Lisedeyken bir kitap okumuştum şöyle bir cümle geçiyordu " zamanla anlaşılan tek şey güvenmenin sevmekten daha önemli olduğudur "
O zamanlar çok anlamamıştım ne demek istediğini ama zamanla bu cümlenin bütün hayatımın özeti olduğunu öğrendim.Canavarımı park ettikten sonra kapımı açıp indim , ve önümdeki büyük binaya baktım sonra üzerindeki büyük yazıya " KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI " gözlerimi kapatıp içime derin bir nefes çektim , gözlerimi açtım ve kararlı adımlarımla binanın girişine doğru ilerledim.
Ankara'ya iki gün önce yeni bir görev için gelmiştim , gizliği olan bir görev.
Bir hafta önce başsavcı dan bir telefon aldım , yanına gittiğimde bana bir dosya verdi . İlk defa bir davada askeri timle çalışıcaktım.
" İncila Akel İstanbul Cumhuriyet Savcısı " diye seslendim kapıdaki nöbet tutan askere ismimi duyunca hemen " Buyrun savcım " diyerek kapıyı ittirdi.
Komutanlığın bahçesine girerek ilerlemeye başladım.
Binanın önündeki merdivenlerin bitiminde bir asker beni bekliyordu yanına yaklaşınca elini uzatıp " Teğmen Beyazıt hoşgeldiniz savcım" dedi.
Hemen kafamı salladım ve el sıkıştıktan sonra merdivenleri çıkmaya başladık binanın içine girince etrafı inceledim .
Girişte yukarı çıkan ve aşağı inen merdivenler , sağ tarafta iki tane yanyana asansör,sol taraftada uzun koridor ve odalar vardı odalar büyük ihtimalle dinlemek için kullanılan ortak alanlardı.
Teğmen asansöre yönelip düğmesine bastı çok beklemeden asansör geldi. İçine girince 4 . Kata bastı ve ikimizde kapıya doğru dönüp beklemeye başladık .
Bir kaç saniye sonra Teğmen Beyazıt bana dönüp komuşmaya başladı.
" Tekrardan hoşgeldiniz savcım İstanbul'dan geldiğinizi duydum "
Hemen kafamı salladım ve ufak bir tebessümle konuşmaya başladım . " Teşekkür ederim evet istanbuldan geldim " dedim ama ismini bilmediğim için bir duraksadım oda hemen anladı ve " ismim Atakan , savcım " dedi.
Bende " Memnun oldum bende İncila Akel " dedim.
Tam o sırada asansörün kapısı açıldı. Asansörden çıkınca bizi bir korüdor karşıladı , uzun koridorda ilerledikten sonra bir kapı ve yanında hazırolda bekleyen bir askerle karşılaştık.
Hemen kafasını eğip Teğmen Beyazıt'a selam verdi ve kapıya dönüp iki kez vurdu bende o sırada kapının yanında yazan isme bakıyordum.
ALBAY ALPASLAN KARA
kapıdaki asker geri dönüt alınca kapıyı açtı ve bizim geçmemiz için kenara çekildi Atakan benim geçmem için elini öne uzatıp " Buyrun savcım" dedi. Kafamı sallayıp odaya girdim.
Oda benim adliyedeki odanın iki katıydı. İçeride camın önünde deri koyukahve bir oturma grubu vardı. Hemen yanında başka bir kapı vardı. Albayın oturduğu masa oturma gurubunun çarprazında kalıyordu. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve Atakan ' a dönüp kalın ve otoriter sesiyle " Sen çıkabilirsin Atakan " dedi.
Atakan hemen başını eğilip selam verdi ve " Emredersiniz komutanım " dedi. Odadan çıkıp kapıyı kapattı. Albay bana dönüp daha yumuşak bir ifadeyle elini uazatıp" Hoşgeldin savcı hanım " dedi. Hemen elini tutup " Hoşbuldum komutanım dedim.
Eliyle masanın önündeki karşılıklı konulan koltukları gösterip " Buyur geç şöyle " dedi. Kafamı sallayıp hemen geçip oturdum. Albayda yerine oturunca " Tekrardan hoşgeldin ben Alpaslan Kara tanıştığıma memnun oldum " dedi.
Bende " Teşekkür ederim bende memnun oldum ismim İncila , İncila Akel " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHTER
Mystery / Thriller" Zamanla anlaşılan tek şey güvenmenin sevmekten daha önemli olduğudur " Cumhuriyet Savcısı İncila Akel Yüzbaşı Ulus Ecevit Akay