Kaset

9 3 0
                                    




Sonunda kaseti bularak televizyona taktım.

" Canım Jisung'um her şeyim işte yine yüz yüzeyiz sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım bir tanem yanı başında kalamayacağım ama beni affedeceğini biliyorum çünkü sen sevdiğini affetmeyi biliyorsun. Seni evrenden çok seviyorum. Hani birlikte okumuştuk küçük prensi ben sana orada ki tilkiyim demiştim sen ise kızmıştın. Ben o tilkiyi bir tanem, ben yaralıyım gücüm kendime yetmiyor gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. Ben uçarken senin kanatlarını kırdım bir tanem sen bunu hak etmiyordun biz bunu hak etmiyorduk. Bizim hayallerimiz vardı ben pedegog olacaktım sen ise doktor hani son kalan bir dilek şansım vardı ya onu şimdi kullanmak istiyorum; Anılarımızı unutma bir tanem yaşanır yine ama eskisi gibi gülünmez. Benden sonra çok mutlu ol olur mu? Çok şey istedim ama en önemlisi hayallerimizi gerçekleştir Jisung'um ben uzaklara gidiyorum bir tanem sana zarar veremediğim yerlere. Yıldızlar kadar öpücük deli balım."

Olamaz olamaz diye geçiriyordum içimden Minho bunu yapamaz. Korkar kendi duygularından emin olamaz karıncayı incitemezken kendisini mi incitecek? Bu saçmalık hemde çok ayağa kalktım yüzümün ıslaklığı ile yüzüme yapışmış saçlarımı geriye ittim.

Gözümü kapatarak derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda o yoktu tekrardan gözlerimi kapattım ve tekrardan açtım yine yoktu.

"Minho şakan çok komikmiş gülmekten öleceğim hadi saklandığın yerden çık korkut beni yalvarıyorum sana ne olur çık ne olur." Kendimi yere atarak koltuğa dayandım.

"Minho! Sana çok ihtiyacım var neredesin?Minho ne olur ses ver" Ayağa kalktım mutfağa gittim.

"Mutfakta mısın yoksa? Yine mi reçel yemek istiyorsun, hadi yiyelim" diyerek dolabın kapağını açtım ve incir reçelini elime aldım.Tam almışken ellerimden kayıp düştü ve cam tuzla buz oldu.

"Minho özür dilerim Minho özür dilerim. Yanlışlıkla oldu isteyerek olmadı lütfen gel temizleyelim buraları" yerdeki cam kırıklarını toplamaya çalıştım ama parmaklarımın her bir tarafı kesiklerle dolmuştu.

"Minho'yu kan tutar Minho'yu kan tutar" diyerek ayağa kalkıp elimi yıkamaya başladım camlar ayaklarımı kesiyordu ama bu his bana iyi geliyordu. Mutfaktan ayrıldım çalışma odasına girdim

"Burada mısın yoksa? Kitap mı okuyorsun? Hadi saklandığın yerden çık da küçük prensi okuyalım sevgilim." Yine bir ses yoktu.

"Burada değil misin? O zaman balkondasın." Balkona çıktım etraftaki çiçekleri dağıtmaya başladım.

"Nereye saklandın bir tanem? Hadi gel sobele beni gözlerimi kapatacağım ne olur nerdesin söyle" Yoktu, burada da yoktu hiç bir yerde yoktu. Kendimi yere bıraktım bacaklarımı bükerek soğuk zemine uzandım göz yaşlarım süzülüyordu.

"Delibal yok... Delibal gitti o saklambaç oynayamıyor. O gitti" Gözlerime gittikçe bir yorgunluk düştü ve bir ses duydum.

"Minho sevgilim sana bir şey oldu sanmıştım neredeydin?" Diyerek ona kocaman sarıldım

"Buradayım Jisung'um" eliyle kalbimi gösterdi "Hep burada olacağım" diyerek gülümsedi.

"Lütfen hep gülümse olur mu sen gülümseyince sanki zaman duruyormuş gibi ama asla o kalbim sana atmaktan durmadı" güldü

"Sen büyüdün de şairlik mi yapıyorsun bakalım. Gel bide bunu mutfakta kahvaltımızı yaparken konuşalım" Elimi tutarak mutfağa götürdü

Minho incir reçelini çok severdi ben pek sevmezdim. İlk tanıştığımızda o kafe de çevresindekiler incir reçeli yemezken o yerdi. Ona acayip acayip şeyler hissettiriyormuş en önemlisi onu mutlu ediyordu.Minho mutlu olduğunda kocaman gülümser ve burnuma bir öpücük kondururdu o mükkemmel birisiydi.

Ona bakarken reçeli almaya çalışıyordum ama yere düştü Minho hemen yanıma geldi.

"Senin suçun değil bir tanem"

"Ne"

"Senin suçun değil hiç biri tamam mı?" donmuş gibiydim sadece ona bakıyordum beni elimden tuttu ve ayağa kaldırdı kocaman sarıldı bana.

"Kendini iyi hissetmen için ne yapmam gerekiyor Jisung'um"

"Gülümsesen yeter. Ne olur bana gülümse" gülerek burnumu öptü ve radyodan bir şarkı açtı. O şarkı eşliğinde dans etmeye başladık.

"Seni alsam böyle gezegenlere çıkarsam ne yaparsın? Korkar mısın"

"Eğer yanımda sen olacaksan tabi ki de korkmam ama eğer olmazsan sonum olur herhalde" dedim gözlerinin içine bakarak

"Şşşş demek yok öyle ben her zaman buradayım ben varken korkmak yok"

"Ya olmazsan ben çok korktum gittin diye"

"Ama buradayım gitmedim o yüzden korkma tamam mı bir tanem?" dedi ve gözlerime uzun uzun baktı tamam anlamında onun yanağından öptüm ve dansımıza devam ettik.

★ ★ ★

★ ★ ★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Orada ki tilki | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin