Evil Love Appears (BL) Novel ABO

Bölüm 70

"Bu iyi mi?"

Fu Xiaoyu aslında doğrudan dışarı çıkmak niyetindeydi ama Xu Jiale'nin yanına ulaştığında durup sormadan edemedi.

" Pekâlâ, daha yakından bakmama izin ver." Xu Jiale kayıtsızca yorum yapmadan önce uzun bir süre dikkatle aşağı yukarı baktı: "Bence bu plaj şortu renk ve stil açısından oldukça moda. Bu kolye de güzel, gümüş rengi oldukça göz alıcı."

Fu Xiaoyu hala yorumlarını duymayı umarak ona baktı, ancak dinlemeye devam edip kendisi hakkında herhangi bir yorum duymayınca gözlerinde bir hayal kırıklığı belirdi.

"Buraya gel." Xu Jiale gülmekten kendini alamadı. Fu Xiaoyu'yu yanına çekti ve yanağını çimdiklemekten kendini alamayarak kısık bir sesle, "Fu Xiaoyu, tüm dolabım içinde en sevdiklerin bunlar mı?" dedi.

Fu Xiaoyu "Evet," diye cevap verdi ama sonra biraz mahcup bir ifadeyle ekledi, "Belki de sadece sana en çok bunların yakıştığını düşündüğüm içindir."

"..." Xu Jiale alınsın mı yoksa eğlensin mi bilemedi ama tepki veremeden içini gizli bir sevinç kapladı.

Dolapta hemen Fu Xiaoyu'nun giydiğinin neredeyse aynısı olan bir plaj şortu ve beyaz bir tişört buldu. Sonra hiç telaşlanmadan Fu Xiaoyu'ya doğru yürüdü, elini tuttu ve gülümseyerek, "Hadi gidelim genç ruhlu adam," dedi.

...

İskeleye giderken Xu Jiale sevdiği bir barbekü mekânı buldu ve çeşitli kuzu şiş, pirzola, böbrek ve kalamar sipariş etti. Ayrıca Fu Xiaoyu için birkaç şiş enoki mantarı ve tofu ruloları ekledi ve kuzeye doğru yola çıkmadan önce hepsini arabaya doldurdu.

"Burası Kuzey Köprüsü İskelesi mi?" Fu Xiaoyu birden aklına geldi ve "Hepsi terk edilmemiş miydi?" diye sordu.

" Zaten öyle."

Xu Jiale, Kuzey Köprüsü İskelesi'nin etrafındaki bölgeye aşina görünüyordu. Oraya vardıklarında rıhtıma gitmedi ama önce yakındaki bir markete gidip bir kasa buz gibi bira aldı.

Fu Xiaoyu arabada oturmuş, derin bir hayranlıkla pencereden dışarı bakıyordu. İskele sessizdi; dağınık böcek cıvıltıları, gece rüzgârının sesi ve havada belli belirsiz bir deniz kokusu vardı.

Etraf bomboştu ve uzakta başlatılmış ve terk edilmiş bir inşaat projesi gibi görünüyordu. Mekanik kolu havada asılı duran bir vinç tek başına duruyordu.

Yağmurdan sonra yeni temizlenmiş olan gece gökyüzü bulutsuz ve kristal berraklığındaydı. Yıldızlar gökyüzünde asılı duruyordu ve seyrek olmalarına rağmen manzaranın huzuruna ve yumuşaklığına katkıda bulunuyorlardı.

Birden Xu Jiale'nin neden buranın terk edildiğini söylediğini anladı.

"Bu çok güzel."

Xu Jiale arabada arkasına yaslanıp Fu Xiaoyu'nun yumuşak hayranlığını dinlerken hafifçe gülümsedi. Arabayı tekrar çalıştırdığında kasıtlı olarak çok yavaş bir hızda sürdü.

Spor araba uzun yol boyunca yavaşça ilerledi ve gittikçe uzaklaştı. Yamacın sonuna yaklaştıkça deniz meltemi daha da güçleniyordu.

Şehrin ışıkları arkalarındaydı ve çok uzakta görünüyorlardı. Gökyüzü karanlıktı ve yamacın her iki tarafındaki deniz de karanlıktı.

Sonsuz bir galaksinin içine doğru yol alıyorlarmış gibi hissediyorlardı ve aynı zamanda kendilerini denizin kalbinde gibi hissediyorlardı.

Dalgalar, uçsuz bucaksız denizin güçlü kalp atışları gibi uzaktan yamaca doğru yuvarlanıyordu.