Bölüm 12 "Bir Öpücük Bin Şifa."

31 6 0
                                    

Keyifli Okumalar.

Bölüm 12 "Bir Öpücük Bin Şifa."

Mor ve Ötesi - Daha Mutlu Olamam

Zaman akıyor usulca ve biz insanlar yaklaşıyoruz ölüme usulca. Ölüm zamansızdır ve amansızdır. Kime geleceği belli değildir. Ürperticidir ölüm. Ölümün uğradığı her yer acıyla dolar ve taşar. Gözyaşları birikir teker teker ve dönüşür koca bir okyanusa. Kalplerde bir sızı oluşturur ve dinmez o kalp sızısı. Acı bir burukluk yer edinir insanın ruhunda ve gitmez o burukluk. Hep orada kalır hatta mezara girer o kişiyle birlikte.

Dört harfli bir kelime mahveder insanın hayatını. Yerle bir eder toparlayanı olmaz, olamaz. Ölüm çünkü yerle bir eden. Ölümün yıkıp döktüğü yerleri hiçbir insanoğlu toparlayamaz. Ne gücü yeter ne kuvveti yeter. Bir yanınız hep yıkık dökük kalır ve alışırsınız. Canınız çok yanar ama alışırsınız.

Alışmak zordur. Çok zordur ama alışırsınız çünkü insanız biz. Alışmak bizim doğamızda var. Tıpkı sevmek gibi, sevilmek gibi.

"Aslan," diye mırıldandım usulca. Aslan bakışlarını yıldızlarla süslü gökyüzünden çekti ve bana çevirdi. Merakla ne diyeceğimi bekledi. "Sana çok aşığım."

Utandım ama biliyordum ki gelecekte ona bu cümleyi çok kurmadığım için çok kızacaktım, pişmanlık çekecektim.

Gözlerindeki geceye indi bir sürü yıldız ve parladı teker teker. Yukarıdaki gökyüzünün güzelliği sönük kaldı Aslan'ın gözlerindeki güzelliğin yanında.

Yutkundu usulca ve gülümsedi. "Bende sana çok aşığım, Güzel. Yıldızlar kadar aşığım sana. Papatyalar kadar aşığım. Çok aşığım."

Papatyalar...

En sevdiğim çiçeklerdi papatyalar benim. Masumluğun simgesiydi benim için. İçimde hoş kıpırtılar oluştururdu. Aslan gelirdi hep aklıma çünkü. Beyaz yaprakları bana hatırlatırdı Aslan'ın bembeyaz, temiz kalbini.

Papatyalar saf güzelliğe ve mutlak masumluğu simgelerdi benim için. Yani papatyalar Aslan'ı simgelerdi benim için.

"Daha iyisin, değil mi?" Dedi belimi kavrayan koluyla beni kendine iyice çekerek. Aslan'ın göğüsüne yaslanmış dakikalarca ağlamıştım. Sesli bir şekilde ağlamıştım hemde.

Başım Aslan'ın göğüsünde sakinleşirken Aslan saçlarıma ufak ufak öpücükler kondurmuş ve kederli bir şekilde yıldızları izlemişti. Belki onun ruhu da benim ruhum gibi her bir yıldıza derdini fısıldamıştı. Ruhunun akıttığı her bir gözyaşını bir yıldıza kondurmuştu.

Yine başımın üzerine bir öpücük koydu ve birkaç dakika önce başımı kaldırdığım göğüsüne geri yasladım başımı. "Sakinleştim."

"Bundan sonra ne zaman ağlamak istersen bu kollar seni hep sarmalayacak. Saklama bir daha gözyaşlarını, olur mu?" Dedi ve bir öpücük daha kondurdu başımın üzerine. Gülümsedim ve usulca salladım başımı.

"Saklamayacağım. Söz veriyorum." Dediğimde bir öpücük daha kondurdu başımın üzerine. Gülümsemem daha da büyüdü.

Her bir öpücüğü yara bandıydı benim için. Onun her öpüşü bir yaramı sarıyordu sıkıca.

ÖLÜLER DE SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin