0.0

122 9 7
                                    


Aşağıdan gelen seslerle yatağımdan kalktım. Tek istediğim şey yarın akşama kadar yatağımda uyumaktı ama maalesef Eylül Demirbay bunu imkansız hale getiriyordu. Merdivenlerden inerken Eylül'e bu kadar ses yaptığı için kızmak istiyordum ama gördüğüm görüntü onun için üzülmemi sağlamıştı.

"Eylül iyi misin? " Ağlamaktan gözleri kızarmış, burnu kıpkırmızı olmuştu

"Özür dilerim,seslerden dolayı kalktın galiba"

"Boşver beni. Sen niye bu haldesin? "

"Halil ile kavga ettik biraz " Kafasını varlıklarını daha yeni fark ettiğim ikiliye çevirdi.

Kerem Aktürkoğlu ve Halil Dervişoğlu

"Niye kızı ağlatıyorsun ki?"

"Bizim aramızda olan bir olay seni ilgilendirmez"

"Benim yaşadığım evde benim arkadaşımla kavga ediyorsun,kızı ağlatıyorsun ama beni ilgilendirmiyor öyle mi?"

"Sen arkadaşının bana karşı yaptığı şeyi biliyor musun ki konuşuyorsun şuan"

Kollarımı birbirine bağladım. "Ne yaptı?"

"Beni aldattı!" Diye bağırdı Halil
Arkamı döndüğümde Eylül kafasını iki yana sallıyordu.

"Yapmadım diyorum sana Halil niye bana inanmıyorsun ki?"

"Ya ben geldiğimde adamın üstüne çıkmıştın neredeyse Kazımcan ile Kaan da görmüş seni hala neyi inkar ediyorsun ki?"

"Yalan söylüyorlar bizi ayırmak istedikleri için böyle davranıyorlar. Adamın üstüne falan çıkmadım çok içmiştim kafam yerinde değildi. Tam merdivenlerden çıkarken ayağım takıldı adam da beni tuttu."

Kerem sessizliğine bir son verip konuşmaya başladı "Eylül tamam anlattığın gibi adamın üstüne yanlışlıkla düşmüş olabilirsin ama başka anlatılan şeyler de var. Adamla birlikte girmişsiniz mekana birlikte dans etmişsiniz. Hepsi yalan olamaz kabul et bunu"

"İftira atıyorlar. Benim hiç kimse ile bir ilişkim yok" Halil'in yanına giderek ellerini tuttu

"Halil lütfen bana inan ben seni aldatmadım seni çok seviyorum"

Kerem "Her aldatan kişi de bu yalana sığınıyor zaten"

"Konuyu kişiselleştirmeyelim istersen Kerem senin aldatılmanın sorumlusu Eylül değil"

Kerem üç ay önce, altı yıldır birlikte olduğu sevgilisi tarafından aldatılmıştı. Taraftarlar onun bu olayı çoktan unuttuğunu söylese de unutamadığı belliydi.

"Ben hiçbir olayı kişiselleştirmiyorum sadece olan biteni söylüyorum. Senin arkadaşın hakkında sürekli bu tarz söylentiler çıkıyor ama ne hikmetse hep başkaları yalan söylemiş oluyor"

"Kerem kardeşim yaptıkların için çok teşekkür ederim ama bunu bizim çözmemiz gerekiyor. Sen dışarıda bekle ben geliyorum"

Kerem bu kararı çok sevmesede başını sallayarak dış kapıdan çıkmıştı. Bende biraz nefes almak için odamda ki balkona çıkmıştım. Aşağıya baktığımda Kerem bahçe sandalyelerinden birinde oturmuştu.

"Seni daha önce hiç burada görmemiştim.Dayı'nın neyi oluyorsun?"

"Baldızı,Melina'nın kardeşiyim"

"Yeni mi geldin? Niye burada kalıyorsun?"

"4-5 ay oluyor ailevi durumlardan dolayı burada kalıyorum. Görmemen çok normal çünkü siz buraya geldiğinizde odamdan dışarı çıkmıyorum"

"Niye bizi sevmiyor musun?"

"Sen'de amma meraklıymışsın ha"

"Soruma cevap versene sen"Ne kadar kendisine sinir olsamda susması için cevap verdim

"Yani sevmiyorum değil'de rahat edemiyorum diyelim "

"Adın ne? "

"Bu kadar soru yeter"Cevap vermesini beklemeden balkon kapısını kapatıp içeriye girdim.Yorgunlukla kendimi yatağa attığımda hemen uykuya dalmıştım.

"Hazal! Uyan hadi akşam oldu"

"Ya git başımdan uyuyucam"Melina ışığı açmaya gittiğinde yastığı yüzüme kapattım.

"Ya kızım kalk! Geceden beri uyuyorsun saat akşam sekiz" Melina hızlıca yastığı kafamdan çektiğinde gözüme ışığın girmesiyle yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Tamam işte bu saate kadar uyumuşum bırak da günü bitireyim"

"Dün sana bahsettim ya doğum gününe davetliyiz diye senden çocuklara bakmanı istedim sende tamam dedin"

"Bir sefer de Eylül'e bırakın nolur ki? "

"Kızım Eylül'e çocuk bırakılır mı hiç? Aklı bir karış havada onun,neyse biz şimdi çıkıyoruz çocukların yemeği buzdolabında ısıtırsın"
Melina odamdan çıktıktan sonra bende yerimden kalktım.

Dört beş ay önce bazı sebeplerden dolayı ablamların yanına taşınmıştım ilk başta onları rahatsız ettiğim için kendimi iyi hissetmesemde Eylül geldikten sonra rahatlamıştım.

Merdivenlerde Fatih ile karşılaşmıştım.

"Teyze film izleyebilir miyiz?"

"Olur, ama ilk önce yemek yememiz lazım"

"Tamam ama Eylül'e sen söyle olurmu? Biz söylersek gelmez"

"Tamam hadi sen aşağı in bakalım"

Eylül aslında yeğenlerini çok severdi ama fazla bunalttıkları için çocuklara katlanabilme süresi bir saat falandı.
Kapısının önüne geldiğimde içeriden sesler geldiğini fark etmiştim .

"Kızım sorma ya dün az kalsın terk ediyordu beni tam bitti buradan dönmez dedim Hazal aşağıya indi sesten rahatsız olmuş. Ağladığımı görünce öyle bir üzüldü ki benim için görmeliydin sanki kırk yıllık arkadaşız gibi"

Konuşmasına ara vermişti büyük ihtimalle karşı tarafı dinliyordu.

"Doğruyu söylüyorum gerçekten zaten Halil ile onun sayesinde barıştım yoksa o Kerem bizi çoktan ayırmıştı"

"Ya bu Berrak Kerem'i aldattı ya bu gerizekalı da benden biliyor işte,senin yüzünden oldu diyordu. Halbuki benim yüzümden olsa haberi bile olmazdı bu salağın hala sevgili olurlardı"

"Tabi canım bak bana ben kaç aydır Halil'i aldatıyorum dün patladı bu olay ama dur sen bu yaptıkları yanlarına kalmayacak benim huzurumu bozmanın hesabını ödeyecekler"

Herkese merhaba öncelikle yazma konusunda pek iyi değilim ama bu kurguyu kafamda o kadar çok düşünüyordum ki artık patlayacak noktaya gelmiştim üstelik sınav senemde yani bir ay kalmışken böyle bir şey yapmam çok saçma biliyorum ama delirecektim neyse umarım beğenirsiniz

Always-Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin