Çok özledim... Onları yazmayı... Onlarla birlikte gülmeyi, üzülmeyi ve acı çekmeyi xnxkdkdk... Efenim, bugün Mira Demir'in her bir karaktere ayrı ayrı bıraktığı mektupları okuyacağız. Yazarken duygusal anlar yaşamadım desem yalan olur. Sahne Mira Demir'de... Bir yerlerde bebeğiyle birlikte mutlu olduğunu da söylemek istiyorum ve öyle de hissediyorum.
Kerem Şimşek'e... ( Beni sevdiğini sanan adama ) 💔
Acılarla birbirimize bağlandık. Ne kadar imkansızsa seni sevmek, birlikte olma ihtimalimizde o kadar yoktu. Kalbini deleceğini biliyorum ama bunu yapmak zorundayım. Kerem, o sokak ortasında ' Şansımızı birlikte yaratalım. ' dediğimde bu kadar acı çekeceğimi düşünemezdim. Özür dilerim, sana yaşattığım her şey için özür dilerim. Eğer ölmüşsem bu hayatta en zor sınavları ödemişim demek. Biliyor musun, Kerem, ben hamileyim. Bugün öğrendim. Bugün anne olacağımı öğrendim. Bilmiyorum ama bunu da öğrenmeni istedim çünkü her şeye rağmen yanımda bir dostum olarak kalmanı istiyorum. Ben sana hiç aşık olmadım. Ben hiç senin olmadım. Benim kalbim de ruhumda bir başkasına aitken sana şans vermem en büyük hatalarımdan biriydi. Yandım ben, öldüm Kerem. Beni affet, çünkü ben seni affettim. Seni her zaman iyi bir dost olarak hatırlamak istiyorum. Ve şunu unutma, bu mektup eğer eline geçmişse ben çoktan ölmüşüm demektir. Üzülme, ama sadece ben mi öldüm ? Umarım sadece ben ölmüşümdür. Umarım, başka kimse bu hayattan göçüp gitmemiştir. Ama sadece bebeğimde benimle gitsin istiyorum. Çünkü o daha küçücük o annesiz yaşamayaz, yaşamamalı. Adını bile düşündüm. Adı Yaşam olsun. Benim yaşadıklarımın aksine yaşamayı çok sevsin. Eğer yaşarsam bunları ona öğreteceğim. Sevsin, sevilsin ve vazgeçmesin sevdiğinden... Kerem, ne olur beni affet. Ben hataların doğurdu bir çocukluk geçirdim tıpkı senin gibi ama ben asla senin gibi olmayı seçmedim. Bu yolu sen seçtin. İçindeki o kötülük daha çok ağır bastı ve sen bir cana kıydın. Bunu nasıl yapabildin? O küçücük kızı nasıl öldürebildin? Seni ben affettim ama başkaları seni affetmedi, ne olur hatalarından ders çıkar.
Ukala görünen mavi gözlü çocuk, Elveda!
Mehmet Yılmaz'a... ( Abim olarak bildiğim adama )
Sana yazmak istediğim çok şey var aslında. Kahroldum, sevdiğini kaybettiğini öğrendiğimde kahroldum. Sen benim için sevginin nasıl tertemiz olabileceğini gösterdin. O güzel kalbinle benim hayatımda hiç olmayan abim olduğun için teşekkür ederim sana. O sımsıcak kollarınla her zaman buradayım dediğin için ve beni acılarıma rağmen kabul ettiğin için teşekkür ederim abim. Pelin'i ne kadar sevdiğini gözlerinden bile görebiliyorum. O seni sevdi ama sen onu kaybettin. Hatta en acı şekilde ama ona rağmen yaşadın. Benim hayatım boyunca görüp görebileceğim en harika insanlardan birisin. Unutma, tüm zorluklara rağmen sen, kendin olmaktan vazgeçme. Kendinden ödün verme. Sen, düştüğünde yanında olamazsam Aras'ın yanında ol. Çünkü eğer ben ölmüşsem o da benimle ölmüştür demektir. Buna izin verme. Onu yaşat. Hayatı zehir etmesin kendisine ve birbirinize destek olun. Çünkü ben orada Pelin'le ve bebeğimle sizi bekliyor olacağız. İnanıyorum, başka evrende en güzel haliyle bir yerlerde karşılaşacağız. En sevdiğin işi yapmaya devam et ve çizdiğin her resim senin en sevdiklerinden bir parça taşısın. Mutlu yaşa ve mutlu öl. Elveda, temiz kalpli Mehmet Yılmaz.
Poyraz'a... ( Ölüm ve acıyı öğreten adam )
Sen, yaşarken ölmüşsün. Gözlerine her baktığımda bunu görebiliyorum. Senin yaşadığın her şey ölümle eş değer bunu da biliyorum ama bu yolu sen seçtin, Poyraz. Kötü olmayı sen seçtin. Bunun başka yolları da vardı ama sen bu yolu seçerek bu hikayenin kötüsü olmaya çalıştın ama biliyorum kalbinde küçük, yara bere içinde bir çocuk var. O çocuk hiç iyileşmemiş. O çocuk hiç büyüyememiş. Neden yaptın bunu kendine? Neden o çocuğun yaralarını sarmak yerine başka insanların canını yaktın ? Beni çağırdığın sokak benim yok oluşum olacak. Bunu seziyorum. Orada ne olacaksa olacak ama benim kadar kimse yok olmayacak. Kimse benim kadar ölmek istemeyecek ve kimse benim kadar kahrolmayacak. Benim kaderim, benim kalemim ve benim sonum... Her şeyi ben yazdım. Çünkü yazmak zorunda kaldım. Başkalarının iyiliği için kendimden vazgeçiyorum, Poyraz. Yine olsa bir kez daha düşünmem ve yine kendimden vazgeçerim. Ben kendimi hiç sevemedim. Ben hiç kendim olamadım. İşte bu yüzden belki de ben, kendimden önce başkalarını düşünüyorum ama bebeğim... Evet, Poyraz hamileyim ve sırf bebeğim için ölmek istemiyorum. İlk defa... Ona iyi bir anne olmak istiyorum. Onun da benim gibi kötü bir hayatı olmasını istemiyorum. Umarım o sokak bizim sonumuz olmaz. Elveda, kırık, dökük çocuk!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynanın Görünmeyen Yüzü
Genç Kurgu" Aynalar kırıldı. Cam kırıkları, çocukluğumuzdaki yaraları daha da deşti. "