8

21 5 8
                                    


"Bu konular konuşulacak ve beni dışlayacak mısın?"
Tüm gücümle babama doğru bağırırken o da sinirli bir şekilde baan doğru gelmeye başlamıştı ki Robb'un konuşmasıyla duraksadı.

"Pedro!"
Robb uyarı niteliğinde babama seslenince geri yerine oturmuştu.
"Lenora haklı. Bunca olan şeyden sonra ona bir şey açıklamamayı mı düşünüyordun?"

Babam sinirle ve huzursuzlukla nefes verirken Robb'un beni savunması oldukça hoşuma gitmişti.
"Neyi açıklayacaksın? Uyuşturucu sattığımızı mı!?"
Zaten artık emin olduğum şeyi babamın ağzından duymak beni yinede rahatsız etmişti. Belki bir ihtimal her şey düzelir diye ummuştum.

"Sattığımızı değil sattığını."
Robb açıkca babamı bu konuyla itham ederken olan duruma şaşırmıştım.
"Ne oldu, şimdi de beni tamamen gözden mi çıkarıyorsun?"

Robb sıkıntıyla ayağa kalktı ve ellerini pantolonunun cebine sokarak cama doğru yürüdü. Hastanede 1 haftaya yakın yatmış ve daha bugün taburcu olmuştu. Çıktığı gibi konuşmak istemişti ve şimdi de üçümüzde buradaydık.

"Hayatımın sadece bir döneminde bu işe bulaştım. Onda da satıcıydım. Ayrıca çoluğa çocuğa da satmadım. Sen ise bununla var oldun ve olmaya da devam ediyorsun."

Babam yine sinirle ayağa kalktı.
"Bu konuyu konuşmuştuk. Bir anlaşmaya vardığımızı sanıyordum."
"Evet seni görmezden gelmemi istedin bende geldim. Hala da öyle yapmıyor muyum?"

Babam kafa karışıklığıyla Robb'a bakarken ben ise durumu anlamaya çalışıyordum.
"Sen..."
Ne diyeceğimi bilemeyip vazgeçip sustuğumda Robb yinede beni anlamış ve konuşmaya başlamıştı;

"Üniversitede bi dönem sokaklarda kaldım ve bu işe girdim. Sadece bi kaç sene sürdü."
Aslında Robb dediği gibi kullananlara satmış ve bu işe çocukları karıştırmamıştı. Yinede bu onu masum yapmaz, aklamazdı ama bir nebze olsun içimi rahatlatmıştı.

"Kendime çamurda yer edindikçe bu pisliği şehirden kazımaya çalıştım ama..-
Robb konuşmasını babama sinirle bakarken kesti.
"Aması öyle işte. Hükümetin bitiremediği şeyi ben bitiremezdim."

Babam güldü.
"Hadi madem açıkca konuşuyoruz her şeyi konuşalım o halde!"
İmayla ve gülerek konuştuğunda Robb dişlerini sıktı.

"Yerini bil."
Babamdan yaşça küçük olmasına rağmen anladığım kadarıyla ondan daha üst bir konumda olmalı ki her zaman üst perdeden konuşuyordu.

Bu beni rahatsız etmiyordu çünkü her zaman ona karşı ezilip büzülmeme engel oluyor asla beni ezdirmiyordu. Tabi saygısını asla şu ana kadar aştığını görmemiştim. Artık tüm yalanlar ifşa olunca sanırım çamurda nasılsa. yani ben yokken nasıllarsa öylelerdi. Bu garip geliyordu.

"Lenora'nın seninle beraber olmasının sebebi benim. Buna rağmen bana karşı fazla saygısız değil misin!?"
"Sana yerini bil dedim!"

Babamın ağzından çıkanlarla şaşırmıştım. Evet babamın zoruyla onunla tanışmış ve sevgili olmuştum ama daha sonrasında bir şekilde kendiliğinden ilerlemişti. Bunu Robb'un bildiğini bilmiyordum. Uzun süredir içimde tuttuğum bu sır aslında hiç de sır değilmiş.

"Robb?"
Robb yanıma doğru gelirken ayakta olacak şekilde önümde durmuş ve koltuğa doğru biraz eğilip saçlarıma küçük bir öpücük kondurmuştu. Bu onun sorun yok deme şekliydi.

"Ne olduğunu açıklayacak mısınız?"
"Ben söyleyeyim güzel kızım. Sana o kadar kafayı takmıştı ki senin karşılığında beni görmezden gelmeyi kabul etti."

Duyduklarım gitgide şok etkisi yaratırken artık bu durumdan sıkılmıştım. Her geçen gün her geçen dakika, saniye başka bir şey öğrenmekten sıkılmıştım.

vengeful wolf • kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin