•
Taehyung tabiki duyduğu Robb ismiyle olduğu yerde kalmıştı. Onu sürükleyebilecek güce o isterse sahip olabilirdim."Lenora."
Robb'un kapı arkasından seslenmesiyle panik içinde ne yapacağımı düşünüyordum.
"Yalvarırım."
Son kez Taehyung'a yalvarırken, o ise ellerini cebine sokup, rahat tavrıyla da cevabımı vermiş oldu.Tüm üzüntü, korku ve telaşla kapıyı açtım.
"Güzelim, neden bu kadar uzun sürdü?"
Tam cümlesini bitirmişti ki arkamda gördüğü Taehyung ile gülüşü soldu.
"Burada ne işin var?"
Sinirle içeri adımlamış ve Taehyung'ın dibinde bitmişti."Yeni evine ziyarete gelmek istedim."
"Onun hayatında senin yerin yok!"
Taehyung güldü.
"Hala kızın hayatına siz mi karar veriyorsunuz? Bende sanmıştım ki o artık bir kukla değil."Taehyung cümlesini bitirince bana küçümseyen gözlerle bakmıştı. Beni dolduruşa getirmek mi istiyordu yoksa cidden böyle mi düşünüyordu, bilmiyordum. Yinede Robb'a onun yanında bir şey demek istemedim.
Birbirlerine saldırmak için an kollarlarken artık bu saçmalığa dayanamadım;
"İkinizde çıkın evimden."
"Lenora-
"Daha sonra Robb. Bugün yeterince dramalara doydum."Kapıyı tekrar açmış elimle gitmelerini işaret ederken Taehyung uzatmamış ve çıkmıştı. Şaşırsamda belli etmedim. Zaten istediği şeyi muhtemelen almıştı. Robb yüzüme baksada taviz vermedim ve onunda çıkmasını beklemeye devam ettim.
En son Robb da evden çıktığında sinirle kapıyı çarptım ve koltuğa kendimi attım. Yeni, dramasız, yalansız, korkusuz, güzel bir hayatın, beklediğim kadar kolay olmadığı belliydi.
•••
Aklımı kurcalayan sorunlar ve sorularla sahilde yürürken cevaplarını kimden öğrenebilirim diye düşündüm. Anlık bir baş ağrısıyla evden kendimi dışarı atmıştım. Düşünmekten kafayı yemek dedikleri bu olsa gerekti.
Günlerdir baş ağrısı ve mide bulantısıyla hiçbir şey yapamıyordum. Eğer yeni bir hayat tüm sorunları geride bırakmak demekse hayır bunu sanırım beceremeyecektim. Tüm sorunlarımı çözüp, tüm cevaplarımı alıp öyle yeni bir sayfaya geçebilirdim. Başlangıç yapmam için önce bitirmem gerekiyordu.
Çalan telefonumla kim olduğuna bakmadan açmıştım.
"Efendim?"
"Neredesin?"
Sesi tanıyamadığım için ekrana baktım. Bilinmeyen bir numaraydı.
"Siz kimsiniz?"
"Sanki hayatında baban ve Robb dışında kim var Lenora?"Taehyung olduğunu aşağılayıcı konuşmasıyla çok net anlamıştım. Neden hala peşimdeydi bilmiyordum ama bu iğrenç üslubuna taviz vermek istemedim. Telefonu yüzüne kapatmış ve rahatsız etmeyi açmıştım.
Yarım saat daha yürüdükten ve sahil havasını aldıktan sonra artık eve dönmüştüm. İçeri girer girmez salonda gördüğüm Taehyung ile yerimde sıçramış, korkuyla çığlık atmıştım.
"Senin burada ne işin var!?!"
Daha cevap vermesine fırsat vermeden korkuyla, panikle istemsizce konuşmaya devam ettim;
"Nasıl girdin içeri!?!? İzinsiz nasıl girebilirsin evime? Polisi arayacağım.!"
Taehyung elime aldığım telefonu daha bir kaç saniye olmuşken ışık hızıyla elimden almıştı. Ne ara koltuktan kalkıp yanıma gelmişti bilmiyordum ama irkilmiştim."Bir daha telefonu yüzüme kapatmaman için uyarmaya geldim."
Sakince konuşsada sanki bir yılan tıslaması gibi rahatsız ediciydi. Sessiz, sakin gözüküyor ama her an patlayabilecek bir bomba gibi."Benimle o üslupla konuşamazsın. Beni aşağılayamazsın."
Taehyung güldü. Cevap vermedi. Daha da sinirlendim.
"Ne istiyorsun benden? Bitmedi mi daha işin bizimle. İstediğini almadın mı?!?!"
Sonlara doğru sesim yükselmiş ve tüm evde yankılanmıştı."Birisi öldü mü?"
Anlamamıştım.
"Sana diyorum, birisi öldü mü?"
"Neyden bahsettiğin-
"Birisi ölmediyse daha istediğimi alamamışım demektir!"
Alenen ettiği tehditle geriye doğru bir kaç adım atmıştım."Birisini....
Derin bir nefes aldım. Sesimin titremesini engellemeye çalıştım.
"Öldürecek misin?"
Taehyung yine cevap vermedi.Tekrar koltuğa gidip rahatça yayılmıştı. Ben ise duyduğum şeyin şokuyla sorularıma soru katmıştım.
"Hadi hazırlan."
"Neden?"
"Bir yere gideceğiz."Tekrar onun kim olduğunu hatırlamış ve korkuyla donanmıştım. O intikam ateşiyle doluydu. Hırsları dört bir yanını sarmıştı ve tehlikeliydi. Çamur dedikleri yerde herkes ondan korkuyordu. Belki başkaları gibi her şeyi bilmiyordum ama ondan şeytan ve kurt diye bahsettiklerini bilecek kadar da evde kalmıştım.
Olanlardan sonra her şeyi konuştuğumuz ve benden gizli saklıları kalmadığı için babam, Robb ve bazı adamlar bu konuları evde konuştuklarında çaktırmadan onları dinliyordum.
Kendimi riske atmak istemedim. Bir yanım Robb'u ara desede vazgeçtim. Eğer ölümden bahsediyorsa ve bunda ciddiyse öldüreceği kişi Robb'dan başkası olamazdı değil mi? Ona aşık olmasamda, seviyordum ve benim için değerliydi.
Odama doğru adımlarken şimdi de Taehyung'ın kuklası olduğum için kendime kızdım. Hiç bilmediğim, istemediğim, anlamadığım durumlardan sıkılmıştım.
Bu hayatta ne yerim vardı ki?
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vengeful wolf • kth
أدب الهواة••• Hayatımda bir şeylerin ters gittiğini anlamam sadece bir kaç dakika sürmüştü. Ne kadar çabalarsam çabalayayım sonunda asla eskisi gibi olamayacağını kabul etmem ise bir kaç saniye sürmüştü. •••