Kiss me once, then kiss me twice
Then kiss me once again
It's been a long, long time
Haven't felt like this, my dear
Since I can't remember when
It's been a long, long time
You'll never know how many dreams
I've dreamed about you
Or just how empty they all
seemed without you
So kiss me once, then kiss me twice
Kiss me once again
It's been a long, long timeHarry James -It's Been A Long, Long Time
Keyifli okumalar dilerim.
Taehyung kötü bir gün geçirdiğini düşünürken aksine öyle güzel bir gün geçirmişti ki bugünü asla unutabileceğini düşünmüyordu.
Kucağında uslu uslu oturan köpeğine bakıp gülümsedi. Bu hediye ise ona gerçekten en büyük sürpriz olmuştu sanırım.
Çok çok mutluydu..
"Taehyung bu köpek aynı sana benziyor." Arkadaşının sesiyle başını kaldırıp gülümseyerek yüzüne baktı.
"Senin gibi küçücük ve çok sevimli. Şuna baksana kaşık kadar suratı var ısıracağım ya!"
"Jimin lütfen beni ısırdığın gibi köpeğimi de ısırma." Omuz silkti sarışın çocuk.
"O zaman bu kadar tatlı olmasaydınız, benim suçum değil bu." Taehyung arkadaşının bu şapşal hallerine güldü.
Bu keyifli anlardan sonra güzel bir film açmış dikkatlerini televizyona vermişlerdi. Saat gece yarısını gösterdiğinde genç çocukların uykusu gelmişti.
Film biter bitmez kalkıp yatmaya hazırlanmışlardı. Jimin ve Namjoon her ne kadar kendilerine yük olmamak için gitmek istese de Taehyung'un ısrarlarıyla yatıya kalmak durumunda bulunmuşlardı.
Jimin ve Taehyung yatak odasına geçerken Jeongguk kendisi ve arkadaşı için yorgan ve battaniye alıp salona geri dönmüştü.
Çarşafları koltuklara serip yataklarına kurulmuşlardı. Çok geçmeden evde ki bütün ses kesilmişti. Işıklar kapalıydı sadece camdan içeri sızan ayın ışığı vardı tek ışık kaynağı olarak.
Jeongguk kolunu başının altına koymuş tavanı izliyordu. Namjoon çoktan sızıp kalmıştı. Ama o uyuyamıyordu..
Normalden farklı olarak yatağında değildi evinin salonunda ki koltukta yatıyordu ama sorun bu değildi.
O taşın üzerinde de rahatlıkla uyuyabilirdi. Şimdi ki uyuyamamasının sorunu yanının boş olmasıydı.
Normal bir zamanda kollarının arasında küçüğün zayıf bedeni olurdu. Kolunda ki hafif ağırlık şimdi yoktu ve bu Jeongguk'un uyuyamamasına neden oluyordu.
Bir süre kendisini uyutmaya çalışmış bir sağa bir sola dönüp durmuştu ama yine de uyku tutmamıştı.
İç geçirip yattığı yerden kalktı. Eliyle saçlarını karıştırıp salondan çıktı. Askıda duran deri ceketini üzerine geçirip anahtarı avcunun içine aldıktan sonra evden sessizce çıktı.
Yakınlardaki bir markete girip bir paket sigara aldı. Paketi açıp içinden bir dal çıkarttı, dudaklarının arasına sıkıştırıp çakmakla ucunu yaktı ve gri dumanı içine çekti.
Gözlerini kapatıp dumanı havaya üfledi. Sakin adımlarla parka doğru ilerledi. Bomboş olan parka göz gezdirip her zaman boş olan banka oturdu.
Hafifçe esen rüzgarın etkisiyle sallanan salıncağa baktı. Aklına eski anıları dolduğunda gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silenced ●Taekook●
Fanfiction-Tamamlandı- Angst değildir × Yetişkin içerik × Tetikleyici unsurlar içerir. Babasını küçük yaşta kaybetmiş annesinin başka bir adamla evlenmesinin ardından hayatı mahvolan, umutlarını yitirmiş, tek dileği ölmek olan bir çocuk. Ve tesadüf eseri tanı...