Tek Suçlu Aşk

6

Havvanın yanımdan ayrılmasının ardından helinin bulunduğu yere doğru yürümeye başlamıştım. Ama yaklaştıkça gülen bir yüz yerine çatık kaşlı sinirli yüzlerle karşılaşmıştım. Az önce havvanın yanından geldiğimi gördükleri için böyle olmalarına şaşırmamıştım aslında, sonuçta helin hâlâ yüzümü görmemiş ve beni tanımıyordu. Heline yaklaştıkça saf güzeliğine yakından şahit olmak beni bir kez daha şaşırtmıştı.  Cidden helin dışarda birinin bu suçlu diyemeyeceği kadar güzel bir kadındı. Hemen yanıma helinin yanında oturan kadınlar gelip kolumu tutarak

" Hayırdır " diye atar gider yapmalarına izin vermeden bileğimi tutan elini çekip atmıştım

" eline koluna hakim ol elimi tutan elini vermeyeyim diğer eline " dediğimde yanımda duran kadın sinirle konuşmaya başlamıştı

" Lan sen kendini ne sanıyorsun " diye üzerime yürümeye başlarken araya helin girmiş ve kızı sakinleştirip benim karşıma dikilmişti. Nerede kaba bir kadın bulmuşlar tutmuşlar yanlarında ne vizyonsuzluk ama

" Sorun çıkarmak istemiyorum o yüzden kimsin ve havvanın yanından gelip ne diye bize atar gider yapıyorsun " diye sakince sormuştu. Hiç değilse kendi bir tıkta olsa kibardı.

" Ben hücrede konuştuğun kızım sen konuşmamıza dışarda devam edelim diyince ben de yanına gelmek istedim seni görsel olarak tanımadığım için de seni en iyi tanıyan kişiye sordum gösterdi ben de geldim abartılacak bir durum yok yani ortada geldiğime de pişman ettiniz zaten " diyip arkamı dönüp giderken filmlerdeki gibi kolumdan tutması için yalvarıyordum ki tam da öyle olmuştu. Kolumu tutup beni kendine doğru çevirerek konuşmaya başlamıştı.

" hey sakin ol sadece tanımadım, sana havva ile düşman olduğumuzu söyledim onun yanından gelince yanlış anladık "

" peki öyle olsun "

" öyle zaten " dediğinde sadece kafa sallamıştım. Böyle ayakta beklemeye devam mı edecektik ben havvadan boşuna mı azar işitmiştim. Diye içimden geçirirken helin tekrar konuşmaya başlamıştı.

" ee gel sana çay ısmarlayayım" diyip beni az önce oturduğu banklardan birine otutturmuş o da gelip yanıma oturmuştu. Az önce kolumu tutan kıza seslenip bize iki çay getirmesini söylemişti. Yanındakileri göndermişti. Yanındakiler ' emin misin ' bakışları atsa da o gayet rahat bir kararlılıkla onları yanından göndermişti. Artık baş başaydık.

" Yanlızken daha iyisin "

" insanı hapishanenin yarısı öldürmek isteyince yanlız kalamıyor maalesef"

" sanırım haklısın "

" tahmin ettiğimden daha güzelmişsin polis olduğuna emin misin " dediğinde güzel bir kadının güzelliğimi övmesi hoşuma gitmişti

" teşekkür ederim sen de çok güzelmişsin ve evet polistim artık değilim o yüzden burada polis olduğumu çok yaymazsanız sevinirim"

" neden"

" herkes ajan olduğumu düşünüyor gece uyurken bir anda karnıma şişin batmasını istemiyorum "

" evet çok tehlikeli bir konumdasın ama eğer arkanda havva varsa kimsenin sana dokunabileceğini düşünmüyorum "

" arkamda olduğu pek söylenemez "

" kavga olayını duydum havva herkes için kavga etmez belli ki bir şekilde dikkatini çekmişsin "

" Bilmiyorum herkes için aynısını yaparım dedi ve suçu bana attı yapmadığım şey için hücrede kaldım günlerce "

" havva bu bir şeyi yaparken bir şeyi yıkar çokta şaşırtmıyor artık. Neyse iyi tarafından bak biz tanışmış olduk "