"Bring me to life
I've been living alive
Theres nothing inside
Bring me to life"Kulaklığımdan gelen ses kesilince ofladım. Yoğunluktan dolayı yine şarja takmayı unutmuştum. Şükürler olsun ki az bir yolum kalmıştı yani sıkılmayacaktım. Kulaklığımı çantama koyup yürümeye başladım.
Kafamı kaldırdığımda ise karşımda dörtlü bir arkadaş grubu gülüşerek konuşuyorlardı. Onlara bakıp burukça gülümsedim. Muhtemelen 9 ya da 10. sınıflardı. Kafamı eğip yürümeye devam ettim. Hiçbir zaman sosyal biri olamamıştım. Zaten beni de çok istedikleri söylenemezdi. Zaten bende ona ihanet edemezdim. Düşüncelerimle birlikte okula geldiğimi fark ettim.
12. sınıf zor geçiyordu. 2. önemi bitmesine 3 ay kadar vardı fakat geçen hafta yeni biri gelmişti. 12lere. Bizim sınıfa. Tamam bu o kadar da garip değildi fakat beni her gördüğünde gülümsemesinin ve göz kırpmasının bir nedeni olmalıydı.
Sınıfa geçince çoktan sırama birinin oturduğunu gördüm. Göz devirip sıramın başında beklemeye başladım. Tüm sınıf bana bakıyordu çünkü sırama başkasının oturmasından nefret ettiğimi biliyorlardı. Gölgem üstüne düşünce gözlerini yavaşça yüzüme çıkarmıştı. Gözleri gözlerime tırmandı yavaş yavaş. Koyu mavi gözlerimin en içine baktı çözmeye çalışır gibi. Hafifçe dudakları kıvrıldı ve yavaşça sıramdan kalktı.
Tüm sınıf birbirine bakı sırıttı. Bu demek oluyor ki akıllarında şeytani planlar vardı. Bu planları içinde ve başrolü olmamayı dileyerek çoktan sınıfa giren hocanın anlattıklarını dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Hisler
Mystery / ThrillerGece ve Ay. Hislerini asla tanımlayamayan 2 kişi. En yakınını kaybeden bir arkadaş, bir ikiz. Gerçekler acıdır. Gerçekleri acı kılan yaşantılardır.