"Çarşamba günü dört saat matematik yük olurmuş insana."dedi Bel.
Zoé ve Mabel güldü.
"Harbi olum bir günde dört saat matematik ne demek."dedi ve Bel'i onayladı Zoé.
"Şimdiki ders ne?"dedi Mabel.
"Kimya."dedi Zoé.
Bel kolunu sıraya dayadı başınıda kolunun üstüne koydu.
"Off."☆
Yoğun dersler üzerine çıkış saati gelmişti kızlar yine evlerine dağılmıştı.
Bel'in eskrim antremanı vardı.
Zoé'nin ise birikmiş ödevleri vardı.
Mabel boştu ve büyük ihtimal uyuyacaktı.Bel..
Antremanda açlıktan ölmemek için birşeyler yemiş,ardından da eskrim kıyafetlerini giyip kaskını da eline alıp evden çıkmıştı.
Eskrim kursuna giden metroya binerek kursun kapısına ulaşmıştı.
İçeri girdi ve antremanlar başladı.Elindeki kesici olmayan kılıcıyla rakibine dokunmaya çalışıyordu.
Birinci tur kazanan Bel olmuştu.
İkinci tur rakibi kazanmıştı.
Bel yenilmenin hırsıyla rakibine bakıyordu.
İki olan kazanıyordu ve şuan bire birlerdi.
Koç düdüğünü çaldığı anda kılıçların birbirine değme sesleri salonda yankılanmaya başladı.Bel rakibini yenmek üzereyken gözünün önüne bir görüntü geldi ve etraf karardı.
Kendini,ateşler içerisinde yanarken ve çığlık atarken görmüştü.
Dengesini kaybedip yere düştü,rakibi bundan yararlanarak kılıcını Bel'in koluna değdirerek ikinci turu da kazanmıştı.Bel ne olduğunu anlamaz halde etrafa bakıyordu.
Rakibi kaskını çıkararak Bel'e baktı,"İyi misin?"
Bel anında ayağa kalktı ve soyunma odasına doğru gitmeye başladı.
Ne görmüştü öyle?Zoé♤
Yorgun bir günün ardından sonunda eve gelebilmişti.Okul formasını çıkarıp ,üzerine rahat birşeyler giyip,aşağıya indi.Mutfağa gidip kendine bir sandiviç hazırladı.Hazırladığı tabağı alıp televizyonun karşınıda ki koltuğa oturup, netfilixten rastgele bir film açtı.
_________________________Zoé telvizyonun karşısında uyuya kalmıştı.Üst üste çalan zilin ardından hızla olduğu yerden kalkıp kapının olduğu yere doğru ilerledi.
Kapıyı hızla açtı.Piyano öğertmeni Mrs. Samantha gülümseyerek ona bakıyordu.Mrs. Samantha Zoé 'ye haftada üç gün piyano dersi veriyordu.Ama bugün farklı görünüyordü uzun kahverengi saçlarını sarıya boyamış ve kısa kesmişti.
Beraber babasının onun için dekor ettiği ,piyano çaldığı odaya gittiler.
Zoé piyanonun karşısına oturup,aylardır çalıştıkları parça olan"moonlight sonata 3rd movement "
çalmaya başladı.Hiç hata yapmadan akıcı bir şekilde çalıyordu.
*
Zoé Mrs Samantha 'yı kapıdan geçirdi.Bugün ki dersleri güzel geçmişti.
Artık dinlenmek istiyordu,telefonunu eline alıp bildirimlere baktı.Sınıf gruplarından gelen saçma mesajlar ,çeşitli alışveriş sitelerinden gelen bildirimler...
Zoé Mrs Samantha'nın saat 17.12 'de mesaj attığını gördü.Bildirim üstüne tıklayarak ona ne yazdığına baktı.Mesaja baktığı anda
uzandığı yerden,oturur pozisyona geldi.
Mesajda;"Zoé bugün ki derse gelemeyeceğim" yazıyordu.Nasıl ya ders işlemişlerdi.
Zoé mesajına yanıt olarak."Gelemiyecek misin?"
Bir ,iki dakika içinde yanıt geldi.
" Evet ,acil bir işim çıktı söz veriyorum bugün ki dersi telafi ederiz."
Zoé şaşkın şaşkın telefona bakıyordu.
"Benimle alay mı ediyorsun?"
"Anlamadım?"
"Bugün ki derse geldin ve şimdide gelemediğini acil bir işinin çıktığını söylüyorsun."
"Zoé bugün çok yorgun olmalısın .Ben bugün size gelemedim ve ders işlemedik."
"Hayır yaptık .Hatta saçlarınızı boyamıştınız"
"Saçlarımı mı boyamışım? Zoé bence biraz dinlenmelisin halisülasyon görmüş olmalısın."
Zoé cevap yazmadı.Olduğu yerde öylece durdu rüyamı görmüştü ama gerçek olduğuna emindi.Mrs. Samantha haklı olabilirdi belki de çok yorgun olduğu için halisülasyon görmüş olmalıydı.
Kendini böyle avutuyordu.Tam kafayı koyup uyuyacakken yarına yetişmesi gereken ödevler olduĝunu hatırladı, odasına çıkıp masasına oturdu.
...
Kızlar,Mabel'ın zoruyla buz pateni yapmak için anlaşıp buluşmuşlardı ve şuan buz pistindeydiler.
Giyinme odasında ,dizliklerini ve patenlerini giydikten sonra buz pistine doğru yavaş adımlarla ilerlediler.
Üçüde birbirlerinden ayrılmış kendi hallerinde paten sürüyordular.
"Kabul edin,en iyi ben sürüyorum."dedi Bel.
Bunu söylemesinden ardından daha bir dakika bile geçmeden dizlerinin üstüne düştü.
Zoé ve Mabel kahkalara boğulmuşlardı.Zoé Bel.'e kalkması için yardım etmeye çalışıyordu ama bir yandanda kahkaha attığı için kaldırmakta güçlük çekiyordu.
Ve sonunda ikiside aynı anda yere düştüler.
"Ne gülüyorsun komik mi?"dedi Bel Mabel'a.
ikiside zorda olsa ayağa kalkmayı başarmıştı.
Kayarak biraz ileri gittiklerinde Mabel'ın gelmediğini fark ettiler.
Mabel ,dizlerinin üstüne düşmüştü ve korkmuş bir şekilde boşluğa bakıyordu.
Zoé ve Bel ne olduğunu anlamak istercesine birbirlerine kısa bir bakış attılar.Mabel'ın yanına doğru kaydılar.
"İyi misin?Birşey mi oldu?"diye sordu Zoé.Mabel yüzündeki ifade hala aynıydı.Kafasını telaş içinde iki yana sallayarak,"Hayır,hayır sadece yorulmuş olmalıyım,kaydım ve düştüm,belkide artık eve gitmeliyizdir."Ayağa kalkarak çıkışa doğru kaymaya başladı.
Zoé ve Bel de Mabel'ın peşine kayarken,"İnanmadım şahsen."kendi kendine söylendi Bel.
İkiside farklı bir şey olduğunu biliyordu,lâkin üstünü örtüyorlardı.