2.3K 296 272
                                    

Aşklarımmm çok ama çok hastayım.Bu bölüm yedekteydi o yüzden yayınlıyorum ama şu an parmağımı kaldıracak halim yok.O yüzden kontrol edemedim.Eğer kelime hatası ya da anlam kayması varsa bu seferlik affedin.Geçen bölüm de yorumlarınıza cevap veremedim bunun için de çok özür :(

Siz yine güzel yorumlar bırakın ki,ben de hasta yatağımda mutlu olayım.Keyifli okumalar.Öptüm kocaman <3














Sen benim penisilinimsin, beni kurtarıyorsun,

Meleğim,dünyamsın benim

Bense calico kedinim senin,seni görmek için yanına gelen

Sev beni,dokun bana

Sadece seni sevmeme izin ver ~

Bebek odasından tatlı mı tatlı bir ses yükseliyordu.Güneşin sıcaklığı gibi iç ısıtan,pamuklardan daha yumuşak bir ses...

Doyun,gece yarısı 1 sularında uyku sersemi kalktığı uykusundan sıyrılarak yavrusunun odasına girecekken,aralık olan kapıdan görmüştü onları.Jimin kucağında kardeşiyle birlikte bebek odasının içinde yavaşça salınırken,meleklerin tınısını barındıran sesiyle yavruya ninni söylüyordu.Eşsiz bir manzaraydı.Yaşlı omeganın iki yavrusunu da böylesine güzel bir etkileşimde gördüğünde istemsizce gözleri dolmuştu.

Seslenmemişti.Ürkütmemişti çocuklarını.Jimin'in şarkısının bitmesini,kardeşini tüy kadar hafif bir öpücükle beşiğine koymasını beklemişti.Büyük olan küçüğünü usul usul severken sessizce odaya girmiş ve ilk olarak Jimin'in saçlarını okşamıştı.Doyun'u hissettikten sonra ardında bulunca,bir kedi gibi sığınmıştı Jimin.Ağlıyordu...Şu an nedenini bilmese de ağlıyordu...

"Oğlum..."

Jimin burnunu çekerek daha da sıkı sarılmıştı Doyun'a.Omega da hiç sorgulamadan,hiçbir şey sormadan kollarında ağlamasına izin vermişti.Jimin çok güçlüydü.Baş edemeyeceği,altından kalkamayacağı hiçbir şey olmazdı.Ama işte bazen,yağmurda kalmış ıslak bir kedi yavrusuna benziyordu.Güçsüzlüğünü,yorgunluğunu sadece ama sadece anne bellediği Doyun'a gösteriyordu.

"Neden oğlum...neden çiçeğim..."

Nedenini gayet iyi biliyordu.İstemediği evliliğine her geçen gün biraz daha yaklaşıyordu.Ailesi için kendini feda ettiği,yaşamını kökten değiştirecek esaretine çok yaklaşmıştı.Her ne kadar gözü kara,dimdik dursa da evliliğinin böyle başlamasını istemiyordu.Jimin'de babası gibi,abisi gibi sevmek ve sevilmek istiyordu.

"Korkuyorum..."

İlk kez sesli bir şekilde ifade etmişti bunu.Bugüne kadar dökemediği gözyaşlarını,bugüne kadar dimdik durduğu ayaklarının üzerindeki yorgunluğunu dibine kadar hissediyordu.Onu bekleyen gelecekten,her şeyin belirsizliğinden ölesiye korkuyordu.

"Yol ayrımlarına geldiğimizde korkarız oğlum... Sonunu göremeyiz çünkü.Oraya adım atmak iyi mi kötü mü,sonunda güzelliklere mi ulaşacağız yoksa hüsrana mı uğrayacağız bilemeyiz..."

Omega,yüzünü avuçları arasına alıp gözyaşlarını temizlediği oğluna doğru kırık bir gülümseme ile bakmıştı.

"Ben,babanla evlendiğimde iki çocuğu olan dul bir adamla tüm hayatımı geçirmek için yemin ettim.Sonumu bilmiyordum,siz benim başlangıcımdınız.Korkuyordum,sen ve Namjoon beni kabul etmezsiniz diye.Korkuyordum,baban beni hiç sevmezse diye.Sonra hayatıma girdiniz.Siyah-beyaz hayatım renklendi,ilk defa sizinle yaşadığımı hissettim.Mutluydum.Şans mıydı tesadüf müydü bilinmez belki ama o yol,beni sizin bir parçanız yaptı."

Untamable | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin