10. Bölüm

160 5 3
                                    

Lara'nın Ağızından;

Odamdaydım öfkeli bir şekilde bir sağa bir sola doğru yürüyordum.

Bana yaptığı kötülüğe rağmen onu düşünüyordum. o benimle yaşadığı her ne varsa silmişti kalbinden.

Aklıma elime yüzüğünü bırakıp gittiği zaman gelmişti. sinirle "madem sen beni unuttun barbaros şahin bundan sonra bende seni unutup hayatımdan silicem" dedim.

Barbaros'la birlikte olduğumuz zamanlarda bana aldığı her şeyi elime aldım ve sinirli bir şekilde bahçeye çıktım.

Elime benzinle kibrit aldım ve bana bıraktığı yüzük hariç ona ait her şeyi yaktım.

O sırada dumanı gören hüma ve zafer yanıma geldiler.

Hüma "Lara ne yapıyorsun sen ?" dedi korkarak.

"Barbaros'la olan her şeyi hayatımdan atıp yakıyorum hüma" dedim yüksek sesle.

"Yap lan Lara sonuna kadar arkandayım" dedi zafer alayla.

Boğazıma bir yumru tıkalıydı buna rağmen zafer'in dediğine gülümsedim.

Hüma normal bir şekilde zafer'e "canım hadi sen bizi lara'yla yanlız bırak" dedi.

Zafer Hüma'yı yanağından öperek çalışanların yanına gitti.

Hüma benim koluma girerek verandaya getirdi ve sandalyelere oturduk.

Hüma "Lara biliyorum senin için çok zor ama güçlü olmalısın" dedi.

"Biliyorum ama onu unutamıyorum hüma" dedim çaresizce.

"Ben sana demiştim 'o adam sana aşığım diyip sonra seni kandırmasın' diye ama sen beni dinlememiştin" dedi hüma.

"Haklıymışsın hüma keşke en başından beri seni dinleseymişim" dedim gözlerim dolarak.

Hüma "Bunda senin bir suçun yok lara sen değil o üzülsün bundan sonra" dedi.

"İyi ama nasıl ?" diye sordum.

Hüma "Kızım sen avukatsın, güzelsin sana bakan dönüp bir daha bakıyor be o mu bakmayacak. kendine biraz çekidüzen ver bak nasıl peşinde köpek gibi koşuyor" dedi kararlı bir şekilde.

Dolan gözlerimi silip "haklısın kendime çekidüzen vericem ve mesleğime odaklanacağım" dedim.

Hüma "neyse kuzen ben yatıyorum iyi geceler" dedi gülümseyerek.

"Sanada iyi geceler hüma kuş" dedim gülerek. Ve odama çıkıp uyudum.

---

Sabah olmuştu saat 07.30'du kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve üzerime siyah gömlekle ceket altıma beyaz kumaş pantolonumu giydikten sonra aşağıya indim.

Aşağıya indiğimde tüm ailenin kahvaltı ettiğini gördüm ve onlara "günaydın" dedim.

Abim "sanada günaydın abicim hadi otur masaya" dedi.

"Yok abicim geç kaldım adliyeye zaten orada atıştırırım bir şeyler hadi kaçtım" diyerek evden çıktım ve arabama binip adliyeye doğru yola çıktım...

---

Adliyedeydim bana verilen dosyalara bakıyordum o sırada odamın kapısı çalındı "müsaitim gelebilirsiniz" dedim.

Danışmadan bir kız "Avukat Lara hanım toplantı odasına bekleniyorsunuz" dedi.

Dosyaları kapattım ve kıza dönüp "tamam geliyorum" dedim ve odamdan çıkıp toplantı odasına geldim.

Arkadaşım Zehra'nın yanına oturdum ve ona "bizi niçin buraya topladılar" diyerek sordum.

Zehra "yeni bir savcı gelecekmiş eee haliyle aldığımız davalara bakan savcılar değişmiş olacak bu yüzden topladılar bizi buraya" dedi.

2 dakika sonra Başsavcı Turan Bey geldi ve bize dönüp "evet sevgili avukatlar buraya aramıza yeni katılan savcı için geldik" dedikten sonra odaya yeni savcı girdi.

Hassiktir, bu barbaros'un kardeşi Büşra'ydı.

Allah'ım sen beni nelerle sınıyorsun.

Barbaros'u unutmak için mesleğime odaklanmıştım ama bu seferde kardeşi benimle aynı yerde çalışıyordu.

En azından benim alacağım davalarla ilgilenecek olan savcı bu değildi bu yüzden rahattım.

Turan Bey "evet yeni Savcımız Büşra Şahin aramıza yeni katıldı kendini tanıt istersen" dedi.

Büşra "teşekkür ederim başsavcım kendimi çalışacağım avukatlara tanıtmayı tercih ederim" dedi ciddi bir şekilde.

Turan Bey "peki o zaman başlayalım" dedi ve elindeki kağıda bakarak okumaya başladı.

"Zehra Tunç, Nezih Doğan, Selim Güngör, Aleyna Akbaş siz Tahir Şimşek'le çalışacaksınız".

"Leyla Karaoğlu, Cihan Çelik, Kadir Tokdemir, Sera Sönmez siz Damla Haznedar'la çalışacaksınız."

"Demir Kandemir, Nazlı Akçay, Nefes Zorlu ve Lara Eyüboğlu siz Büşra Şahin'le çalışacaksınız" dedi.

Hay ben böyle işin taa ebesini sikeyim.

Az önce onunla yüz göz olmayacağız derken kızla aynı davalarda çalışacaktık Allah Kahretsin.

Turan Bey "toplantı bitmiştir yerlerinize geçebilirsiniz" dedi.

Ve bende odama geçtim...

---

Yazarın Ağızından;

Almanya'dan İstanbul'a gelen uçak uzun bir uçuştan sonra havaalanına inmişti.

Ailesi ile birlikte uçaktan inen Dedektif  Boğaç Kıraçoğlu oğlu Berat'ın bakıcısı Sinem'e "sen berat'ı al bu gece kalacağımız otele götür" dedi.

"Peki Boğaç bey siz nasıl isterseniz" dedi sinem.

Boğaç giden boş bir taksiye el uzattı ve taksi durdu. sinem'le berat'ı taksiye bindirdi ve taksi gitti.

Boğaç ise Lara ve Barbaros'un eskiden yemek yediği restoran'a gelmişti. telefonunu çıkarıp lara'yı aradı. telefon bir süre çaldıktan sonra açıldı.

*Alo* dedi Lara.

*Alo Lara Eyüboğlu ile mi görüşüyorum ?* dedi Boğaç sert bir ses tonunda.

*Evette siz kimsiniz beni niye aradınız ?* dedi Lara meraklı bir şekilde.

*Ben Boğaç Kıraçoğlu barbaros şahin'in kuzeniyim sizinle görüşmek istiyorum* dedi Boğaç.

*Ama ben sizinle görüşmek istemiyorum Boğaç bey onu ne yapacağız peki* dedi Lara sert bir şekilde.

*Görüşmek zorundasınız küçük hanım adliyenin az aşağısında sizi bir arkadaşım bekliyor onunla birlikte eskiden barbaros'la yemek yediğiniz restoranda bekliyorum sizi iyi günler* diyerek telefonu kapattı Boğaç.

Yarım saat sonra Lara Boğaç'ın olduğu restoran'a gelmişti.

Boğaç güneş gözlüğünü çıkardı ve lara'ya elini uzatarak "ben Boğaç Kıraçoğlu barbaros'un halasının oğluyum" dedi.

Lara uzatılan eli tutarak "bende Lara Eyüboğlu memnun oldum" dedi gülümseyerek.

Boğaç gülümseyerek "o şeref bana ait Lara hanım buyrun oturun" dedi.

Lara ve Boğaç yerlerine oturdular. oturduktan sonra Boğaç lara'ya "birşeyler yemek ister misiniz yoksa direk konuya mı geçelim ?" dedi.

Lara "konuya geçelim lütfen" dedi nazikçe.

Boğaç derin bir nefes aldı ve lara'nın ellerini tutarak "evlenelim" dedi...

~~~

Evett bölümü beğendiniz mi ?

Sizce bundan sonra neler olacak ?

Yazar'dan Hepinize sevgilerle görüşmek üzere hoşçakalın ☘️

KANATSIZ KUŞLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin