BÖLÜM 38

165 34 20
                                    

Genç omega sabahın ışıkları altında, ıslak yüzüne vuran güneşle rahatsızca kıpırdandı. Kaşları ara sıra çatılıyor hüzünlü feremonlarını salgılıyordu. Omega kurdu çoktan uyanmış içinde acıyla kıvrılmıştı. Derin, içli nefesler alıyordu.

"Holly.."

Ufak mırıltılarıyla dişlerini birbirine bastırmış kendi koluna tutunmuştu sıkıca. Yaşlı gözlerini kırpıştırdı hafifçe.

Rüya görüyordu. Biricik köpeğinin olduğu bir rüyaydı. Güzel başlasa da kötü devam ediyordu ve Yoongi sadece alfasını istiyordu. Onun sıcak sarılmasına ihtiyacı vardı. Göğsündeki bu ağrıyı anca o dindirebilirdi. Saçlarını okşaması, narin vücuduna kollarını dolayışı dindirebilirdi. Göz yaşlarını silmesine ihtiyacı vardı.

Gözleri titrekçe açılırken boş duvarla bakıştı. Duvara baktığının bile bilincinde değildi. Sadece köpeğini düşünüyordu. Holly onun için çok değerliydi ve şimdi yanında değildi. Sabahları üzerinde hissettiği o ağırlık yoktu. Yüzünü yalayan ıslaklık yoktu.

Dudakları büzüldü ve göz yaşları daha hızlı akmaya başladı. Gözlerini kırpmıyordu bile. Minik tüy yumağını çok özlüyordu, eksik hissediyordu. Penceresine dönüp yastığını kucağına çekti ve sıkı sıkı sarıldı.

Sadece birkaç gün içinde yaşadığı her şeyin ağırlığı omuzlarına yük binmişti. Düşüncelerini toparlayamıyordu. Köpeğini kaybetmişti, hoşlandığı kişi hakkında gerçekleri öğrenmişti, ailesinin bildiğinden fazlası olduğunu fark etmişti ve bunların her biri onu yoruyordu.

'Yapacağımız şey belli Yoongi. Alfamıza gideceğiz.'

Dudakları hafif bir tebessümle kıvrıldı.

"Alfa'm.. Ruh eşim.."

Kıkırdadı hafifçe. Kurdu da içinde kıkırtılarını yayarak koşturuyordu. Yoongi bunu her düşündüğünde gönlü titriyordu sanki. Kendini şanslı hissediyordu.

'Kabul edeceğini biliyordum Yoongi. Doğru yoldasın.'

Yoongi kucağındaki yastığa biraz daha sıkı sarılıp gülümsedi. Aklına alfası doldukça çok güzel hissediyordu. Acısı bir nebze azalıyordu.

'Üzerimizde ki bu yorgunluğun sebebi alfamızdan uzak olmamız Yoongi. Uzak olmaya devam edersen canımız yanmaya başlayacak. Eğer mühürlenme sırasında alfamız bize temas etmeseydi şu an acıdan kıvranıyor olurduk.'

Omega dudak büzerken ellerini yanağının altına yerleştirdi.

"Ayrıca bana sarıldı, kucağına aldı, feromonlarını hissettirdi. Attığı pdfi hatırlıyorum. Ah, neden alfamıza mesaj atmıyoruz?"

Kurdu da içinde heyecanla koşturduğunda yüzüne yerleşen büyük gülüşle yatakta oturur pozisyona gelmiş ve etrafta telefonunu bulmak için gözlerini gezdirmişti. Komodinlerin ve masasının üzerinde göremeyince kaşları hafifçe çatılmış dudak büzmüştü. Öne kayıp yastıklarını kaldırıp altlarını kontrol etti. Nereye koyduğunu hatırlayamıyordu.

Saçlarını karıştırıp yataktan kalktı ve komodinlerin çekmecelerini kontrol etmeye başladı. Seri hareketlerle karıştırıyor fakat telefon namına bir şey bulamıyordu.

"Nerde bu? Nereye koymuş olabilirim?"

İki komidini de taradıktan sonra masasına ilerledi. Üzerini aceleci hareketlerle karıştırdı fakat bulamadı ve çekmeceleri de dağıtmaya başladı. Panik vücudunu ele geçirmiş kafası karışmıştı.

"Yoksa.. Babamlar mı aldı? Ben uyurken odama mı girdiler?"

Gözleri kapıya döndüğünde sertçe yutkundu. Aceleci adımlarla kapıya gitti ve kulpu sertçe tutup indirdi.

HANDS -YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin