GK-6

268 24 10
                                    

Jessie kan ter içinde uyandı ve hala çığlık atıyordu. Odaya bir kaç hasta bakıcı, hemşire ve doktor koşarak girdi. Hepsinin suratından korktukları belli oluyordu. Jessie içeri girenlere aldırış etmeden çığlık atmaya devam ediyordu. Yataktan bir hışımla kalktı ve öncelikle yatağının üzerindekileri yere fırlatıp üstünde zıplamaya başladı.

Tam anlamıyla çıldırmıştı. Etrafındakiler ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Jessie sandalyesini tuttuğu gibi kapının ağzında durup Jessie'yi izleyenlere fırlattı. Pencerenin altında bir silüet belirdi. Bu gelinlikli kadındı yani Katy bir diğer deyişle..... Jessie'nin öldürdüğü kişi. Jessie'nin çığlıkları artmaya başladı. Katy'i gördükçe daha da çileden çıkıyordu.

Pencerenin altındaki Katy önce tebessüm ederek sonrasında kahkahalarla Jessie'nin çevreye nasıl zarar verdiğini izliyordu. Bu Jessie'yi daha da sinir ediyordu.

O an Jessie, Katy'ye zarar vermek istedi. Ama buna gücü yetmedi. Tam komodininin çekmecelerini fırlatacakken boynunda bir acı hissetti. Bu sakinleştiriciydi.

Jessie sakinleştiricinin etkisiyle yaklaşık 10 saat uyudu. Uyandığında melek gibiydi. Jessie'nin yaptıklarını tüm hastalar duymuştu. Joseph'te bunlardan biriydi. Jessie'yle konuşmak istedi.

Joseph, Jessie'nin odasına geldiğinde Jessie önce gördüğü kabusta Joseph'ında olduğunu hatırladı. Bu Joseph'ından uzaklaşmasına sebep oldu. Joseph, Jessie'yle iletişim kurmak istiyordu. Ama tam bu sırada Katy ortaya çıktı ve elindeki bıçağı Joseph'ın karnına sapladı. Sonra elindeki kanlı bıçakla Jessie'ye dönüp "Benden zaten canımı aldın. Şimdi de sevdiğim adamı alamazsın." dedi. Jessie çok korkmuştu. Karşı çıkmak istedi ama başaramadı. Çünkü korkuyordu. Korkudan titriyordu. Daha fazla dayanamadı. Tüm yaşadıkları ağır gelmeye başlamıştı. Jessie sallanmaya başladı. Başı dönüyordu. Bir an gözü ellerine kaydı. Elleri kanlıydı. Bu kan Joseph'ın kanıydı. Sol elinde bir bıçak vardı. Gelinlikli kadının elinde de aynı bıçaktan vardı.

Jessie tiz bir sesle çığlık atmaya başlayınca odasına görevliler girdi. Yerde kanlar içinde Joseph vardı. Artık yeterdi. Bu Jessie'nin bardağı taşıran son damlasıydı. Jessie'nin başı hale dönmekteydi. O an gözünün önünde iki silüet belirdi. Bunlardan biri çok sık gördüğü gelindi. Diğeri ise daha dakikalar önce karşısında olan Joseph. Ama Joseph net olarak gözükmüyordu. Sanki önünde buzlu bir cam vardı. Jessie'nin ayakları da Jessie kadar güçsüzleşti ve Jessie'yi taşıyamaz hale geldi.

Jessie yere yığıldı. Ama bu sefer öncekine göre daha sert yere düşmüştü ve kafasını yere vurmuştu.

Jessie gözlerini açtığında farklı bir odadaydı. Kolunda hissettiği acıdan dolayı gözü koluna kaydı. Kolumda serum vardı. Serumun takılı olduğu yerin etrafı uyuşmuştu ama hala acıyordu. Jessie kafasını sağa çevirmek istedi ama başında hissettiği acıyla kafasını çevirmesi bir oldu. Çünkü düşerken kafasının sağ tarafını yaralamıştı.

Jessie bir kaç saat boyunca boş boş tavanı izledi. Bu süre zarfında yaşadığı olayları düşündü. Her şey bir anda değişmişti. Jessie şimdi konuşamıyordu bile. Bir ses duydu. Ses misafir koltuklarından geliyordu. Jessie zar zor da olsa misafir koltuklarına baktı. İkili koltukta gelinlikli kadın ve Joseph vardı. Joseph'ın üzerinde de damatlık vardı. Jessie bu damatlığı rüyasında görmüştü. Jessie onları gördüğünde istemsizce çığlık atmaya başladı. Odaya bir doktor ve hemşire girdi.

Gelinikli Katil #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin