1

1K 78 126
                                    

Berzan yanında oturmuş hala ağlamaklı şekilde önüne bakan adam yüzünden gülmemek için fazla direniyordu. Bu adamı tanıdığından beri aynıydı ama son zamanlarda sanki daha ağlak olmuştu. Dikkatle önüne bakarken hafif başını çevirdi ve güzel yüzüne baktı.

Yine burnu ve yanakları kızarmış çocuksu bir ifade ile önüne bakıyordu. Bu sevimli hali aşırı hoşuna giderken yol boyu gülmemek için direnen tarafı artık dayanamadı. Arabanın içinde ağzından çıkan kahkahaya engel olamazken Demir kaşları çatık şekilde ona baktı. Sinirli olduğunu sanıyordu ama tam bir çocuk gibiydi.

"Ben burada üzülüyorum ve sen gülüyorsun Berzan. Komik mi sence bu durum? Ağlamam sizi neden güldürüyor? Lütfen gülme"

O yine sitem ettiğinde Berzan daha sesli gülmeye devam etti. Dayanamıyordu. Bir insan sırf kızı nişanlanacak diye bu hale gelemezdi. Mira ve Emir verdikleri kararı onlara söylediklerinden beri Demir sürekli ağlayıp ona buna naz yapıyordu. Koca adamın çocuksu haline herkes güldükçe o daha çok ağlıyordu.

"Demir kız mutlu olmasın mı ulan. Abartma artık yeter. Hem herşeye ağlanmaz ayıp" dedi gülerken. Kızı için sadece çok seviniyordu. Zaten Mira hep aklı başındaydı ve verdiği kararın ne kadar doğru olduğunu biliyordu. O da kendisi gibi ilk aşkına bağlı kaldığı için seviniyordu. İlk aşkların son aşk olması güzeldi.

"Ben kızımı vermek zorunda mıyım. Pis damat hiç beklemedi bile. Bir de gelmiş emrivaki yaptı otele gelin mutlaka diye. Gittiğimiz yerde onun için çok güzel planlarım var haberi yok. Çok kızgınım Berzan ya daha küçücük o. Hemen evlenmek zorunda değil"

Sevdiği yine söylenmeye başladığında Berzan kaşlarını çatıp derin bir nefes aldı. Bu adama laf anlatmak böyle zamanlarda çok zor oluyordu.

"Evlenmeyecekler Demir. Hem ne olsun istiyorsun sürekli birisiyle mi birlikte olsun..sabır ya. Kız en doğrusunu yaptı işte. Herkes onları bilecek. Hem çocuk değil artık" dedi sinirle.

"Bence sen fazla rahatsın Berzan. Kabul etmeyeceğim. Lütfen bir süre bu konuda benimle konuşmazsan sevinirim. Tansiyonum çıkıp yataklara düşersem görürsünüz"

Demir başını pencere tarafına çevirdiğinde Berzan yine gözünden akan yaşı gördü. Çocuklarına olan bağlılığını çok seviyordu ama kendisine zarar verecekti. Onun üzüntüsü yüzünden kendi kalbi sızlarken bir elini ona uzatıp beyaz elini tuttu. Bu adamı çok fazla seviyordu.

Demir üzülse de elini sıkı sıkı tutup parmaklarını iç içe geçirdiğinde Berzan hafifçe sırıttı. Kendisine hiç dayanamadığını biliyordu. Sırf kötü olduğu için bile arabayı kendisi zorla kullanmak istemişti. Yoksa Demir hiç bir şeye izin vermiyordu.

Gidecekleri otele az kaldığını ilerde gördüğü kocaman reklam tabelasından anladı. Emir sırf onlar için otelde yapmak istemişti. O oğlanın ailesinin oteli olduğunu duymuştu ve bu kadar zengin olacaklarını da düşünmemişti. Gerçi fakir olsa da Berzan için önemli değildi. Kızını el üstünde tutsun, kendileri yine her şeyi yapardı.

Gözleri dikiz aynasından arkaya baktığında ard arda gelen arabaların varlığı içini ısıttı. Bütün çocukları yanlarında olacaktı. Mete ve Tunç sırf Demir'in dramını görmek için bile gelmeyi seve seve kabul etmişlerdi. Zaten Asrın vardı ve onu bırakmıyorlardı.

Aklına yine ikiz torunları geldiğinde kalbi hızlandı. Bir an önce onları görmek istiyordu. Demir ve Mete şimdiden torunların kime benzeyeceğini kavgasını yapmaya başlamıştı ve kendisi sadece sırıtarak izliyordu. Demir gerçekten çok kıskanç adamdı ama hala kimi kimden kıskandığını da çözemiyordu.

DEVLERİN AŞKI (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin