Evet beklenen o mükemmel gün bu gün. Tercih sonuçlarımız açıklanıcak.
İnşallah Çağın'la aynı yeri kazanmamışızdır. Ne vardıki aynı yeri yazmasaydı. İkizim ama abim gibi davranmayı bir türlü bırakmıyor. Hayır yani tercihlerimi gizli gizli yapmış olsam bile yinede tercihlerimi bulmayı başarmış ve başka bölüm yokmuş gibi bölümleri dahi aynı yazmış hayır bari sınıf içinde rahat bırak be ama yok Çise başını ordada belaya sokar. Of ama of ya ne zaman kurtulucam ben bundan ya. Umarım farklı yerler tutmuştur.
Kapının çalmasıyla bakışlarımı o tarafa çevirdim. "Gel."
Tabiki de tahmin ettiğim gibi Çağın ve Bade.
"Girebilir miyiz kardeşim."
"Tabiki nasıl olsa hayır desemde bir işe yaramıycak. "
"Of yine ne oldu Çise. Bu öfkenin sebebi ne yine?"
"Sebebi sensin Çağın. Senin sayende bir yılım çöpe gitti Çağın. Umarım bu yılımda böyle olmaz. Yoksa seninin için hiç iyiy şeyler olmayacak. "
"Ben miyim. "
"Evet sensin. Geçen sene seninle aynı yeri tutturamadık diye ne beni gönderdin nede kendin gittin. "
"Kızım ben sana en baştan dedim demi doğru dürüst bir yer yaz diye. Sen ne yaptın başını belaya sokacak yerler yazıp durdun. Tamam aynı yerleri yazıp durduk ama sonuç olarak tutmadı. Doğru dürüst yerler
Yazsaydın gitmene izin vericektim ama sen bunu ısrarla reddettin. "
"Bak Çağın sen benim ikizimsin abim değilsin. Bu yüzden bana karışmayı bırak. "
"Yeter artık sürekli kavga edip duruyorsunuz. "
İkiz olmamızdan sanırım aynı anda Bade'ye "Sen sus. " diyip bağırdık.
Bade'nin gözleri dolmaya başlayınca Çağın derin bir nefes alıp vererek Bade'ye "Kusura bakma sevgilim boş anıma denk geldi. " diyip Bade'ye sarıldı. Bunların bu halinden gerçekten nefret ediyorum. Onlara bakarak derin bir nefes alarak sabır çektim ve "sarılmanız bittiyse ben sonuçlara bakıcam. " dedim. Birbirlerinden ayrılıp bana beni öldürücekmiş gibi baktıklarında omuzlarımı silkip bilgisayara döndüm.
Sonunda giriş yaptığımda hiç şaşırmadım çünkü sonuç beklediğim gibiydi. Tabikide ikinci tercihim olan
Boğaziçi psikoloji bölümünü kaznmıştım. Sıra çağına gelince onunla aynı bölümü kazandığımı görünce sinirden küplere bindim sonunda istediği olmuştu Çağın'a baktığımda gülüyordu. Sinirden dişlerimi sıkıp "Sonunda istediğin oldu mutlu musun." diye sordum.
Çağın ise aksine gülerek cevap verdi "Evet hem de çok. Sonuçta ikimizde aynı bölümü kazandık. " diyip daha çok gülmeye başladı. Onun o yüzündeki gülüşü görünce çok daha fazla sinirlenmiştim. "İkinizi de tebrik ederim. "
"Umarım seneye sende bizimle olursun sevgilim. "
"Umarım." Bade istediği puanı tuturamayınca tekrar hazırlanmaya karar vermişti tabi bizde onu desteklemişdik.
"Aa bak şimdi ayıp ettiniz sonuçta siz ayrılmamak için beraber aynı şehirde olmuyacakmıydınız. Hatta sırf bu sayede özel olarak biz İstanbul'da ki üniversiteleri yazmadıkmı sırf siz ayrılmayın diye beraber oraya gidicez ya sende orada dershaneye başlıyıcaktın Bade unuttunuz mu yoksa. "
"Bunu sen bana söylemiştin Çise ve bende kabul etmiştim şimdi neden böyle söylüyorsun sanki bu fikri ben bulup sizden böyle bir şey istemişim gibi konuşma. "
"Pardon da ne yapmamı bekliyordun ki. Sen eğer biz birbirimizden uzaklaşırsak ayrılırız, ben onu görmeden yapamam demiyor muydun bende mecburen böyle bir yol buldum. "
"Çok kötüsün Çise."
"Yeter artık kapatın bu konuyu yoksa yine kavga edip küseceksiniz ve olan yine bana olacak sürekli kafamın etini yiyip kendinizi haklı çıkarmaya çalışacaksınız. "
"O öyle olmuyor canım biz sadece biraz birbirimizi özleyelim diye araya mesafe koyuyoruz sonra bir birimizi özleyince konuşmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz değilmi Çise. "
"Aynen öyle. "
"Ya ne demezsin. "
"Neyse ben sizinle daha fazla uğraşamam zaten istediğiniz gibi aynı yere gideceğimize göre ben gidiyorum. " Diyip oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru gitmeye başlamıştım ki arkadan Çağın'ın konuşmasıyla ona doğru döndüm.
"Nereye Çise. " Hadi bakalım yine başliyoruz.
"Nereye olacak sinirimi boşaltmaya nede olsa sinir kat seviyem baya bir yükseldi sizin sayenizde."
"Ben sana bir daha boks yok dememişmiydim çünkü sonunda muhakkak kavgayla bitirip öğrendiklerini birisine uygulayıp öyle çıkıyorsun o salondan. "
"Bende sana bana karışma demiştim. " Doğrusu sesimin bu kadar yüksek çıkmasını beklememiştim ama olsun işe yaramıştı çünkü Çağın'dan ses çıkmamıştı. Tabi buda benim işime gelmişti ve çabucak evden dışarıya çıkmıştım. Tabi Çağın'ın arkamdan söylendiğini duymuştum ama aldırmadan yoluma devam ettim.
Evden çıkıp Ulaş abiye bakındım ama yoktu ne yazık ki. Kimbilir hangisi yine ne istemişti ondan. Epey bir aramıştım ama yoktu. En son çare bağırmak olmuştu "Ulaş abi" birkaç kez seslendikten sonra bulmuştum onu.
"Efendim küçük hanım. "
"Aman abi sana kaç kere bana böyle seslenme demiştim. "
Ulaş abi gülmeye başlamıştı.
"Tamam o zaman sana ne dememi istersin. "
"Çise gayet iyi. "
"Peki Çise. Dur tahmin ediyim yine evdekilerle pardon Çağın'la tartıştın ve spor salonuna gitmek istiyorsun değilmi. "
Ağzım açık kalmıştı bunları nerden biliyordu ki.
"Bunları nereden biliyorsun? "
"Çünkü seni izliyordum ve sen ne zaman beni ararsan muhakkakki spor salonuna gidiyoruz ve muhakkakki ikizinle tartışmış oluyorsun. "
Birkez daha ağzım açık kalmıştı.
"Vay be beni iyi tanıyormuşsun ama aşk olsun abi seni aradığımı bildiğin halde yinede ortaya çıkmadın ve seni çağırmamı bekledin. Valahi sana helal olsun ne diyim. " Sesim azıcık alınmış gibi çıkmıştı .
"Abi mi kızım ben senden sadece üç yaş büyüğüm bana ismimle seslensene. " Haklıydı beni bu konuda çok uyarmıştı ama ben inadına sürekli ona abi diyordum. Ama aslında bakarsanız yaşını okadarda belli etmiyordu. Ama neyse inat inattır devam.
"Tabi Ulaş abi bidaha asla abi demem. "
"Bak hala abi diyor. " Şu an okadar çok komik duruyordu ki gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. "Kusura bakma abi ağız alışkanlığı. "
"Ya sabır. " Şu anda çok komik görünüyordu, gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Çünkü baya bir sinirlenmişti.
"Neyse neyse hadi gidelim Ulaş. "
Morali biraz yerine gelse de belli etmemeye çalışıyordu. Onun bu yönünü çok seviyordum ve çok iyi biriydi. Daima sert görünüyordu ve bu yönünü çok seviyordu tabiki bende onun bu yönünü çok seviyorum.
Sonunda spor salonuna geldiğinde üstümü değiştirip boks torbasının karşısına geçmiştim sanki tüm hıncımı çıkarıcakmışım gibi onu yumruklyordum ve ard arda tekmeler atıyordum.
Aradan nekadar zaman geçti bilmiyorum ama hala hiç yorulmamıştım ve kolay kolayda yorulacağa ve duracağa benzemiyordum. Ta ki birisinin alkış sesiyle arkamdan gelmesine kadar. "Vay be güzelim bu ne hırs tamı tamına 1 saat 24 dakikadır durmadan bu kum torbasına vuruyorsun. "
"O kadar oldumu ya. "
"Evet geldiğinden beri sana bakıyorum ve hiç durmadan çalışıyorsun, sanki karşında biri varmış gibi ona odaklanmış vuruyor gibisin. "
"Fark etmemişim. "
Bidakka ya ben ne saçmalıyorym hiç tanımadığım biriyle neden konuşuyorum ki. "Neyse ne rahat bırak beni. "
"Bence bu kadar yeterli hadi gel sana bir şeyler ısmarlıyım yorulmuşsundur şimdi. "
"Sana beni rahat bırak dedim. " Sesim biraz yüksek çıkmıştı.
"Hım analşılan gerçekten sinirlenmişsin peki bunun sebebi ne. Pardon ilk olarak ismini sormam gerekliydi benim adım
Bartu peki senin adın ne? "
"Sabrımı zorlama yürü git işine. "
"Hadi ama güzelim. " Hayır bu sefer kavga çıkarmıycam. Sakin kalmam gerekli yoksa Çağın beni bu sefer hiç rahat bırakmaz.
"Ne düşünüyorsun. " Derin bir nefes alıp vererek kum torbasından uzaklaşıp gitmeye karar verdim ama bu isteğim gerçekleşmedi çünkü adının Bartu olduğunu öğrendiğim çocuk bileğimden tutmuştu. Sabır çekerek ona döndüm.
"Seni birdaha uyarmıycam bırak beni yoksa senin için hiç iyi olmaz şimdi bırak kolumu. "
"Bırakmazsam ne yaparsın. "
Kendimi artık kontrol edemeyecek hale gelince de başımı çocuğun burnuna geçirmiştim. Çocuk bileğimi bırakıp geriye doğru sendelemişti anlaşılan böyle bir şey beklemiyordu.
"Ama ben seni uyarmıştım." dedim. Bartu başını kaldırıp bana sinirden gülerek bakmıştı. "Bu kadarını beklemiyordum ama bunun hesabını sana sorucam. "
"Hıhı tabi zevkle beklerim. " diyip. Alay eden bir yüz ifadesiyle ona gülerek bakıp arkamı dönerek gittim. Ama iyi oldu bu en azından sinirim geçmişti.
Üstümü değiştirip dışarı çıktım arbaya doğru gidince karşıma üç kişi çıkmıştı hadi ama bu kadar erken olamazdı ya Bartu karşımdaydı ve yanında bir kız birde erkek vardı. Bartu gülerek konuştu. "Ee özledin mi beni. "Sevgili okurlarım nasıl olmuş fikir ve yorumlarınızı bekliyorum. Birdahaki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
ActionÜniversite hayatına yeni başlayan Çise kimsenin ona karışamayacağı bir şehir seçmek ister. Fakat ikizi Çağın bunu istemez ve onunla aynı üniversiteye gitmek ister. Onu herşeyden korur ve onu belalardan uzak tutmak ister. Fakat Çise bu tarz şeyleri...