7

64 9 12
                                    

Jisung dan

Gözümü açtığımda yumuşacık bir yataktaydım.

Yataktan kalkmaya çalıştım. Her yerim ağrıyordu. Ben de etrafıma bakınmaya başladım.

Buraya daha önceden geldiğimi hatırlamıyordum. Nasıl gelmiştim buraya?

Gözlerim odanın içinde biraz daha oyalandığında tekli koltuğun üzerinde üzerinde kafası yana doğru eğilmiş birini gördüm.

Gözlerimi ovuşturup baktığımda bu kişinin Minho hoca olduğunu gördüm.

Yataktan zorda olsa kalkmıştım. Hemen evime gitmem gerekiyordu. Buraya nasıl gelmiştim? Neler olmuştu? Hatırlamıyordum. Tek hatırladığım o piç in bana yaptıklarıydı.

Evden çıkmak için kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açıp ayakkabılarımı giydim. Telefonum cebimdeydi.

Kapıyı yavaşça çekip merdivenlerden inmeye başladım.

Bir sokağa çıktığımda hemen navigasyonu açıp evimin adresini girdim.
.
.
.
.
.
.
Bir süre sonra evime ulaşmıştım. Cebimden anahtarı çıkarıp anahtar yerine soktum ve kapıyı açtım.

Kendimi eve atmıştım resmen. Şu an tek istediğim telefonumu kapatıp ve kendimi odaya kilitleyip deli gibi ağlamaktı.

Ben bunları yaşayacak ne yapmıştım?
Ben yaşamayı hak etmiyor muydum?
Kendimi öldürmeli miydim?

Kafamda bu sorular dönüp duruyordu. Ben kafamın içindeki sesleri susturmaya çalışırken gözlerimden yaşlar süzüldüğünü hissettim.

Yazar dan

Jisung olanları düşündükçe delirecek gibi oluyor fakat bir şekilde kendini dizginlemeyi başarıyordu.

Minho ise Jisung evine vardıktan 2 dakika sonra uyanmıştı. Yatakta Jisung u göremeyince çok korkmuştu. Başına bir şey gelmiş olabilir miydi?

Ama Jisung onun için diğer öğrencilerinden farksızdı. Ona karşı bir çekim hissetse de o bir öğretmendi. Bu duyguları ona göre yanlıştı.

O yüzden Jisung u düşünmeyi bırakıp Danggu ya verilecek ceza için müdürle konuşmaya gidecekti.

Minho dan

Yoldayım. O piçin cezasız kalmaması için müdürle konuşmaya gidiyorum. Bana göre ölüm bile ona ceza olmazdı. Daha fazla eziyeti hak ediyordu. Bir insan böyle birşey yapacak kadar nasıl canileşebilir?

Okulun önüne geldiğimde arabamı boş bir yere park edip okula doğru ilerlemeye başladım.

Müdürün odasının kapısının önündeyken derin bir nefes aldım ve nefesimi biraz içimde tuttum. Sakin olmam gerekiyordu. Nefesini geri dışarı verdiğimde kapıyı tıklattım.

'Gel' komutunu duyduğumda kapıyı açıp içeri doğru adımladım. Orada bulunan sandalyelerden birine oturdum.

" Bay Lee inanın ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu okulda böyle birşeyi hangi öğrenci yapabilir?" Müdüre her şeyi anlattığımda böyle bir tepki almıştım. Ama yüzünde hiç şaşırmış bir ifade yoktu. Daha çok bildiği bir şeyi açıklamışım gibi bir ifade vardı.
.
.
.
.
.
.
.

Müdürle konuştum ve Danggu nun  2 ay kadar bir uzaklaştırma cezası almasına kadar verdi. Bu karar her ne kadar beni çok sevinmesede hak ettiği cezayı bulamadığını düşünüyordum.

Müdürden Jisung un ev adresini istemiştim. Hiç sorgulamadan vermişti. İnsan bi sorar yani ne yapacaksınız diye ama hiç birşey söylemeden direkt bir kağıt  alıp evin adresini yazmıştı.
.
.
.
.
.

Jisung un oturduğu binadan içeri girdiğimde hemen merdivenlere doğru adımladım. Neden gittiğimi bilmiyordum fakat içimden bi ses gitmenin doğru bir karar olduğunu söylüyordu.

Kapıyı çaldım fakat açan olmadı. Bir kaç kez daha kapıyı çaldım.

İçeriden bir yere düşme sesi geldi. Bende hemen kapıyı zorlayıp açtım.
.............
.............

Yeni bir bölüm dahaaa

Ben bu konuşma sınavını bulan arkadaşın anasından girip ebesinin yengesinin kuzeninden çıkarım.

Bide hoca şehir seçmiş onu anlatmamızı istiyo. Hadi Türkçe'yi bi şekilde salladık diyelim de İngilizce d e ne bok yicez.

Eziyet resmen

Neyseeee başka bir bölümde görüşmek üzereeee

Minsungla kalın hoşçakalınnnnnn 🩵🩵🩵🩵🩵🩵

(K)Hocaların (K)Hocası (minsung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin