Söylesene niçin günlük tutarız? Unutmamak için mi? Yoksa aynı hataları tekrar yapmamak için mi?
Oysa biz sadece mutlu anlarımızı değil mutsuz anlarımızda da günlük tutarız.
∞
Emniyetin içinde, ordan oraya giderek, Varis hakkında bir şey demelerini bekliyorduk. Yarım saat geçmişti. Ne gelen, ne giden vardı. Kimse bir şey demiyor, önümüzden geçip gidenleri seyrediyorduk. İleride ki mesleğimize bakmakla kalmayıp, diğer yandan onlara söyleniyorduk. Bizleri bilgilendirmeden burada beklettileri için!
"Ben dayanamayıp gidip soracağım" diye hışımla kalkan Nil'e aldırış etmeden önüme döndüm. Ayaklarını yere vura vura yanımızdan uzaklaşınca, ben Doğa ve Doğu kalmıştık.
Doğu kaşlarını olayı anlamak ister gibi çattı "Yıkılmış binaların orada size izletilen videolardan mı bahsetti o müdür?"
Kafamla onaylayıp "evet o videolar" dedim. "Aliyle olan videoyu da biliyor musunuz?" sorduğum soruyla birbirlerine baktılar. Cevap verip vermemek arasında gidip geldiler
"Ali ve Varisin kardeşi olduğunu biliyorsunuz yani?" diye tekrar sordum
Doğu bıkkın bir nefesle "evet Bengi biliyoruz, Varis anlattı."
Tek kaşımı kaldırarak yeni bir soru yönelttim. "peki Alinin öz annesi" dedim ve devam etti "şu an Varisle beraber olan Suzan hanım mı?"
Bu sefer sorumu Doğu değil de Doğa cevap vermişti "Bunlar özel konular Bengi şimdi yeri değil " diye kibarca uyarınca, anlayışla karşıladım.
Bir anda sinirlenen Doğu "kim lan bu" diye sinirle ayağa kalktı. "bu olaylar ne zaman bitecek! yeter artık"
"kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor bizimle" dedim
Doğu pişkince sırıttı "Onun bize oynadığı oyunda, biz onu kendi oyunuyla yeneceğiz" dedi.
Doğa cevap vererek "daha kim olduğunu bilmiyoruz" dediğinde, kafamla onu onaylayıp "önce kimlerin olabileceğini düşünmeliyiz" dedim
"bulacağım" dedi Doğu fısıltıyla ve Tekrar yerine oturdu, konuşmak istemediğini belli ederek kafasını aşağıya gömdü.
Tek kelime konuşmuyorduk, Henüz ortalıkta Ali de görünmüyordu. Akşam o ortalıktan kaybolunca bunlar yaşanmıştı. Zaten o ne zaman yoksa o zaman bir şeyler oluyordu. Sonrasında kurtarıcı gibi ortalıkta geziyordu. Tahmin ettiğim tek şey vardı. Bu olayları planlayan kişi, cinayetlerinde asıl sebebiydi! tam konuşacağım sırada koridorun sonunda Varisin anne ve babasını görmemle içimden siktir çektim. Onlara kim haber vermişti?
"Galip bey ve Suzan hanıma kim haber verdi?" diye işaret parmağımla uzaktan bize doğru gelenleri gösterdim.
Yasladığım sırtımı dikleştirip ayağa kalktım. Benimle beraber Doğa ve Doğuda kalkmıştı ki hemen peşlerinde Aliyi görmemizle birbirimize baktı.
"ben hiç birine telefon etmemiştim" diye kendi kendine konuşan Doğuya baktım.
Karşıya bakarak "Ben zaten arayamam" diye cevap verdim
Onlar yanımıza yaklaşınca, ben Doğa ile Doğunun bir tık gerisinde durdum. Beni sevdiklerini düşünmüyordum. Bunu yeterince belli ediyorlardı. Galip bey önce gözlerini üzerimde gezdirdi sonra Doğuya dönüp "ne olduğunu anlat Doğu" sert otoriterini hiç bozmamdan konuşuyordu. Kendisinden taviz vermek istemiyor gibiydi. Doğu kısa bir özet geçerek olayı üstten anlatınca bu sefer Suzan hanım konuştu "bu kızın burada ne işi var?" İğrenerek bana baktığında, Doğa omzunu sıvazlayıp "arkadaşımız Bengi" beni ufak çaplı tanıtınca gözlerimi devirdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İKİZİ
Ficção AdolescenteHer şey tehlikeli bir hal almıştı Beni ona bakarken yakalamıştı Bana olan ilgisinden nefret ediyordum Benim kim olduğumu biliyor muydu? Ya da ben onun kim olduğunu biliyor muydum? Benim onun peşinde olduğum gibi Oda benim mi peşimdeydi? ∞ Teyz...
