmıştım bir kaç gün sonra toplantılarada girmeye başlayacaktım ve bunun için çok heyecanlıydım.
Laptopu incelemeye başlarken telefonuma bildirim düştü, pek aldırış etmemiştim ama bir tane daha düşünce telefonumu masadan elime aldım.
Mesaj bilinmedik numaradan gelmişti, telefona bir kaç saniye 'bu kim be' bakışı attıktan sonra mesaja tıkladım.
0508*******: açelya hanım, partiye geliyorsunuz değil mi?
0508*******: haber veremediğim için özür dilerim.
Mesajları okuduktan sonra baran olduğunu idrak ettim, ne cevap yazacağımı gerçekten bilmiyordum. Kafamı yukarı kaldırdığımda baran hür dikkat bana bakıyordu, bana bakmasını fırsat bilerek elimdeki telefonu masaya koyarak laptopla ilgilenmeye başladım.
Madem asistanıyım bazı şeylerden haberim olması gerekiyordu.
Laptopla ilgilenirken birinin yanıma yaklaştığını hissettim, kim olduğuna bakmak için kafamı hafif yukarıya kaldırdığımda ofiste bir kaç kez gördüğüm fakat daha önce muhabbetimiz olmayan biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YABANCI -ara verildi-
Fiksi Umum"ne kadar yabancı gibi davransakta, kalplerimiz birbirini tanıyor.." 🖤 -Kendinizden daha çok tanıdığınız biriyle iki yabancı oldunuz mu hiç? Birbiri için yaşayan iki yabancının hikayesi..