İntikam Ateşi (Ara Verdi)

~Ateş ve Barut birbirine aittir~

Son Dakika
Tespit edilen iki seri katilin kurbanları artıyor! Katillerin iki kişi olduğu tespit edildi fakat ikisi de hala aranıyorlar!

~Barut
Haberin devamını dinlemeden elimdeki kumanda ile televizyonu kapattım fakat spikerin söyledikleri aklımı kurcalıyordu"Katillerin iki kişi olduğu tespit edildi" biri bensem, diğeri kimdi? Onu kesinlikle bulmalıydım.

~Lilith
Televizyonda yine son dakika haberleri vardı izlemek istemiyordum çünkü hep aynı şeyler vardı ama bu sefer bir şey dikkatimi çekti son dakika yazısının yanında beliren" Katillerin iki kişi olduğu tespit edildi"biri bensem, diğeri kimdi onu bulmalıydım O beni bulmadan...

***

~Barut
Buda bitti diye düşünürken aklımdan 11'i geçiriyordum bununla birlikte olan 11.cinayetimi. Hemen etrafta kalan ve beni ele verebilecek şeyleri temizledim ardından eldivenleri yaktıktan sonra bir kenara geçip sigaramı yaktım ve polislerin gelmesini bekledim yaklaşık 15 dakika sonra polis arabasının ışıkları gözüktü, polislerin sokağa girmesiyle birlikte bende olay yerinden yürüyerek uzaklaştım ve her zamanki gibi beni göremeyecekleri bir yere geçerek büyük bir keyifle şaheserimin kefen torbasına konulmasını izlendim.

Polisler artık işlerini bitirip dönecekleri sırada bende artık eve dönmek üzere yola çıkmıştım ancak gözüme polis arabasının yanında olan birşey takıldı Ah kahretsin! Bu benim bilekliğimdi! Nasıl böyle bir hata yapmıştım aklım almıyordu, Şuan tek temennim polislerin o bilekliği fark etmemesiydi eğer o bilekliği fark ederlerse benimde bulunmam an meselesiydi Ah hayır! Bir polis memuru bilekliği fark etti! Bir dakika, diğer polis memuru artık gitmeleri gerektiğini söyledi ve aralarında geçen konuşma gayet net bir şekilde duyuluyordu;

"Serhat hadi be abi neye bakıyorsun bu kadar gitmemiz gerekiyor bu ceseti adli tıp kurumuna göndermemiz gerekiyor" dedi polis memuru. Dikkati dağılan polis memuru gözlerini bileklikten ayırıp

"Geldik be oğlum patlama bişey gördüm şu tarafta ama senin sayende gözden kayboldu merkeze gidince amire sorarız eğer gidin alın derse gelir detaylı bir şekilde ararız"diye yanıtlayan polis memuru sonunda arabaya bindi ve sonunda rahat bir nefes aldım artık gerçekten eve gitmeliydim!

Eve geldiğimde kıyafetlerimi çıkarıp banyoya girdim Ah lanet kurumuş kan lekeleri! Kuruduğu için o kadar zor temizleniyordu ki neredeyse olanları temizlemek için 1 saat harcamıştım ama yinede tam olarak çıkmamışlardı. Banyodan çıkınca kendime her zamankinden filtre kahve yapmıştım ama süt bitmişti Tanrım! Bugün daha ne kadar kötü olabilirdi ki, Kahvemi alıp oturma odasına geçtim televizyonu açtım ve haberleri izlemeye başladım ama haberlerde öldürdüğüm o şerefsizi görünce sinirle televizyonu kapattım o adam ölmeyi hak ediyordu, Bende hak ettiğini verdim.

Uzun bir süre öylece etrafa bakındım ama telefonumun çalmasıyla birlikte bütün odağım telefona yöneldi arayan Egeydi, her zamanki gibi, telefonu açıp hemen kulağıma götürdüm

"Söyle ege seni dinliyorum"dedim bıkkın bir sesle

"Abi sıradaki isim SERVET KARACA-"derken sözünü yarıda kestim

"Nasıl? Adamı sonunda buldun mu? Yıllardır uğraşıyoruz bu adamı bulmak için nasıl başardın bunu"diye arka arkaya büyük bir heyecanla Ege'ye

"Eh abi var bizimde tanıdıklarımız" diye yanıtladı beni sesinde hafif bir kibirle

"Abi geri kalan bilgileri sana mesaj olarak atacağım tamam mı?

"Olur aslanım bekliyorum mesajını"

İşte bu çok iyi bir haberdi öyle iyiydi ki bugün yaşadığım her kötü olayı bana unutturacak kadar.

Bu adam yani Servet Karaca çocukları 'yetimhane' adı altındaki bir yerde çocukların organlarını daha onlar ölmeden yurtdışında ki zengin iş adamlarına satıyordu çocukları satın alan o zenginler de sanki çocukları sahipleniyormuş gibi yaparak çocukları yurtdışına çıkarıyorlar böylece kimse ne olduğunu anlamıyordu

Ege:
Abi elimizde sadece nerede oturduğu ve ona ait olan iş yerlerinin adres ve bilgileri var

Barut:
Tamam aslanım önemli değil sen bana elinde olan adres ve bilgileri gönder gerisini sonra hallederiz

Ege'nin de gönderdiği bilgilerle birlikte artık bu adam hakkında çok fazla şey biliyorum ama bu bilgiler arasında en çok dikkatimi çekeni bu adamın 8 yıl önce çok ağır bir şekilde yaralanıp ölmemesi çünkü adam karın bölgesine 4, bacak arasına 1 ve vücudunun çeşitli yerlerine pek çok bıçak darbesi almış ama bu benim işime gelir değil mi? Çünkü bu kadar çok bıçak darbesi almış ve pek çok dikiş izi olan bir insan o kadar rahat hareket edemez.

Sabah kalktığımda kendimi çok enerjik hissettim ve hemen kendime güzel bir kahvaltı hazırladım.Tam kahve hazırlamaya başladım sırada evde süt olmadığı aklıma geldi.Markete koşarak gittim ve bu beni daha iyi hissettirdi.
Markete girdiğimde dün benim işlediğim
fakat bunu sadece egenin ve benim bildiğim o cinayet haberi çıktı.

Sütü alıp marketten çıkacağım sırada markettekilerin konuşmasına tanık oldum

"Barut mudur nedir bi bulamadılar gitti şu adamı da böyle giderse dünkü adamın başına gelenler bizim, herkesin başına gelecek"diye söylendi orta yaşlı bir kadın karşındaki kasiyere

"Haklısın valla teyzecim ama baksana adama işini ne kadar profesyonel yapıyor ki yakalanmıyor neyse adamı övdüğümüz konuya bak"diye karşılık verdi kasiyer

Bu cümleleri duyunca dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. Sütü alıp yine koşu yaparak eve döndüm kahvemi yaptım,kahvaltımı aldım ve keyifle yemeğimi yedim belki de bu kadar keyifli olmamın nedeni Servet Karaca'yı bulmuş olmamdır yada markette işimi ne kadar profesyonel yaptığımla ilgili olan kasiyerin benim hakkımda söylediği kısımdır kabul ediyorum kesinlikle ikincisiydi ama kabul edin sizde hiç tanımadığınız birinden işinizi ne kadar iyi yaptığınıza dair birşeyler duysaydınız kesinlikle mutlu olurdunuz.

Selam hepinize merhabalar bu kurgu derste aklıma geldi ahahahahahah
Neyse bende dedim ki neden bunu yazmayayım üzerine fazlaca düşündüm ama ilk kurgum olduğu için fazlaca acemice umarım beğenirsinizzz eğer beğenirseniz beni takip etmeyi ve bu hikayeyi beğenmeyi unutmayınnn