YENİ HAYAT

40. bölüm *tehlike*

Servet: Osman'ın şirketleri masak soruşturmasından geçirmenize gerek yok, illegal her şeyi yardımcıları imzalar çünkü.

Songül: Umarım doğru söylüyorsundur.

Servet: Komiser, şuan buradayım, yalan söyleme şansım var mı sence?

Songül: Bence yok, sence de olmasın.

Songül toparlanır ve çıkar.

Songül: Gözünüz üstünde olsun.

Memur: Anlaşıldı komiserim.

Songül: Bir sıkıntı olursa ilk beni arayın.

Memur: Tamam komiserim.

Songül emniyete gider.

Songül: Melike, Cevat Karaş'ın telefon sinyalini, oturduğu ev falan neye ulaşabiliyorsan en kısa zamanda bulmamız lazım.

Melike: Tamam abla, hemen bakıyorum.

-5 dakika geçer-

Melike: Abla şuan köy gibi bir yerden sinyal veriyor.

Songül: Çıkıyoruz hemen.

Taylan, Songül ve Bahri çıkar ve köye gelirler.

-araç içi-

Taylan: Ne yapıyoruz?

Songül: Kahvehanede olabilir mi? Tek tek evleri dolaşsak daha çok dikkat çekeriz.

Bahri arabayı kahvenin önüne çeker.

Taylan: Songül sen arabada kal, biz içeri girip soralım.

Songül başı ile onaylar. Bahri ve Taylan içeriye girer, Songül de araçta bunaldığı için arabadan iner. O sırada köyün yaşlılarından 2 kişi geliyorlardır. Köydeki diğer kişiler de Songül'e bakıyorlardır ama gelmeye çekinmişlerdir.

Ayşe: Kızım hoş geldiniz? Kimlerdensin sen?

Songül: Merhaba, ben bu köyden değilim, bizim bir işimiz vardı da, ona geldik.

Ayşe: Hmm, bak senin yüzünde bir nur var, hamile misin sen bakayım?

Songül şaşırır, teyzenin bu kadar hızlı bilmesi onu tedirgin etmiştir, Songül'ün tedirginliğini anlayan diğer teyze lafa girer.

Selma: Kızım korkma, Ayşe'nin hisleri çok kuvvetlidir, bir derdin falan olursa şıp diye buluverir. Anası da böyleydi bunun.

Ayşe: Kız, kardeşiz ya biz seninle.

Selma: E kötü bişi demedim ki, anası da böyleydi dedim.

Gülerler. Ayşe Songül'ün elini tutar. Songül heyecanla bekliyordur, teyzenin ne diyeceğini merak ediyordur.

Ayşe: Kızım, seni çok seven birisi var, onu sakın bırakma, birbirinize sıkı sıkı tutunun.

Songül gülümser.

Selma: Bak korkuttun kızı, yürü gidelim artık.

Ayşe: Sağlıkla kal kızım, görüşürüz.

Selma: Bir ihtiyacınız olursa biz şu köşede ki evdeyiz kızım, arada çay içmeye falan gel.

Songül: Çok teşekkür ederim, iyi günler.

İki kardeş didişe didişe giderler. Songül gülümseyerek yüzüğüyle oynar. Sadi'nin yanına gidip ona sıkı sıkı sarılmak istiyordur. Bu sırada kahveden koşarak çıkan birisini görür, Taylan ve Bahri de peşinden koşarak çıkmıştır. Songül hemen arabaya binip bir sokak ileride adamın önünü keser. Taylan ve Bahri de gelirler hemen. Taylan adama kelepçe takar.