27.bölüm

1.5K 39 11
                                    

Kapıyı açtım ve mumlarla ve gül yapraklarıyla salona doğru bir yol çizilmişti ilerledim. Birkaç adım sonra bir buket beyaz gül vardı eğilip elime aldım ve kokladım. İçindeki notu görünce heyecanla açtım *sana her dilde seni sevdiğimi söylemek isterdim ama sen benim dilimden anlıyorsun :)*

Çiçekleri alıp ilerlemeye devam ettim. Salonun girişinde bir kutu duruyordu eline alıp açtım içinden küçük oyuncak ayı çıkmıştı kutudan çıkarınca kucağına bir not yapıştırılmıştı *beni özledikçe bakman dileğiyle senin küçük ayın :)*

Yolu yürüdüm ve salonda iki beyaz koltuğun arasındaki orta sehpanın üzerinde kırmızı bir örtü gördüm. Örtüyü kaldırdım altından ise bizim etkinliklerde çekindiğimiz bir sürü fotoğrafı cam sehpanın üzerinde gördüm. Gülümseyerek baktım.

Ardından yolu yürüdüm ve karşımdaki balkona çıktım. Beni Bora karşıladı. Dizinin üzerine çöktü ve "Seni aya benzeterdim bembeyaz ve saf, masum yüzünden ama kendime kızdım ay zaten vardı. Senin gülüşünün içimi ısıttığını anlayınca seni güneşe benzettim lakin herkes seni görüp senle ısınır diye vazgeçtim. Seni gökyüzünde yeryüzünde bir çok şeye benzetebilirim ama hiç bir şey senin kadar güzel ve kusursuz olamaz. Sen diğer hiç bir şeye benzemiyorsun ki EŞSİZ bir parçasın ve seni ilk ve tek gören olmak için şu fani ömrümde feda etmiyeceğim inan ki hiç bir şey yok. Seni canımdan öte seviyorum sen benim kanımsın nefesimsin kalbimsin sensiz yaşayamam ki Betül. Benim Betülüm olur musun? Seni çok seviyorum." Deyip ayağa kalktı ve elini bana uzattı.

Uzattığı elini tuttum ve ona gülümsedim akan tek damla göz yaşım yanağıma kavuşamadan sildi ve gözümden öptü "sen bu incilerini sakla olur mu?" Dedi gözündeki yaşla ona sarıldım ve "seninim Bora bir ömür kadar kısa bir süre sende benimsin. Tuttuğum bu elini hiç bırakmamak dileğiyle." Dedim.

Uzun bir sarılışın ardından dudaklarına özlemle bir öpücük bıraktım elleri belimi buldu. Güzel ve uzun bir öpücüğün ardından ayrılınca boynuma da bir öpücük bırakıp "hadi gel yoksa iyi şeyler olmaz." Dedi yürümeyip omuz silktim ve "olsun" dedim. Gülümsedi "olucak ama önce bir gel." Dedi elimden tutup mutfağa götürdü. Bizi şık bir masa karşıladı.

Beyaz masa örtüsü kızımız güllerle ve mum ışığıyla süslenmişti. Sabah saatlerinde çıkmanıza rağmen buraya gelmemiz biraz zaman almıştı ve ben iyice acıkmıştım. Bora sandalyemi çekip oturmamı bekledi oturdum o da karşıma oturdu ve yemeye başladık. Yemek bitince sofrayı birlikte toplayıp salona geçtik.

Bora koltuğun köşesinde ki battaniyeyi üzerime örttü ve "ben beş dakikaya geliyorum sende bir şeyler seç." Dedi ve kumandayı verip gitti. Mutfağa girdi. Hızla televizyonu açtım ve seçeneklere baktım. Güzel bir romantik komedi filmi buldum. Aslında korku izlemek vardı ama hamilelik işte. Elimi karnıma attım ve geri yaslandım.

Salona elinde birşeylere Bora girdi. Çay, mısır, çikolata, bisküvi ve birkaç çeşit daha atıştırmalık getirmişti. Orta sehpaya bırakıp yanıma oturdu. İkimizin çayınıda aldı bana uzattığı beyaz kupayı aldım. Kucağıma da mısır kasesini aldım.

Filmi başlatıcakken Bora "orası benim yerim." Dedi ona anlamayarak döndüm ve "neresi senin yerin?" Dedim. Kucağımdaki mısır kasesini işaret edip "orası ben uzanıcaktım." Deyince ufak bir kahkaha attım ve "ama film?" Dedim. Düşünür gibi yapıp "bu seferlik bir şey demiyorum o zaman." Dedi ve filmi başlattık.

2 saatin sonunda film bitmişti ve saat 6 olmuştu. Bora bana dönüp "üzerini değiştirde yürüyüşe çıkalım." Dedi. Gülümsedim ve "ama kıyafet getirmedim ki." Dedim. Elimden tutup üst kattaki odalardan birine soktu içeride büyük bir yatak bir dolap ve banyo vardı. Yatağın karşı duvarında ise ormanın eşsiz manzarası. Beni dolabın önüne getirip iki kapağını açtı ve "istediğini giy. " Dedi.

Elini bıraktım ve kıyafetleri inceledim sonunda spor bir takım buldum.

Üzerime giyicekleri seçince banyoya ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerime giyicekleri seçince banyoya ilerledim. Bora kolumu tutup "yardım edebilirim" dedi. Gülüp "çok sağol ben hallederim." Deyince çocuk gibi omzunu silkti ve sen bilirsin yaptı. Giyindim saçımı da toplayıp banyodan çıktım.

Borada üzerine siyah bir spor takım şişme mont giymişti. Elindeki beyaz montuda giymem için tuttu üzerime giydim ve aşağı indik. Evden çıktık ve orman yoluna doğru yürüdük. Bira kolunu uzatınca koluna girdim. "Betül" efendim anlamında başımı salladım ve ona baktım "beni seviyorsun dimi şimdi?" Deyince durdum ve ona baktım.

Nerden çıkmıştı şimdi bu yani seviyordum elbette ve daha birkaç saat önce sarılarak ağlamıştık "o ne biçim söz Bora." Dedim.

Gözlerime çocuk gibi bakıp "seni seviyorum Betül," dedi benden karşılık bekleyince ne olduğunu anladım onu sevdiğimi duymak istiyordu. Onu orda bırakıp yürümeye başladım ve "şimdi böyle diyince ne diyim bilemiyorum." Dedim. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp dümdüz yürüdüm.

Arkadan gelip kolumdan çekti ve "nasıl yani o ne demek sende beni seviyorsun öyle söyliyceksin." Dedi. Güldüm ve "seni seviyorum Bora ağa." Dedim. Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Bir anda hınzır bir gülüşe dönünce ona kaşlarım çatıp baktım "şimdi ufak bir ceza." Diye bana yaklaşınca ileri doğru koştum. Arkamdan hızla gelen bir Bora görünce önüme bakmadan koştum düştüm. Hayır çamura düştüm olucakti.

Bora bana yetişince elini uzattı ve "Betül iyi misin?" Dedi. Sinirle elini tuttum ve kalktım "sence mükemmelim ya canım sıkıldı baktım çamur atlayım bari dedim." Bora elimden tuttu ve yürümeye başladık. Eve gelince direk alt katın banyosuna girip üzerimdekileri çıkardım. Sıcak suyun altına girip güzelce çamurdan ve günün pisliğinden arındım.

Banyoda havlu olmadığını görünce Boraya seslendim efendim sesini duyunca "havlu getirir misin?" Dedim. Biraz sonra elinde havluyla banyodan içeriye Bora girdi. Hızla beni bornoza sardı ve önümü bağladı. Ardından aynanın önüne oturttu "Betül seni mis kokunu çok özledim ben." Diyip boynumu kokladı ve ufak bir öpücük bıraktı gittikçe derinleşince kafasını hafifçe kaldırıp dudağına saldırdım. Önce dilin emip ardından alt dudağını dişledim. Derince inleyip geri çekildi. Kucağına alıp odamıza çıkardı.

Sadece sözümü tutmak için tek gözüm kapalı yazdım.
Umarım beğenirsiniz.
İyi geceler.
Keyifli okumalar :)
Öpüyorum hepinizi bir yıldız alırım.

Bora Bey (ağa?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin