KAZGAN-4

51 3 0
                                    

Yakın zamanda bir turnuva düzenleneceğini öğrendim.
Bu turnuvadan sadece birinci olan kişi profesyonel olarak MMA'da dövüşme Hakkı kazanacaktı.
Bu Fırsatı kaçırmak istemiyorum dedim kendi kendime.
Ondan önce yeni hayatıma ayak uydurmam gerekiyordu.
Cerenin babasının ve adamlarının kartlarını kullanamazdım,
Polis heryerde suçluları arıyordu en ufak bir banka işleminde yakalanırdım.
Bende hesapta ki tüm parayı avukata da bir miktar para vererek miras gibi gösterip cerenin hesabına aktardım.
Ceren babasının öldüğünü öğrenince Fazlasıyla üzüldü ama oda benim gibi Gözyaşlarını dışına değil içine dökerdi.
Ne olursa olsun babamı öldürenleri bulucam ve intikamımı Alıcam.
Tamam Ceren alacaksın kapat artık şu konuyu.
Yeni bir eve taşındık.Oldukça lüks bir semtte müstakil bir ev.
Esmayı özel okula yazdırdım. Yeni hayatından çok memnundu.
Yeni arkadaşları onda ki sıcaklığı Görmüş olacak ki ona çok yakın davranıyorlardı.
Bende boş vakitlerimin çoğunu Esmama ayırıyordum.
O benim emanetim ve tek hissimdi.
Tabi birde Ceren vardı,her ne kadar kendime kabul ettiremesemde bana benzeyişi gözü karalığı ilgimi çekiyordu.
Benim katılacağım turnuvanın bayan dövüşlerine de Ceren katılacaktı.
Birlikte antrenman yapıp beraber yemek yiyorduk.
Ilk kez bu kadar kalite yemekler yiyip kaliteli malzemelerle antrenman yapıyordum.
Oldukça garipsedim başta ama bu hayata alışmak Çokta zor değildi.
Hiç bir zaman rahata alışmak istemem ve istemedim.
Benim için ne kadar acı varsa o kadar güç vardı.
Gücümün Tükenmez kaynağı da acılarımdı.
Gözümü her kapadığım da babamın yumrukları ile rakiplerini devirmesini görüyordum.
Numanı Yanıma yardımcı olarak aldım ve emrine otuz adam verdim bir nevi cerenin babasından görevi devir almış oldum ama benim adıma işlerle numan ilgileniyordu. Ben ise hayallerimin peşindeydim.
Günde iki antrenman yapıyordum sabah ağırlık antrenmanı akşam Koşu dayanıklılık Hız ve teknik.
Cerenle harika bir ekip olduk.
Tabi bu bana göre böyleydi onun hislerini de merak etmiyor değildim.
Kazgan demeye başladı bana artık ismimle hitap etmiyordu açıkcası bu daha çok Hoşuma gitti. Alacağı soyadı pekiştirmesi güzel bir şey nede olsa diye düşündüm.
Cerenin ilk dövüş günü geldi ve antrenörlüğünü ben yapıyordum.
Rakibi Brezilyalı çok kıvrak ve esnek biri dövüşten önce onun hakkında uzun bir araştırma Yaptım üst bölgesi çok sağlam yumruklar dan çok iyi kaçıyor ve ani direkleri çok etkili bir çok nakavtı var.
Cerene sert tekmelerle baldırlarına ve diz kapağının tam yanına vurmasını söyledim bu sayede sağlam bir darbe ile dizini kıracak ve işini çabuk bitirecekti.
Bu fikrim onun da hoşuna gitti,
gong!
Sesini duyduğu anda dizinin yanına sert bir tekme geçirdi tek dizinin üstüne Düşen Brezilyalının yüzüne bir dönen tekme çaktı.
Ve yere Uzanan ceset gibi vücut içler acısıydı açıkçası ben bile bu kadar hızlı Olmasını beklemiyordum.
Rakibi çok esnek ve hızlıydı.
Ama Ceren babasını kaybettikten sonra azıcık kalan acıma duygusunu da yitirmişti.
Bu Yüzden kimseye acımıyor ve işini olabildiğince hızlı bitiriyordu.
Ondan bir saat sonra benim maçım vardı.
Isınmaya başladım burada ki rakiplerim mahallede ki veletlere benzemiyordu hepsi tank gibi sağlam ve dayanıklıydı.
Ama ben en iyi olmaya gelmiştim..
Ringe önce ben çıktım insanlar KAZGAN diye bağırıyorlardı.
Daima duymak istediğim tek ses buydu kulaklarımı başka tüm sözlere tıkadım.
Kazganın geri dönüş vaktiydi.
Karşımda Alman bir Dövüşçü vardı.
Gong!
Maç başladı ve üzerime bir kaplan gibi atıldı ardı ardına yumruklar sallıyordu. Bense ringin içinde dairesel şekilde gardımı almış dönüyordum.
Bu erken saldırı tavrı benim gardımı çabuk düşüreceğini sanmasıydı,
Aynı zaman da kondisyonunun düşük olduğunu ve işimi çabuk bitirmek istediğini anlamıştım.
Olabildiğince yoruyordum rakibi direk yumruklarla sürpriz ataklar yaparak burnunu oldukça zedeledim.
Takati kalmamış gibiydi ben ise yeni başlıyordum.
Sol boşluğuna bir yumruk geçirdim.
Gardının inmesi ile solundan sert bir aparkat yemesi bir oldu.
Sersemliğinden faydalanarak art arda direklerle yüzünü hedef aldım.
Çok sert darbeler almış olacak ki yere düştü üstüne çıkıp yumruklamaya devam ettim.Bayılmıştı ben ise yumrukLamaya devam ediyordum.
Kural yok hakem yok. Korkusuzluk tek silahımızdı.
İzleyicilerden öldür öldür diye sesler yükselmeye başladı.
Her ne kadar Öldürmek istemesem de farkında olmadan boynunu kırmışım yaşaması mümkün değildi orada geberdi.
Bir yandan da iyi oldu bir sonra ki rakiplerime göz dağı vermiştim.
Sürekli kapıma menajerler geliyor ve Saçma sapan teklifler sunuyorlardı. Benim derdim ise artık para değil namdı.
KAZGAN ın namını yaymaktı.
Kısa süre de ismim duyuluyordu.
Çünkü benimle dövüşenler soluğu morg ta alıyordu..

Yeni hayatıma adapte olmaya çalışırken sıkıntı ve sorumluluklarım da artıyordu.
İstanbul'un en büyük mafyası olmak dışardan gözüktüğü kadar kolay değildi.
Uyuşturucular,kaçak içkiler,haplar
Benim dediğim ölçüden çıkılmadan ve benden izinsiz Şehre giremezdi.
Dövüşlerden de adım duyulmuş olacak ki insanlar cerenin babasından korktuklarından daha fazla benden korkar oldular.
Cerense babasından sonra iyice Kafayı dağıtmıştı.
Kontrolü ve Paraları bana Bıraktı.
Nasıl oluyorda bana bu kadar güveniyordu.
Üstelik ben bile kendime bu kadar güvenmezken.
Bütün isteklerimi yapacak param vardı ama benim hayallerime giden yol para ile satın alınmıyordu.
Emek verip saatlerce ter Döktüm.
Darbeler aldım,ağrılar Acılar çektim.
Hem kardeşime daha iyi bir hayat sunabilmek hemde KAZGAN ismini yenilmez yapabilmek için uğraştım.
Kardeşime Vaad ettiğim hayatı sunmuştum.
Sıra kendi hedeflerimdeydi.
Aynanın karşısına geçip dişlerimi birbirine geçirdim.
Aç bir kurt gibiydim.
Kavga ya aç.
Galibiyete aç.
Savaşa aç.
Bu iş spor salonları ile olacak iş değildi.
Eskiden antrenman yaptığım harabe eve düzen getirdim ağırlıklar kum torbaları fitness aletleri.
Cerenle birlikte orada çalışıyorduk Üzerimize içi ağırlıkla doldurulmuş Sırt çantası Alıp sahil boyu koşuyorduk.
Bu yeni işimden dolayı adımın duyulması ile birlikte Başıma aldığım bela ve Tehlikelerde büyüyordu.
Evde Olduğum sürece güvendeydik.
Ama buraya cerenle yalnız gelmiştim ve bunu fırsat bilen cerenin ailesinin düşmanları peşimize takıldı.
Her zaman salona sakladığım silahım vardı.
Cereni arkama alarak sus işareti Yaptım.
Dışarıdan fısıltılar duyuyordum.
Binanın etrafını sarıyorlardı.
Buraları benden iyi kimse bilemezdi
Burada doğup büyüdüm ben.
Evin üçüncü katındaydık ve sesler alt kattan geliyordu.
Dışarıdaki arabalara bakılırsa kalabalıklardı.

Bizse arabayı sahilin diğer tarafına park etmiştik.
Binanın Altın'da Bodrum katında Yeraltı tüneline çıkan çok eskiden kullandığım bir kapı vardı.
Oraya ulaşmak tek şansımız gibi görünüyordu.
Silahı belime koydum ve cerenin kulağına fısıldadım.
Olabildiğince sessiz ol silah kullanmadan adamları bayıltarak bodruma inmek zorundayız.
Iki uzun boylu kalıplı adam yukarı doğru çıkıyordu birini sen birini ben almalıyız.
Biranda arkalarından çıkıp boyunlarını kırarak yere serildiler oldukça sessiz olmuştu silahlarında ki susturucular işimize yarayabilirdi.

Silahları Alıp birini cerene uzattım
Tam silahtan anlar mısın diyecekken
Arkamdan gelen Adam'ı tek atışla indirdi.
Etkilenmedim diyemem beni her geçen gün daha da şaşırtıyordu.
Bu soğukkanlı ve cool tavrı aynı zaman da gözlerimi popomdan ayırmayışı da işin tuhaf boyutuydu tabi.
Küçüklüğünden beri çıt kırıldım Kızlardan nefret edermiş bu halinin Örneği bu olsa gerek ama kimi kızlar tamamen erkek gibidir Bakımsız kavgacı kimi de çok narin.
Ceren ise hem bakımlı hem sexi hem güzel hemde bir çok yeteneği var.
Sanırım benim kız versiyonum diye Özetlesem daha iyi olacak.
Ama şimdi bunları düşünmenin Sırası değildi.
Merdivenden sessizce iniyorduk ki Karşımızda en az on adam bize silah doğrultmuş bekliyordu.
Silahları atmazsak bizi burada öldüreceklerini söylediler başka çaremiz yok gibiydi.
Ellerimizi kelepçeleyip Başımıza siyah bir poşet geçirerek arabaya bindik ağzımızıda bantlamışlardı.

Bir saate yakın yol gittikten sonra toprak kokan bir yere geldik yerler hafif çamurluydu demek ki yağmur yeni yağmıştı.
Bu toprak kokusunun sebebi de belliydi.
Muhtemelen boş bir ilçeye gelmiştik Çatalca olabilir diye düşündüm.
Etraftan köy kokusu alıyordum.
Çok sürmeden bizi bir bodruma indirdiler.
Cereni ve beni ellerimizi kelepçeli yere çivili demirden sandalyelere bağladılar.
Burası resmen işkence merkezi gibiydi.
Türlü türlü aletler makinalar vardı.
Içimde sinirle Karışık bir korku hissettim işte onların delikanlılığı bu kadardı.
Dövüşten çekilmemi söylediler.
Bu benim belkide profesyonel MMA ci olabilmek için tek şansımdı.
Ya dövüşü bırakacaktım
Ya da onlar dövüşemeyecek hale gelene kadar beni misafir edeceklerdi..
İçimde hiç bu kadar hissetmediğim bir sinirle yemin ettim.
Bu konuşan adamın kellesini pitbulllara yedirecektim..

YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLIYORUM ☺️

KAZGANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin