TUTSAK | LÇ

12. Bölüm "Leya'ya acıyorum"

Leya'dan

Dudaklarını Dudaklarımın üzerine bastırdı ve geri çekildi. Dans bittiğinde masaya geçip oturduk.  çiftetelliler halaylar oyunlar çeşit çeşit danslar oynandı. En son takı törenine geçtiğimiz zaman en son aile büyükleri takmaya başladı. Babam karşıma geçti.
"Leya bugüne kadar sana yaşattıklarım affedilir değil biliyorum ama çok özür dilerim kızım sen bana ondan kalan tek yadigarsın ve ben o yadigarın değerini bilemedim. Bunun için çok geç kaldım. Leya eğer gerçekten seviyorsan git kızım ama benim canımı yakmak için gidiyorsan gitme."dedi babam.

Gözyaşlarımı tutamadım. "Baba sen beni üniversiteye bile göndermedin , annemin ölümünden beni sorumlu tuttun" dedim "Leya-" diyecekken sözünü kestim. "BEN BUNUN VİCDAN AZABI İLE KAC SENE YAŞADIM SENIN HABERIN VAR MI?" Dedim.  "Bu annenin yüzüğü şimdi sende" dedi ve yüzüğü elime taktı kalbime koca bir taş oturmuştu. "Ben annem gibi olmayacağım baba. Ben kocama boyun eğmeyeceğim" dedim.

Benim kabusum asıl şimdi başlıyordu.

Uzun süren gecenin ardından eve geçtik evin önüne geldiğimizde Çağan Sezen Hanım ben indik. Kapının önüne geldiğimizde Çağan bana döndü. "İyi misin? Solgun görünüyorsun" dedi. "Iyiyim yoruldum dinlemeye ihtiyacım var" dedim. Çağan kafasını salladı.

Odaya girdiğimde etrafta mumlar vardı. Gerçekten şuan konuşacak mecalim yoktu. "Çağan fermuarımı açar mısın?" Dedim. Çağan arkama geçip fermuarımı açtı ve kenara çekildi bende giyinme odasına geçtim gelinliğimi çıkartıp dolaptan takım almak için kapısını açtım fakat gecelik ile doluydu. El mecbur içinden bir tane seçip giydim saçlarımı açıp makyajımı sildim.

Odaya girdiğimde Çağan karşı çaprazda olan masada oturuyordu. Bakışları beni bulunca sırıttı. "Annemin son nokta atışı" dedi ve güldüm. Çağanın yanına ilerledim. Çağan koltukta sağa dönüp beni kucağına aldı.  Şuan Çağan'ın kucağındaydım. "Bugün solgudun gün boyu" dedi. "Bilmiyorum kalbim ağrıyor Çağan Annemin gelinliğini hakkıyla taşıyamadım belkide. Ya da elimde ki yüzüğü" dedim. Çağan çenemden tutup kafamı kendisine çevirdi. " sen bugün hakkına düşeni yeteri kadar yerine getirdin senin yanlış yaptığın bir şey yok" dedi. "Çağan umarım beni kandırmıyorsundur" dedim.

( Ç- kandırıyordum hem en başından beri. )

"Şüphen mi var?" Dedi. "Hayır yok ama sana bi anda kendimi bu kadar teslim etmem garip geld-" demeye kalmadan dudakları ile konuşmama engel oldu. Ellerini boynuma doladı ve ensemden çekip dudaklarıma daha fazla baskı uyguluyordu. Bende karşılık vermeye başladım.

Çağan dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldi bende derin bir nefes aldım ve başımı boynuna dayayıp kokusunu içime çektim.
"Bugün çok yoruldun ve sağlıklı düşünemiyorsun uyusan iyi olur" diye fısıldadı. Başımı evet anlamında salladım Çağan ben kucağındayken ayağa kalkıp yatağa ilerledi.

Yatağa yatırıp kendiside yanıma uzandı ve beni kendisine çekti alnıma öpücük kondurdu. Gözlerimi kapatıp beni çeken hoyrat yorgunluğa teslim oldum.

Çağan'dan

Gece 3 gibi gözlerimi açmak zorunda kaldım çünkü leya sayıklıyordu ve terlemişti. Yatakta doğrulup Leya'nın yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve yüzüne baktım alnına minik bir öpücük kondururken ateşi olduğunu fark ettim. "Leya uyan güzelim" dedim. "Anne A-Anne gitme" diyordu. "Uyan Leya hadi güzelim" dedim. Leyayı Yatakta doğrultup sabahlığını giydirmeye çalıştım giydirdikten sonra. Kucağıma alıp odadan çıktım. Annem karşımda telaşla duruyordu. "Ne oldu oğlum ona" dedi. "Ateşi var hastaneye götüreceğim düğün yapma dedim sana demi kızın annesi yok sen düğün yapma derdindesin basına açıklama yapar geçeriz dedim ama dinlemediniz"  dedim hafif yüksek sesle. Aşağıya inip avluya çıktım

Leyayı ön koltuğa yatırıp arabaya bindim ve gaza bastım. Hastaye geldiğimizde Leyayı kucağıma alıp hastaneden içeri girdim ve sedyeye yatırdım. Hemşireler serum takacağını söyleyip Leyayı içeri aldılar bende yanında girdim. "Bilinci kapalı" dedi hemşire. " her ihtimale karşı tomografisini istiyorum" dedi. Elimi başıma götürüp sabır diledim.

Leya'nın tomografisini çektikten sonra eve döndük Leya hala uyuyordu. Odaya girdiğimde Leyayı yatağa yatırdım. Koltuğa oturup derin bir nefes aldım ve yatakta yatan yeşil gözlü kızı izlemeye başladım. Bazen diyorum Boşver kızı kullanma yapma vazgeç ama Haldun iti yüzünden kan beynime sıçrıyor ve vazgeçemiyorum. Uykuya daldığımın farkında bile değildim.

Bir süre sonra....

Kucağımda bir ağırlık vardı saçlarım hareketleniyordu gözlerimi açtığımda Kucağımda biri olduğunu fark ettim hemen kucağımdan ittim. "AHH!" diye bağırdı Leyaydı bu. Hemen yanına eğilip kucağıma alıp yatağa yatırdım. "Ben fark etmedim özür dilerim" dedim " niye orada uyudun gece beşik mi salladın" dedi. " hatırlamıyor musun?" Dedim şaşkınlıkla. "Neyi Çağan ne oluyor" dedi. " Gece ateşledin seni hastaneye götürdüm."Dedim. Leya şaşkınlıkla bana baktı..  

"Neyse Boşver Gece Adana'ya yola çıkıyoruz" dedim. "Olur hem Adana daha sakin nedense İstanbul'a gelince garipsedim" dedi. Kafamı sallamakla yetindim. Odadan çıkıp aşağıya indim. Leya'da arkamdan gelmişti. "Anne biz bu gece dönüyoruz" dedim. "Ama erken değil mi hem sana sürprizim vardı." Dedi annem. " Ne sürprizi" dedim.
"Eslina gel annecim" dedi. Arkamı döndüğümde eslina gelmişti. Arkamı dönüp oma doğru hızla yürüyüp sıkıca sarıldım kokusunu derin derin içime çektim. Başımı kaldığımda leya merdivende bana bakıyordu bakışlarında kırgınlık vardı. Leya benim baktığımı fark edince hayır anlamında salladı kafasını ve odaya çıktı. Yanlış anlamıştı. "Abicim sen içeri geç ben iki dakikaya geliyorum" dedim.

Eslina odaya geçti. Bende hızlı adımlarla yukarı çıktım. Ve odaya girdiğimde leya bavulunu hızla ama dikkatlice topluyordu. "Ne oluyor ne yapıyorsun" dedim. Sinirle. "Ne yapıyor gibi görünüyorum" dedi sesinde sinirli bir ton vardı. "Leya saçmalama annem yanlış anlayacak" dedim. " senin başka kızlara sarılman saçmalık değil ama ben akşam Adana'ya döneceğimiz için bavul toplamam saçma öyle mi?" Dedi ve güldü. " eslina benim kız kardeşim Leya." Dedim. "Ne demek kız kardeşin" dedi. Elindeki kazak yere düştü. "Dinleseydin söyleyecektim" dedim. "Ben bilmiyordum kusura bakma" dedi. " sorun değil hadi gel sizi tanıştırayım" dedim.

Aşağıya indiğimizde Eslina salonda oturuyordu. "Abis bu kız kim?" Dedi Eslina. "Karım adı Leya" dedim. "Neee evlendin mi?" Dedi. " Biraz acele oldu ama evet" dedi Leya. "Ama Çağan senden hic bahsetmedi bende haliyle çağırmadım" dedi Leya. "Sorun değil" dedi Eslina.

Uzun süren günün ardından Adana'ya doğru yola çıktık. Leya'dan ses çıkmıyordu. "Bir şey demeyecek misin?" Dedim. " Çağan biz mecburiyetten evlendik farkındaysan" dedi. Elimi sertçe direksiyona geçirdim. " farkındayım zaten merak etme seni karım olarak görmüyorum ama tebrik ederim iyi oyunculuk yaptın" dedim. " Emin ol senin kadar değil Feza gelince yatakta ki halini gördük" dedi. "Senle bir gün kavgasız günümüz olmayacak öyle mi?" Dedim. " seninle bir günümüz olmayacak Çağan sen şirketinin başında bende okulumun olması gereken bu" dedi. "Ne okulu?" Dedim. "Üniversiteye gideceğim ya hani" dedi. " gitmiyorsun!" Dedim. " sen kendini ne sanıyorsun "dedi. "O evde benim kurallarım geçerli" dedim. " gidince görüşürüz" dedi.

3 saat sonra 

Eve geldiğimizde Leya hırsla çalışma odasına çıktı. Bende arkasından çıktım. "Gitmeyeceksin dedim o kadar" diye bağırdım. Leya çekmeceden silahını çıkardı ve bana doğrultru bende çıkarıp ona doğrulttum. " hadi sık yiyorsa sıksana" dedim.

" o kadar eminsin kendinden sıkamayacağımı sanıyorsun demi?" Dedi. Kafamı salladım. "SIKSANA LEYA!" diye bağırdım. " son duanı et o zaman" dedi. Ve tetiği çekti. Ciddiydi. "Gitmeyeceksin Le....ya" ve ateş sesi.

Kalbimin biraz altında soğukluk ve sıcaklık hissetim.
Elimi oraya bastırdığımda kan vardı. Leya'nın gözlerine baktım boş duvara bakar gibiydi.

_

Leya'nın Çağan'ı vurması?
Eslina Süperiz?
Feza kim?