Marry:
-Baban öldükten sonra ne hissetin.
-Hiçbir şey
Marry:
-Nasıl yani?
-Hem cinayet yerinde durmaktan zevk alıyordum hem de kendimi boşlukta hissediyorum ve o boşluk hiç doldurulmadı Marry.
...
Marry:
-Bu günlük bu kadar yeter küçük hanımı zorlamayalım.
Çantamı omuzuma aldım ve hemen eve doğru annemle gittim. Geldiğimde kedim dexter yine duvara bakıyordu ve aniden ben de duvarda bir sis gördüm!
-(çığlık)
Anne:
-EMMA NE OLDU?
-Anne bu Riley evet, bu Riley onu gördüm anne yemin ederim! Yüzü tam belli değildi ama o Riley'di eminim.
Anne:
-Hayatım üzgünüm orada kimse yoktu, "ss"senin psikolojik sorunların var.
-Hayır anne gördüm.
Anne:
-Bunu kabulenmek istemeyebilirsin ama bu doğru ücüncü derece akıl hastasısın. Her gece evde bıçakla dolanıyorsun seni görunce üstüme doğru koşup beni öldürmeyi kalkıyorsun.
...
Aradan haftalar geçti, kitabım elimde ve kahve içiyorum kış mevsimindeyiz. Ve hergün Riley'i görüyorum, siyah saçlı üstünde siyah bir elbise var saçları örülı ve elinde kırılmış bir bıçak var. Kendime zarar vermek istiyorum diyor.
...
Aman tanrım bu ses ne?
Riley:
Hissediyor musun? Kalbinde işte orada! Artık sen insanlar gibi değilsin. Seni her geçen gun takip ettim. Ama sen farkında degildin.
...
>> Riley kaybolur
Ahh neden ben neden?
...
Aradan aylar geçti ve Riley'den eser yok sene 1873 sonbahardayız. Dışarıda fırtına var sanki yılardır fırtınadayız. O kadar samimi ki. Yine odamdayım annem Marry ile görüşmeye gitti ben de biraz uzanıyım.
>> ayna birden yere düşer <<
Dexter sen misin?
Riley hafif bir ses tonuyla:
İste beklenen an geldi, bana yaklaş...
