SON SÜVARİ -Ak Ejder

Bölüm 3: Yüzleşme

——

Su tahmin ettiğimden daha karışıktı. Ateşi ilk kontrol etmeye çalıştığım zamanları hatırlamak benim için hala zordu. Hafızamın çoğu yerine gelmiş olsa da hala çoğu şey silikti. Çocukluk anılarım ya da anne ve babama ait anılar benim yüzümden kapalı bir kutudaydı. Onları kaybederken kendimde nasıl bir travmaya sebep olduysam zihnim kitlenmişti. Bunun Julia'nın ya da babasının eseri olmadığını bilecek kadar bilgiye ,ya da anıya, sahiptim. Onların izlerini zihnimde görebiliyordum.

Bu yüzden su üzerinde çalışırken aynı zamanda ateşle olan ilk anılarıma da ulaşmaya çalışıyordum. Henüz bir gelişme kaydettiğim pek söylenemezdi ama bunun üzerinde çalışıyor olmak bile iyi hissettirmişti. Başarılı olacağım hissi güven vericiydi ve bu daha çok odaklanmamı sağlıyordu.

Yerde gözlerim kapalı bir şekilde oturmuş ayaklarım suya sarkmış bir şekilde kendi içimde kaybolmuşken beni bu odaklanmadan ayıran şey sudaki dalgalanma oldu.

Yalnız değildim.

Ayaklarımı çekip çekmeme konusunda kararsız kalırken henüz bir hamle yapamadan su yüzeyine çıkan Derek ile göz göze geldim.

"Beni şimdi mi görmeye geliyorsun?"diye sitem ettiğimde sivri dişlerini göstererek yanıma yüzdü ve ayaklarımın yanına geçip kendini sabitleyerek kollarını çimene koydu.

"Oluşturduğun büyük karmaşayla ilgileniyordum. Bu sürede yanına varamadığım üzgünüm kaos prensesi. Ayrıca uyuduğun sürede hep buralarda nöbetteydim."

İmasından hoşlanmasam da benim için uğraşları konusunda bir şey diyemezdim. Yüzüme de bu düşünce yansımış olacak ki "Şaka yapıyordum."diye açıkladı. Ardından biraz düşünüp "Kısmen."diye eklediğinde güldüm.

"Aşağıda durumlar nasıl?"diye sordum suyu göstererek.

"Her yer aynı durumda."dedi kısaca.

"Fazla vaktim yok öyleyse." Beni onlar bulmadan ya da ortalık daha fazla karışmadan önce ortaya çıkmam gerekiyordu.

Bana kaybettiğim zamanla ilgili detaylar vermeye başladıktan bir süre sonra bize yaklaşan ayak sesleri duyduk. İkimizde sessizce gelenleri beklerken ister istemez her seferinde geriliyordum. Bu saklambaç her an bitebilir ve hiç istemediğim kişiler tarafından sobelenebilirdim.

Fakat görüş alanımıza Tanya ve Jason girdiğinde istemsizce tuttuğum nefesimi yavaşça geri verdim.

Hızlı adımlarla yanımıza geldiklerinde yüz ifadelerinden bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ve sabırla açıklamalarını bekledim.

"Nasılsın?"

Derek bile gerginliği sezmiş ve Jason'ın sorusunu geçiştirerek "O gayet iyi. Siz ne olduğunu anlatın."dedi.

Tanya araya girerek "Haberler çok iyi değil."dediğinde devamını Jason getirdi. "Bay Walter bize yaratığın tekrar göründüğünden bahsedince size söylemek istedik. Burada yeterince güvenlik yok."

Bunu bekliyordum fakat bu kadar hızlı olmasını istemezdim. Henüz gücüm yerinde değildi. "Nerede görülmüş?"diye sorduğumda Derek hemen ardımdan "Sadece anlatılanları bildiğim için ben de şu yaratığı görmek istiyorum. Dedikleri kadar var mı?"dediğinde bir süre boş boş suratına baktık.
Sivri dişlerini gösterip sırıtarak "Serena'nın sorusuna cevap verebilirsiniz."diye devam etti.

O sırada sudan bir bedenin çıkmasıyla hepimiz irkildik. Gelenin Damon olduğunu gördüğümde rahatlayarak yanımıza yüzüp sudan çıkmasını izledim. Su altında dönüşüp yanımıza çıkmış olmalıydı. Kıyafetleri ıslak olmasına rağmen umursamadan yanıma oturup "İyi misin?"diye sordu.