one

532 72 26
                                    

Hızlıca alıp verdiğim soluklarımı düzene sokmaya çalışırken, sinirle kastığım dişlerimin arasından dilimi çıkarıp dudağımın kenarından akan bir kaç damla kanı yalayarak temizledim. Ellerimle alnımda birikmiş olan teri silerek üstümü başımı düzeltmiş ve öfke saçan kahverengi irislerimi karşımda yere yatarak uzanmış benden daha beter hâlde olan bedene çevirdim. İçimden geçen en içten küfürleri suratına tükürürcesine savururken yarım ağız sırıttım, eserim mükemmel görünüyordu ve ben bundan fazlası ile memnundum. Yerde dağılmış halde yatan bedene biraz daha yaklaşıp üzerine doğru eğildim ve kastığım çenem ile damarlarım belirginleşirken tıslarcasına konuştum.

"Sikik orospu çocuğu! Bu da ne demek oluyor?"

Bir anda sik gibi ortada bırakılmıştım. Durduk yere benden ayrılmak istediğini söyleyip, ilişkimizi bitirmişti. Sene başından beri 5. kez terk edilişim bütün sinirlerim ile oynarken, aylarca biriktirmiş olduğum öfkem bir volkan misali dışa vurmuştu. Kendimi kaybetmiştim, sinir hücrelerim kanıma karışıp bütün vücudumu esir alıyordu. Anlamlandıramadığım bir sebeple sürekli terk edilişim ciddi manada psikolojimi bozmuş ve kendimi yetersiz görmeye başlamama neden olmuştu.

Sebep neydi?
Neden beni istemiyorlardı?
Mutlu değiller miydi?
Yetersiz miydim?

Düşüncelerim zihnimi ele geçirip, beynimi işgal ederken parmaklarımı saçlarıma geçirip yumuşak tutamları serçe çekiştirdim ve saç diplerimin hafif hafif sızlamasına sebebiyet verdim.

"Seni böyle bilmezdim Taehyung. Zarif bedeninin altında böyle bir güç barındırdığını bilmiyordum, saf salak sessiz sakin biri gibi görünürdün gözüme."

Kaşlarımı çattım, bedenine diktiğim kızgın gözlerimle omuzlarımdan sıyrılıp köprücük kemiklerimi açığa çıkaran tişörtümü düzelttim ve dudaklarımı öfke ile araladım.

"Gevşekliği kes, sorumun cevabının bu olduğunu sanmıyorum, eğer anlayamadıysan tekrar edeyim, neden benden ayrıldın Minho?"

"Taehyung, çok safsın bebeğim. O güzel bedenini gizlerken asıl eğlenceyi kaçırıyorsun."

"Ne?"

"Hadi ama Taehyung, bu devirde bütün insanlar bedenlerinin şehvetine esir düşmüşken sen bundan kaçabileceğini mi sanıyorsun? "

Hiçbir şeyden kaçtığım yoktu, cümlelerini anlamlandıramadım.

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum."

"Çoğu kişi sadece bedensel zevki için birbirleri ile çıkar, kendini tatmin edeceğin devamlı biri gibi.  Yatakta iyiysen, çevrende çok insan dolanır. Altına girmek için delirir, deliğini doldurman için gözlerinin en derin noktasına ışıl ışıl bakarlar ama aktif bir seks hayatın yoksa, bu işte iyi değilsen veya senin gibi kendine yaklaştırmayan bir rahibe ise ne güzellik ne de fizik, hiçbiri işe yaramaz. Dokunamayıp, tatmin olamadıktan sonra böyle bir güzellik ne işe yarar."

Uzun uzun baştan aşağı bütün her yerimde gezindi gözleri.

"Güzelsin, zarifsin. Yüzün, vücudun hepsi sanat eseri gibi kusuruz. Herkesin hayallerini süsleyebilecek birisin Taehyung. Fakat sen öyle tuhaf birisin ki senin ile el ele tutuşmak bile çok zor, yakın temaslarda bulunmaya çalıştığımda kaçmaya çalışmaların ve garip tavırlarından bahsetmiyorum bile. Kim böyle biriyle uğraşmak ister ki? Birbirimizi sevmiyoruz sonuçta, beden zevki elde edemiyorsam ne gerek var o zaman bu ilişkiye."

Sözleri beynimde yıldırım gibi çakarken topuklarımın üstünden geriye dönmüş ve yüzünü dağıttığım eski sevgilimi arkamda bırakarak adımlarımı gündüz olmasını umursamadan sık sık gittiğim bara yönlendirdim. Bilerek yapmıyordum, kaçtığımda yoktu sadece birlikte biraz vakit geçirip ilişkiyi ilerlettikten sonra bunları düşünüp yapma taraftarıydım. Kafam kazan gibiydi, bu sebepten benimle ayrılmış olmaları mantıklı gelmiyordu fakat daha önce kimseyle cinsel bir birliktelik yaşamamış olup, kendimi uzak tutmam bu durumu kanıtlar nitelikteydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

devil of god - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin