Uzun zamandır yokum diye biraz uzun yazdım
Buyurun bebikler
•°•★•°•"Neden hâlâ uyumadın güzelim?" Armin küçük bir çocuk gibi gülümserken ben ağlamaktan yorulmuş bir şekilde odanın en köşesinde bacaklarımı karnıma çekmiş ve kollarımı etrafına sararak bebeğimi ve kendimi korumaya çalışıyordum.
"Defol git." Armin'in yüzü düştü. Başı eğik bir şekilde biraz durduktan sonra bana yaklaştı ben ise sığındığım duvara daha çok sindim.
"Sana bir hikaye anlatayım mı?" Karşıma oturdu. "İstemiyorum… Bırak beni…"
"Bir gün güzeller güzeli bir kadın varmış. Bu kadına aynı anda iki erkek aşıkmış ama babası en zengin olanla evlenmesi için onu zorlamış ve adamın eline vermiş. Adam iyi birisiymiş ve nazikmiş ama kadın diğer erkeğe aşıkmış. Sonra diğer erkek bir gün ölmüş."
"Bana ne anlatıyorsun?…"
"Lütfen dinle. Nerede kalmıştım?… Evet. Adam öldükten sonra kadın yavaş yavaş eşine ısınmaya başlamış ve bir oğulları olmuş. Her şey çok güzelmiş… Ama daha sonra adam birkaç aptalın sözüne inanmış ve eşini oğullarının gözlerinin önünde öldürmüş… Eğer kadın diğer erkekle evlenseydi hem mutlu hem de yaşıyor olacakmış…" Armin derinlere dalmış ve bir süre tepki bile vermemişti. Öylece boşluğa bakıyor…
"Demek istediğim. Levi yalancı olduğunu anladı. Hikayemizdeki kadınla aynı kaderi yaşamak istemezsin değil mi?"
"Levi öyle bir adam değil. Biz birbirimizi seviyoruz-"
"O adam ve kadın da aşıklardı." Çaresizce bir nefes verdi. "İstediğin her şeyi yaparım. Levi'dan çok daha iyiyim. Levi seni sevse de sana güven veremez! Şuna bak kendi sarayından alınıp buraya getirildin! Bu mu güvendiğin adam!? Oysaki ben buna asla izin vermezdim..."
"Kapa çeneni! Duymak istemiyorum! Levi er ya da geç gelecek ve seni öldürmekle başlayacak." Kin ve nefretle yüzüne baktım. Dışarıdan ne kadar öfkeli görünüyorum bilmiyorum ama Armin'i bile germişti.
"Bebek doğduktan sonra daha anlayışlı olursun."
"Bebeğimden ve benden de uzak duracaksın."
"Ona da babalık yaparım. Senden olan her şeyi severim. Lütfen sadece benim ol..."
"Senin olmaktansa ölürüm daha iyi."
Sinirle ayağa kalktı ve bir şey demeden çıkıp gitti.
Gel artık Levi…
•°•★
(İlahi bakış açısı)
"A-abi-" Levi, Mikasa'ya sert bir yumruk atarak onu yere serdi. "Sana bıraktığım ordu ile ne halt yiyordun Mikasa!?"
Mikasa hızlıca tekrar ayağa kalktı ve eski saygı duruşuna geri döndü. Levi yakasına yapışınca Nemphis ileri atılıp kardeşini durdurmak istedi ama Atum onu tutarak engel oldu.
(Size bir bilgi kurgudaki Atum karakteri benim😎)
"Cevap ver ne halt yiyordun!?"
"Abi ben bilmiyorum…" Mikasa'yı geriye doğru sertçe itip tekrar düşmesine neden oldu. "Ben sana bu görevi eşek ağalığı olsun diye mi verdim!?"
Mikasa rezil olma ve suçlulukla başını eğdi ve artık ayakta durmak için çabalamadı bile.
Levi delirecek gibiydi. Eline ne geçse öfkesinden nasibini alıyordu. Hele ki kimin yaptığını bilememek ve sözde mısırın en güvenli yeri olan sarayında bunların yaşanmış olması kendi gücünü ona sorgulatmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firavun (Levi X Yn)
FanfictionMısır ve Yunan mitolojisi ile harmanlanmıs bir Levixreader!