Pıt, pıt, pıtCama çarpan yağmur damlalarının çıkardığı sesle uyandım. Sıcacık yatağımda uyanmanın verdiği o güzel his yüzünden yataktan kalkmak istemiyordum.
Fakat yeni okuluma ilk günden geç kalmak istemezdim.Doğruldum ve yatağımın yanındaki piyanonun üstünden telefonumu aldım. Akşam telefonumu kapattığım için telefonun açma düğmesine basılı tutmak zorunda kalmıştım.
Telefonun açılmasını beklerken bende yataktan kalktım ve sandalyemde serili olan kahverengi düz hırkamla siyah pantolonumu giydim.
Telefon açılmıştı. Bir çırpıda şifresini girdim ve telefonun yüklenmesini beklemek yerine banyoya gidip saçlarımı taradım.
Toplasam mı diye biraz düşündükten sonra zaten hacimli oldukları için saçlarımı salık bırakmaya karar verdim.
Odama geri geldiğimdeyse masanın üstünden yıldız desenli küpelerimi ve kulaklığımı aldım. Telefonumu arka cebime sıkıştırırken küpeleri de bir çırpıda kulağıma geçirdim ve kulaklığımı cebime atıp makyaj masama doğru ilerledim.
Acayip bir makyaja gerek yoktu. Bu yüzden sadece kirpiklerimi kıvırdım ve kurumuş dudaklarıma lip balm sürüp evden çıktım.
Ayağımda siyah botlarım, elimde şemsiyem, kulağımda kulaklık ve beynimi dolduran müziğin sesi.
Bu gün fazla mı güzel başlamıştı ne?••••••
Islandığı için şekli bozulan saçlarım, rüzgardan açamadığım şemsiyem, şarkı atlama hakkım bittiği için en boktan şarkıları çalan kulaklığım.
AYNEN ÇOK GÜZEL BAŞLADI GÜN!"Okula yaklaştım, hissedebiliyorum!" dedim bağırarak.
Hayır, lanet olsun ki tamamen kaybolmuştum.
Etrafıma bakıyordum, ama şu an görebildiğim tek şey önümde duran çıkmaz sokaktı.
Harika, şimdi de okula tamamen geç kalmak üzereydim!
NE HARİKA BİR GÜN!!Bir an için duvarın üstünden atlayabilir miyim acaba? diye düşündüm fakat bundan hemen vazgeçtim.
Çıkmaz sokaktan yarar gelmeyeceğini anlayınca oflayarak yere baktım.
İlgimi ise yerdeki uzun ağaç dalı çekmişti. Hemen eğildim ve dalı elime aldım.Şu an bu dalla karşıma çıkan ilk kişiyi dövebilirim!
Elimde ağaç dalı, dağılmış saçlarım ve ruh halim beni çatlak biri gibi gösteriyordu.
"Artık okula gitmem lazım benim be!" diye bağırıp sopayı bırakmadan arkamı döndüm.
Dönmemle 1.80, kumral bir yakışıklıya çarpmam da bir oldu.Keşke ayaklarım kopsaydı da arkamı dönmeseydim!
Kumral çocuk kafasını şaşkınca bana doğru çevirdi.
"Pardo-" diyemeden sinirle sözünü kestim.
"Teşekkür ederim sorduğun için, harika hissediyorum! Asla yeni okulumdaki ilk günümde okulun yolunu kaybetmedim! Evet evet, hatta geç bile kalmıyorum şu an!!"
Söylediğim her şeyin tersi gerçekleşirken bağırarak çocuğun önünde elimdeki sopayı sallayarak bir o yana, bir bu yana yürüyüp duruyordum.
O ise ne yapacağını şaşırmış, bana bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.Sonunda ise biraz kafam yerine gelmeye başlarken durup ona da konuşma fırsatı vermem gerektiğini düşündüm.
Belki okulun yolunu biliyordur!"Şey, kusura bakma. Biraz fazla kötü bir sabah geçiriyorum da." dedim çekingen bir şekilde. Sopayı ise havada tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODİ
Teen FictionBir yandan piyano, bir yandan keman. Müzik ve aşk birbirleri için yaratılmıştır bence. İnsan hiç sesini duyup yüzünü görmediği birine aşık olur muydu ki? Ben Damla Duman. 16 yaşındayım. İnsana yağmur damlalarının huzurunu veren birisi olduğumu söyl...