15. BÖLÜM "YENGE"

43 6 1
                                    

Selam Cesurlar📘

Bu hikayede bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler...

Umarım beğenirsiniz...

Keyifli okumalar.📖

⌨⌨⌨

"Siz kimdiniz?" Sesindeki şüphe miydi yoksa başka bir şey mi?

"Dedim ya bir arkad-" Lafımı keserek "İsminiz neydi?" Diye sordu.

"Çok da önemli değil." Diyerek hızla oradan uzaklaştım.

Kadını geride bırakarak aklıma gelen en son yeri de kontrol etmek için yola koyuldum. Yani, Sığınak'a doğru. Çünkü malesef ki Sığınak benim son şansımdı...

************

15. BÖLÜM "YENGE"

İZEL KESKİNER'den

Son çarem Sığınak olmasına rağmen oraya gitsem de Alaz'dan tek bir iz bulamamıştım. Nereye gideceğimi bilemedim. "Nerdesin be adam?!" Sitemimi sanki duyacakmış gibi kendi kendime ofladım. Umutsuzca arabaya bindim. "Seni bir bulayım ben, ben seni bir bulayım! Bak n'apıyorum ben sana Alaz efendi."

Arabayı çalıştırıp tam yola koyulacakken telefonumun çalmasıyla hızla telefona baktım ve arayan kişinin Alaz olduğunu görür görmez açtım. "Nerdesin sen?! Nasıl açmazsın telefonu? Hangi akılla haber vermedin nereye gideceğini? Senin yüzünden bütün İstanbulu taradım neredeyse! Neredesin sen çabuk cevap ver?!" Kendimi tutamadan peş - peşe sordum çıkışarak.

Karşı taraftan ses gelmedi. "Cevap versene aloo?"

"Sana da selam gelin bacı." Duyduğum yabancı sesle ve kurulan cümleyle telefonu kulağımdan çekerek bir kez daha ekrana bakma ihtiyaçı duydum ama ekranda Alaz yazıyordu.

"Kimsin sen?" Sesimi sert ve soğuk tuttum.

"Ha tabi doğru, benim eşşekliğim. Tanıtayım kendimi; Ceyhun ben, Ceyhun Hanbeyov."

Tek kaşım kalktı. "Ee, ne anlam çıkartayım ben buradan? Kimsin kardeşim sen? Alaz nerede?"

"Alaz kim lan?" Bu soruyu sanki kendisine sormuş gibi kısık sesle konuştu.

"Kardeşim bu telefon ve numara Alaz Karayağız'ın değil mi?" Olabildiğince sabırla konuşmaya çalışıyordum.

"Haaa, sen Bozay'ı diyorsun?"

Konu daha da anlamsızlaşmaya başlamışdı şuan. "Boz ayı mı?" Diye sormamla Ceyhun denen adam bir anda gülmeye başladı.

"Boz ayı dedi lan sana." Diyerek daha çok güldü ve arkadan tanıdık bir ses "Ver lan şunu bana." diye telefonu aldı ve nihayet bu kişi Alaz'dı.

Alaz'ın "Efendim İz?" Diye konuşunca az önce yaşanan saçma muhabbetin üstüne bir şey olmamış gibi sakin sesi kendimden şüphe duymama sebep oldu. "İz orda mısın?"

"Ben...ne yaşıyorsunuz oğlum siz orda?" Diye sorabildim bir tek.

"Oğlum mu?"

"Alaz sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun?" Sakince sordum.

"Hayır. Sen zaten delisin."

ŞAH&MAT Mahalle HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin