Kırık Kupa

276 131 4
                                    

Bursa'nın sabah güneşi, tarihi sokakları altın bir ışıkla aydınlatarak yorgun dünyanın üzerine umut dolu bir örtü serdi. Şehir uyanırken, Derin, kendi dünyasının kapılarını aralamak üzere adımlarını hızlandırdı. İşinin patronu olmanın getirdiği sorumlulukları, her sabah erken saatlerde ofisine ayak basarak karşılıyordu.

Derin'in ofisi, zarif antikalar ve egzotik objelerle süslenmiş, küçük bir cennet gibiydi. Ancak bu sabah, güne umut ve enerjiyle başlamıştı. Ofisini açmak için hazırlandığında, bilmediği bir kaderin onu beklediğinden habersizdi.

Gün ilerledikçe, Derin'in sabrı beklenmedik bir sınavla test edildi. Kargolardan biri, müşteriden gelen kırık bir kupa ile dolu bir notla geldi. Derin, ofisinde duran kırık kupa karşısında bir an duraksadı. Kupa, kırmızı bir kurdele ile özenle bağlanmıştı ve Derin, müşterisinin bu durumu bilerek yarattığını düşündü.

İçinde biriken öfkeyle, telefonunu eline aldı ve şu mesajı yazdı:

"Merhaba, Sizden aldığımız özel siparişin, kırılmış ve özenle paketlenip bize gelmiş olması ilginç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Merhaba, Sizden aldığımız özel siparişin, kırılmış ve özenle paketlenip bize gelmiş olması ilginç. Sanırım bu, hayal kırıklığına olan özleminizin bir ifadesi olabilir. Ancak merak etmeyin, bu kırık kupa şimdi 'Hayal Kırıklığı Temalı Kupa' koleksiyonunuzda yerini aldı. İyi günler!"

Gönder tuşuna bastığında, içindeki öfkenin bir nebze dindiren bir hissiyatla rahatlamıştı.

Bu sırada Vidar, bir depoda bağlı olan adama sorgu yapmaktaydı. Görevine odaklanmışken, telefonu çaldığında dikkatini bir anlığına da olsa dağıldı. Anlam veremediği bir mesaj alsa da şu an önceliği bu değildi. "Sonra ilgilenirim." diye karar verip telefonunu cebine koydu.

Sorgu masasında oturan adam, Vidar'ın sorularına direniyordu. Göz temasını sürdürerek sordu: "Bu işin içinde kimler var? Kim emir verdi sana?" Ancak adam, sessizliğini koruyarak cevap vermedi. Vidar'ın sabrı tükenmeye başlarken, sert bir bakışla adama yaklaşıp tekrar sordu. Bu sefer karşılık alamayınca, Vidar sinirle silahını çekti ve adamı vurdu.

Depodan çıkarken, elemanlarına dönerek, "Temizleyin burayı." dedi. Ardından arabasına yöneldi. Aracına binerken, cebinden telefonunu çıkarıp, son gelen mesajın sahibinin kimliğini öğrenmek için ofisteki arkadaşına numarayı gönderdi.

Kırık KupaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin