10.Bölüm:Tesadüfün Daniskası

105 10 4
                                    

216,217,218,219,220,221.222.

"Yeter Damla!Allah aşkına sus.Yalvarırım sus."Hangi insan çok pardon düzeltiyorum kaç tane insan yarım saat içinde tam tamına 222 kere'Nasıl ya?' diyebilir?Evet doğru cevap.Tabi ki de Damla.Hayatımda hiçbir zaman delicesine sevdiğim Wattpad hikayelerindeki bir hayata sahip olmadım.Asıl kızın sahip olduğu bir sevgiliye yada başına bela olmuş çok yakışıklı bir serseriye sahip olmadım.Ne bal rengi mükemmel saçlarım oldu ne de güzelliğini ortaya çıkaran şu tatillerde giyilen beyaz keten elbisem.Wattpad hikeyelerine  benzer sahip olduğum tek şey şu deli dolu çılgın...çılgın az kalır manyak en yakın arkadaşlar.Damla; Doğa'nın Umay'ı,Nehir'in Demet'i,Arya'nın Şulesi,Nergiz'in Yasemin'i ve Sinemis'in Gülçin' benim için.

Mete'nin beste yaptığı kafama dank ettikten hemen iki saniye sonra zilin çalmasıyla sınıflara girmek zorunda kalmıştık.Daha heniz Mete'nin partnerim olmasının şaşkınlığını üzerimden atamadan birde Mert'in çocukluk arkadaşı olduğunu öğrenmiştim.Ve eğer Nirvana varsa sanırım O'na ulaştım.Damla ve Öykü öğle arasında halimi anlamış fakat neden bu kadar şaşkın olduğumu çözmeye çalışıyorlardı ki Mert'in:

"Bero'nun partneri şu Uygur Koleji'nden çıkan besteci,çocukluk arkadaşım Meteymiş."demesiyle sorunu anladıklarını sandılar ama durum öyle değildi.Hera da gördüğüm güzel sesli çocuk önce pat diye partnerim sonrada küt diye Mert'in çocukluk arkadaşı çıkmıştı.Günün geri kalanını sanki beni büyük bir balona koymuşlar da etrafı sadece izliyormuşum gibi geçirmiştim.

Sonunda zilin çalmasıyla sınıf büyük bir gürültüyle ayaklanınca hızlıca toparlanıp sınıftakilere:

"Kendinize sahip çıkın.Ve umarım yarın tek parça halinde görüşürüz millet." dedikten sonra soluğu kapının önünde beni bekleyen bizimkilerin yanında aldım.Dördününde sınıfı ilk kattayken benimkinin üçüncü katta olması her seferinde isyan sebebim oluyordu.

"Geldim.Hadi gidelim."bugün servisle gitmeyecektim çünkü ders de kızlara ana fikri 'Acil pijama partisi'olan bir mesaj atınca Öykülere gitmeye karar verdik.

"Ne anlatacağını çok merak ediyorum Beril.Bari ipucu versen?"derken aynı zamanda kolumu çekiştiren Öyküden kolumu kurtardım.

"Sabret,Öykü.Neredeyse geldik."Dudaklarını bükerek önüne dönen Öykü'nün bu haline ister istemez güldüm.Damla'nın yanında kala kala iyice meraklı olmuştu.Son derece ağır başlı olan kızı 3 senede tam bir çılgına nasıl dönüştüdüğümüzü haftada bir düşünüyorum.

"Defne teyzeme haber ver."diye arkamdan seslenen Mert'e dönüp ufak bir öpücük yolladım.Allahtan bizim düşünemediklerimizi düşünen birde üstüne hatırlatan bir Mert vardı hayatımızda.Yoksa cidden halimiz ne olurdu bilmiyorum.Cebimden telefonumu çıkarıp annemi aradım.

"Hıı?"

"Anne, ne kadar ayıp.Daha dün bana 'ha' dedim diye fırça çektin.Hiç yakışıyor mu senin gibi salon hanımefendisine 'hııı'diyerek telefonu açmak."

"Ben uyuyakalmışım sen ise..."

"Kitap okuyordum.Farkımız ne bebeğim?Sonuçta ikimizde bir şeylerle uğraşırken bu tepkileri veriyoruz.

"Pes.Sen kazandın küçük hanım.Ne yapıyorsun bakalım?"Cevap vermek için ağzımı açmıştım ki

"Bırak o sigarayı,Beril.Ne kadar da zararlı annen duysa çok üzülür."diyen Cem'e gözlerimi devirdim.Her annem, aradığımda aynı şeyi yapmak zorunda mıydı bu çocuk?Neyiz biz 13 yaşında sigara içen ergenler mi?

"O Cem'e söyle yeşil çakmağını bizde unutmuş."annemin bilerek söylediğini duyan yanımda ki Cem şekilden şekle girmiş,ne yapacağını şaşırmıştı.Annem Cem'in sigara içtiğini biliyor çünkü bir keresinde halıya düşürmüştü sigarasını ve bir keresinde de koltuğu yakmıştı.Çakmağın da Cem'in olduğunu biliyordu çünkü aramızda sigara içen bir tek Cem vardı.Gülerek anneme cevap verdim.

AYKIRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin