Evil Love Appears (BL) Novel ABO

Bölüm 61

Wang Xiaoshan'ı uğurladıktan sonra Fu Xiaoyu, bulaşıkları yıkamayı yeni bitirmiş olan Xu Jiale'yi bulmak için geri döndü. "Wang Xiaoshan gitti mi?" diye sordu.

"Evet," diye cevap verdi Fu Xiaoyu geri dönerken. Xu Jiale'yi gördüğünde gözlerinde şakacı bir ifade belirdi ve vücudu doğal olarak ona doğru eğildi.

"Çok mu içtin?" diye sordu Xu Jiale.

Fu Xiaoyu hemen, "Sarhoş değilim," diye reddetti. Xu Jiale ile daha fazla vakit geçirmek istiyordu.

"Senin için bir banyo hazırladım." Xu Jiale dikkatle Fu Xiaoyu'nun belini tuttu ve sonra onu kaldırdı. "Bir süre ıslanmaya ne dersin?"

"Tamam." Fu Xiaoyu'nun bakışları hâlâ Xu Jiale'yi takip ediyordu.

Fu Xiaoyu'yu küvete yerleştirdikten sonra Xu Jiale oturma odasına yöneldi ve elinde büyük bir beyaz tahta, bir parça kâğıt ve bir kalemle geri döndü.

Bir dakika, beyaz tahta mı?

Fu Xiaoyu aslında banyo yapmak istiyordu ama şu anda, hâlâ biraz çakırkeyifken soyunup mükemmel derecede sıcak küvete girdikten sonra kendini o kadar rahatlamış hissetti ki zihni biraz durgunlaştı. Belli belirsiz bir şeylerin ters gittiğini hissetse de, aptal ve memnun bir şekilde küvetin kenarına oturdu ve "Xu Jiale, banyoda bana katılmak ister misin?" diye sordu.

Xu Jiale küvetin kenarına oturdu ve suya bakmamak için büyük bir çaba sarf etti. Yüzünü başka yöne çevirdi ve beyaz tahtayla Fu Xiaoyu'nun kafasına vurdu. "Fu Xiaoyu, şu tahtaya iyi bak. Kim yazdı bunu?"

"Ben yazdım."

"Peki, üzerinde yazan 'muhteşem seks', 'yakışıklı' ve 'nazik' kelimeleri bana mı atıfta bulunuyor?"

"Evet."

Xu Jiale'nin söylediği her kelimeyle birlikte Fu Xiaoyu'nun yüzü biraz daha kızardı.

"Wang Xiaoshan daha önce beni sorgularken hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandın. Fu Xiaoyu, sanırım bugün düşüncelerinde bir sorun var."

Xu Jiale mırıldandı, ardından beyaz tahtayı küvetin karşısındaki askılığa astı ve "Bu tahtanın önünde davranışlarını gözden geçir" dedi.

Fu Xiaoyu küvetin içinde sıçradı ve doğrulup oturdu. Xu Jiale, Fu Xiaoyu'nun oturup düşüneceğini sanmıştı ama omega'nın parmaklarıyla tahtanın kenarını kavrayarak hevesle, "Xu Jiale, ben düşündüm, sen de... bana katılmak ister misin?" diye sormasını beklemiyordu.

Xu Jiale sessiz kaldı.

Fu Xiaoyu aniden doğruldu. Göğsünde hâlâ su damlalarıyla parlayan iki küçük, güzel renkli meme ucu, loş ışığı kışkırtıcı bir şekilde yansıtarak yüzeyden çıktı.

Xu Jiale'nin boğazı kurudu ve doğrudan bakmamak için başını hafifçe çevirmek zorunda kaldı.

" Hayal gücün oldukça geniş," Xu Jiale bir şey saklıyormuş gibi öksürdü, ardından küvetin yanına plastik bir tahta masa yerleştirdi ve derme çatma bir masa üstü oluşturmak için küveti çevreleyen küçük bir demir çerçevenin üzerine koydu. Üzerine bir kâğıt ve kalem koydu. "Fu Xiaoyu, anlaşmıştık, bu gece adımı 300 kez yazacaksın. Aksi takdirde yemek yemene izin vermeyeceğim. Son yemeğini ödünç aldın; 'Seks Ustasının Aşk Banyosu' için ön ödeme yapmayı düşünmüyorsun, değil mi?"

"Ben..." Fu Xiaoyu'nun yüzü kızardı ve biraz mahcup hissetmesine rağmen, "Seks Ustasının Aşk Banyosu" ifadesini duyduğunda gözleri yeniden parladı.

Sarhoş haliyle, Xu Jiale'nin yorgun sloganına karşı biraz duyarsızlaşmıştı ve çok da utanmıyordu. Aslında, bunu dört gözle bekliyordu.

"Xu Jiale, ben yazacağım," dedi usulca, aşağılanmaya katlanarak.