Selam. Ben Nur. Nasıl bir başlangıç yapabilirim bilmiyorum. 18 yaşındayım ve üniversiteye gidiyorum.Yazılı notlarım kısmını görmezsek üniversite hayatım güzel.Fakat annem bundan hoşnut olmuyor.Tamam bir klasik olabilir ama annem ve babam baskıcılar ama cidden.Ve bende onlara karşı hep dik duruşumu korumuşumdur.Yani onların baskılarına boyun eğip ileride kıro biriyle, görücü usulü evlenmekten iyidir.
Neyse konuyu dağıtmayalım.Her sabah olduğu gibi uyandım. Ki bu en zor aşamaydı çünkü yatak beni içine çekiyordu.Yattıkça yatası geliyor insanın.Ama annemin zorlamasıyla kalktım ve kapımı açıp banyoya doğru ilerledim.
Aynaya baktığımda saçım o kadar karışıktı ki karışıklık yüzümü kapatıyordu.Biraz taramakla cebelleştim ama olduğu kadar.Sonrasında saçımı toplayıp odama doğru ilerledim.Bugün kahvaltı yapmak istemiyordum.Giyindim ve çantamı alıp hızlıca evden çıktım.Evimin hemen önünde tramvay durağı olduğu için şanslıydım. Tramvay durağına doğru ağır adımlarla ilerledim. Neredeyse yürürken uyuyacaktım.Tramvay durağında 2 dakika bekledikten sonra tramvay geldi ve içine girdim.Bursa halkı her zamanki gibi buraya yığılmıştı hemde bu saatte! Ayakta zor duruyordum. Olabildiğince köşeye geçtim. Cebimden zar zor kulaklığımı ve telefonumu çıkardım.Telefonumu açıp Youtube uygulamasına girdim. Telefonumda yer yoktu o yüzden buradan idare ediyordum.Arama çubuğuna 'ceza 1 saat' yazdım.Ceza bağımlısıydım ne yapalım.Ve her gün yaptığım aktiviteyi yapmaya koyuldum.İnsanların giyimini kuşamını puanlamak... Böyle bir huyum vardı ama bende böyle eğleniyordum.
Tam bir kızın giysisini puanlıyorken arkamdan bir teyze ittirdi. 'Evladım durağım geliyor çekil! dedi hiddetle.
'Teyzecim benimde durağım geliyor müsaade edersen okula gideceğim' Teyze bozularak bana baktı. 'Ne teyzesi aramızda kaç yaş vardır?' Onca dert tasa varken gidipte bunu dert etmişti. Bu teyzeleri bu yüzden sevmiyordum.Ama bu sefer uğraşma isteği geldi. 'Babaanne mi demem gerekiyordu? Kusura bakmayın.' dedim sırıtarak. Teyze yüzüme tokat patlatmamak için zor duruyor gibiydi ama önemsemeden kapıya doğru ilerledim.İneceğim durağın ismi anons edilince kapıya sokuldum.Bunu yapmazsam beni çiğnerlerdi.Tramvaydan inmeyi başardım ve artık kısa bir yolum kalmıştı.Keyifle yürüdüm ve bir yandanda şarkının sözlerini mırıldanıyordum. Tabii Holocaust dinlediğim için garip gözüküyordum.Ve sonunda okulun bahçesine ulaşabildim.
Sanırım ilk defa geç kalmamıştım.Daha zil çalmamıştı. Bahçe pek kalabalık görünmüyordu. Rahatlıkla ilerledim. Okula girdiğimde hızlıca merdivenlere yöneldim.Merdivenler tam bir eziyetti. Sabahın köründe merdivenleri tırmanmak bir işkenceye bedeldi.
Koridorda yürüyüp sınıfın kapısının önüne ulaştım.12/E yazısı karşımda duruyordu.Okula 1 yıl geç başlamıştım.Kapıyı açtım ve hemen sırama yöneldim. En arkadan bir önceki sırada oturuyordum.Uyumak için en dikkat çekmeyen yer burasıydı.Çantamı fırlatır gibi koyduktan sonra kollarımı sıraya bir yastık edasıyla koydum ve başımıda kollarıma yerleştirdim.Yan tarafımdaki grubu izliyordum.Aralarında sadece bir arkadaşım vardı.İsmi Efe.Efe iyi çocuktu ama bir kusuru vardı.Herşeyle fazla dalga geçiyordu.Nur sence sen Efe'yi izlediğine inandın mı? Basbayağı Mert'i dikizliyorsun.
Tanıştırayım. İçimdeki şeytan.Yani iç sesim.Bir keresinde sırf onun yüzünden disipline gidiyordum ama son anda kurtuldum.Hocaya karşı onun hakkında birşeyler demiştim ama bunu bende beklemiyordum.İç sesim bir anda dışarı fırlamıştı ve rezil olmuştum.
Ve şunu da eklemek isterim Mert'e karşı içimde bir duygu var ama aşk değil.Uyarıyorum değil.Onla iyi arkadaş olmak istiyorum bu kadar yani.Onunla vakit geçirmek eğlenceli oluyor.Ona baktığımı fark edecek ki oda bana baktı. Saniyesinde gözlerimi kaçırdım.
Max Verstappen
Bu sefer haklıydı. Hızlıydım. Ama bakmaya devam ediyordu! Bende ona baktım ve gergin bir şekilde gülümsedim. Yanında oturan Vahab sırıttı.'Oğlum bakışıp duruyorsunuz bi zahmet öpüşünde oda sende kurtulun'
Mert'in tüm o güzel bakışları soldu ve Vahab'a iyi bir tokat attı.Mert de benim gibi sırasına kafasını koydu ve Vahab konuşmasını sürdürdü. 'Abicim şakasına diyorduk naptın be! Burda kardeşin geberiyor sen karı kız peşindesin' dedi yanağını tutarken.Sersemlemişti.Efe de sohbete katıldı. 'E böyle dersen adamın dibinde böyle olur işte'
Bende tebessüm ederek gözlerimi kapattım ve uykuya teslim oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ TUT
Teen Fiction18 yaşındaki Nur her sabah olduğu gibi okula gider ve her zamanki gibi uyuklar.Ama bu sefer birşeyler ters gider Nur'un ve Mert'in garip kelimesi dışında anlatılamayacak günlerinin garipliği sürüyor.Sizi mutlu sona davet ediyorum(belki mutlu son olm...