Sadece oturuyorduk.Herkes kendi odasında,evde bir çıtırtı bile yoktu.O ayırmak istemedigim kavgalar,sesler,
dövüşler...Evde kimse konuşmuyordu.
Niki'yi gerçekten çok kırmıştım.Onunla konuşacak yüzüm bile yoktu.Tek yaptığım şey yatakta uzanmaktı...Sonunda sessizliği bozmak istedim.O çok
sevdiğim sessizliği bozmak istedim.
Odamdan çıktım ve Niki'nin kapalı kapısının önüne geldim.Ne diyeceğimi bilmiyordum ama geldim.Kapıyı tıklamadan direkt açtım.Kapı açılır açılmaz
Niki'nin kafası bana döndü.Basinda pembe
bandana,yüzünde nokta nokta kremler vardı."𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Aaa asko hoşgeldin krem ister misin?"Bi an tabi ki dona kaldım.Bana kızgın değil miydi?Sadece ona bakmaya devam ettim.Cunku ne diyeceğimi gerçekten bilmiyordum.
"𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"YA CEVAP VERSENE NE BAKIYON!"Yüzüme bağırıp yastık fırlatması aynı anda gerceklesti.Bozuntuya vermek istemedim bende.
"𝙅𝙖𝙮"
-"Ne kremi be.Kalk yemek ye diye geldim.
Yoksa niye giriyim senin odana?"Etrafta 5-10 saniye gözlerimi gezdirdim ve odadan çıktım.Niki bagirmami sorun etmediyse benim de etmeme gerek yoktur belki "Heeseung'u da çağır!" diye seslendim.Mutfaga yemekleri tabağa koymaya gittim.Niki de bu sırada Heeseung'un odasına girmiş olmalı ki bağırarak yanıma geldi.
-"JAY HYUNG,HEESEUNG HYUNG ODASINDA YOK!NOT BIRAKMIS BEN KOCAYA KACIYORUM DIYE!"
"𝙃𝙚𝙚𝙨𝙚𝙪𝙣𝙜"
-'YA SALAK ÇOCUK YAPMADIM OYLE BISEY!"Kendimi tutamadım gülme krizine girdim.
Heeseung'u böyle birşey yaparken hayal etmek çok komikti.Onumde yine dövüş gerçekleşti.Onları yine ayırmadım çünküü elimde yemekler vardı yani.Heeseung daha fazla bağırmaya başladı.Niki'nin yüzündeki kremler kazağına bulaşmış."𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Ama bak bu senin suçundu.""𝙃𝙚𝙚𝙨𝙚𝙪𝙣𝙜"
-"NIKII!"Koca gürültüden ve yemekten sonra Heeseung odasına gitmişti.Niki ve ben de salonda oturuyorduk.Niki televizyon izliyordu arada bir gözüm televizyona kayıyordu.Elimde ki telefona odaklanmaya çalışıyordum çünkü Niki pony filmi izliyordu.Pony ne ya?Çocuk büyüyememiş.
Kısa sessizliği Niki sorusu ile bozmuştu."𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Jay Hyung kabul et odama yemek için gelmedin.Özür dilemek için gelmiştin.""𝙅𝙖𝙮"
-"Yoo senden niye özür diliyicekmisim.Aç kalma diye şey yaptım yani.Yoksa banane senin acikmandan.Yani hayır acikmandan değil özüründen.""𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"YALAN DA MI SOYLEYEMIYOMUS BENIM KARA KEDIM!"-"KARA KEDI NE BE!?"
Gürültünün nerden çıktığı kesinleşmişti.
Heeseung'dan değil Niki'den çıkıyordu bu gürültüler.Heeseung içeri geldi.Kesin sese gelmemiştir bu.Birbirimizi camdan bile atsak zahmet edip bakmazdı."𝙃𝙚𝙚𝙨𝙚𝙪𝙣𝙜"
-"Sınıftakiler Jungwon'un evine gidelim diyorlar hep birlikte.""𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"AY BENDE GELIM BELKI EKŞIN (aksiyon) ÇIKAARR""𝙃𝙚𝙚𝙨𝙚𝙪𝙣𝙜"
-"KES SEN GELMICEN!Ayrica gelceksen de oraya "ekşın" için değil geçmiş olsuna gidiyoruz.""𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Ay noldu da geçmiş oluyo?HEE SIZ O YÜZDEN ÜZGÜNDÜNÜZ!"Heeseung,Niki icin olaya kısa bir özet geçmişti.Acaba ben de gitmelimiydim?Gidersem yanlış anlar miydi?Gitmesem mi?Bunları düşünürken Heeseung "ikinizde hazirlanin".diye seslendi.Ikinizde dediğine göre ben de mi gitmek zorundaydım.Bu son cümleyi sesli söylemişim sanırım.
"𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Hayır Jaycim ikinizde dediğine göre ben kendimi ortadan ikiye bölücem yani bana dedi sana değil."*2 saat sonra*
Yolda gidiyorduk.AMA BU ÇOK STRESLIYDI.Sakin olmam ve obur insanlar gibi davranmam lazımdı.Heeseung çiçek alalim dedi ama izin vermedim.Yani geçmiş olsuna gidiyoruz sonuçta kız istemeye değil.Fazla resmi olmasın yani.Zaten içeri bile girmeyiz bakar gideriz.
Oh tamam rahatladım.Yandan bir anda Niki dürtunce korktum ve sıçradım."𝙅𝙖𝙮"
-"NE VAR BE!""𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Cok stresli gözüküyon noldu be?Görende eski sevgilin falan sanar.YOKSAA""𝙅𝙖𝙮"
-"HAYIR!"Buna daha düşünmeden baya yüksek sesle cevap verdim çünkü yani hayırdı.Bir bank gördüler ve ikiside oturdular."Noluyo be niye oturdunuz?"Meğerse Jake ve Sunghoon'u bekliyormuşuz.Niye bekliyosak.Uzaktan hafif sesler gelmeye başladı.Geliyolardir kesin yani bu kadar sesi sadece Niki ve Jake çıkarabilir.
"𝙅𝙖𝙠𝙚"
-"ANAAAA OKULA YENI GELEN SEYDE GELIYOMUS!"Jake'e mini bir göz devirme şovu yaptım.
Beraber eve gidiyorduk.Niki ve Jake tanışıyordu büyük ihtimalle arkada sohbet ediyorlardı.Gerci onlar tanışmasa bile sohbet ederlerdi."𝙅𝙖𝙠𝙚"
-"Pilot olabildin mi lan sen?""𝙉𝙞𝙠𝙞"
-"Yaşım küçük be abim."Aynen oldu pilot oldu bak ucuyo.Ne saçma sorular bunlar ya.Gerci ikisi nasıl mantıklı konuşabilir.Sakince Heeseung'la yürürken Sunghoon aramiza girdi ve kollarını omuzlarimiza attı.
"𝙎𝙪𝙣𝙜𝙝𝙤𝙤𝙣"
-"Çok gergin gözüküyorsunuz Jay Bey."Çok
mu heyecanlandınız yoksa."Sinirle nefes aldım.Heeseung'da yanda gülüyordu.Bak bunlar gülüyor öbürleri de kendini komik sanıyor.Boş ağız bu çocuk ya.
Evin önüne geldik sanırım.Yavaşlamaya başladık."𝙃𝙚𝙚𝙨𝙚𝙪𝙣𝙜"
-"Ya ama bakın ben dedim çiçek alalim diye.""𝙅𝙖𝙮"
-"HAYIR BE JUNGWON CICEGI NAPCAK!""𝙎𝙪𝙣𝙜𝙝𝙤𝙤𝙣"
-"İyi fikir he şurda çiçekçi vardı 2 dakika bekleyin alıp geliyom."Ay bide çiçek alıyorlar.Cildircam simdi çocuk kim bilir benim yüzüme bile bakmicak bide gidip çiçek alıyorlar.Neyse sakın olmaliyim derin nefes derin nefes...
"𝙅𝙖𝙠𝙚"
-"Ulan Jay niye gerginsin sen?Ilk defa mi arkadaşının evine geliyon."Onu duymazdan geldim çünkü derin nefes.Ohh.Bu da boş boş konusuyo.Hee ilk defa geliyom nolcak sanki.
Sunghoon sonunda geldi.BI SANIYE!NE ALMIS O?KIRMIZI LALE MI O BEN MI YANLIŞ GORUYORUM.INSAN PAPATYA ALIR.KIRMIZI LALE NE BE?Neyse ben vermicem derin nefes...
Kapıyı Heeseung çaldı ve Jungwon'un ailesi kapıyı açtı.Tatlı bir gülümseme ile karşıladılar ve içeri aldılar.Jungwon'un bunlardan haberi henüz yokmuş.Iceriyi çok güzel bir şekilde süslemişler.Nerdeyse
tüm sinif içerideydi.Icerisi gerçekten çok kalabalıktı.Evde bir tane köpekleri varmış.
Tatlı gözüküyordu.Bi saniye bu çocuğun hem köpeği var hem de köpekten mi korkuyor?Gerçi bu tatlı köpek türlerinden.Ben evi incelerken itişmeler oldu birden.Içerisi çok fazla kalabalıklaşmıştı.
Jake ve Sunghoon köpeği sanırım çok seviyorlar hatta içeri girer girmez hemen yanına koştular.BI SANIYE!BU ÇİÇEK NIYE BENIM ELIMDE?BUNU NE ARA VERDILER BANA?HAYIR.EVI INCELERKEN TUTUSTURMUSLAR.HAYIR BU BENDE KALAMAZ!Tam çiçeği vermek için Heeseung'u arıyordum ve birden odanın kapısı açıldı.
Şansa bak tam da Jungwon'un odasının önündeymişim.Bittim ben.AŞIRI GARIP HISSEDIYORUM HAYIR.Benim gerginliğim aksine hafif ve tatlı bir gülümseme gösterdi.Yanakları pembeydi.
Çok tatlı duruyordu.Ona sadece kocaman gözlerle bakmaktan başka birşey yapamadım.Hatta konuşamadım bile.Gozlerim sürekli parlak gözlerine kayıyordu.Sessizliği bozan o oldu."Bu çiçekler bana mı?"Tek kaşını kaldirdi ve gozlerini hafif açtı.Gulumsemesi yüzünden gitmemişti.
Gözlerine bakmaya devam ettim ve sadece "sanaymış" diyebildim...!Bilgilendirme!
Kırmızı lale, büyük aşkların simgesidir. Bazen seni seviyorum diyemediğiniz durumlarda kırmızı lale alarak duygularınızı ifade edebilirsiniz. Kırmızı lalenin çok eski dönemlere ait bir öyküsü de vardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.☆•°Yeni Sayfa°•☆.
General FictionHer zaman geldiğim Nehrin karşısında ki bankta oturuyordum.Her zaman ki sıkıcı,boş hayatım.Ustumde rengi solmuş bir sweat,karşımda eskisi gibi canlı gözükmeyen bir nehir vardı.Hayat sadece küçükken güzeldi.Yani en azından benim hayatım.Belki yeni ba...