1

5.1K 198 20
                                    

"Kumsal uyan"

"Uff 5 dakika daha"

"Saat 9 olmuş. Okula geç kaldık kalk hadi. Bugün sınav var"

Ney? Gözlerimi açtığım gibi yataktan fırladım ve banyoya koştum.

Yüzümü yıkayıp biraz kendime geldim. Sınava geç kalacaktım!

Ama bı dakika. Şimdi biz dün okul çıkışı istiklal marşı okuduk. Bu da dünün cuma olduğu anlamına geliyor.

Dün cuma ise o zaman bugün cumartesi. Cumartesi günü resmi tatil olduğuna göre bu gün okul yok.

Okul olmadığı zaman sınav olamayacağına göre...

Bugün sınav da yok.

Fark ettiğim şey ile hızla banyodan çıktım ve öfkeyle odamda gülerek bana bakan Ata'ya bakmaya başladım.

Dişlerimi sıkarak. "Sen beni haftasonu 9'da uyandırmaya nasıl cürret edersin." Diye bağırdım

Sırıttı "Saatin 9 olduğunu sana düşündüren ne sevgili ablacığım"

Söylediği şeye anlam veremezken saate baktım. SAAT 6.45'Tİ!!

"Ata"

"Ne?"

Elime hızla masadaki cetveli aldım.
"Kaç" dedim ve o daha ne olduğunu anlayamadan üstüne atladım.

"GEL BURAYA APTAL. KAÇAMAZSIN!
SENİ Bİ ELİME GEÇİREYİM VARYA DOĞDUĞUNA PİŞMAN EDİCEM!"

Koşarak merdivenlerden indi. Tabi ben de peşinden.

Altı buçuk ya saat altı buçuk! Oysa benim hayallerim vardı. Bugün 16.00'ya kadar uyanmayıp rekor kıracaktım...

Salona indik. "Ya kızım niye bu kadar kızıyorsun ki. Sadece erken kalktın. Bı haftasonu da camış gibi yatmazsan ölür müsün??

Ata'nın söyledikleri bendeki şalterlerin iyice atmasına sebep oldu.

"KIZIM MI?? ABLANIM GERİZEKALI!!
AYRICA CAMIŞ MI? SENSİN CAMIŞ!
BU SEFER SENİ ADA BİLE ELİMDEN ALAMAYACAK!"

Bu sefer de masanın arkasına saklanmıştı. Sürekli sağ sol yapıyorduk. Bu böyle olmayacak.

Hiç beklemediği bir anda masayı ona doğru ittim ve direkt üstüne atladım.
Benden böyle bişey beklemediği için kaçamamıştı. Şimdi ananı laciverte boyadım it oğlu it

İkimiz de yere düşmüştük. Tam elime aldığım cetveli kafasına indiriyordum ki kapı çaldı.

Ben duraksarken Ata kaşlarını çatmıştı. "Bu saatte kim gelir ki?"

Omuz silktim "bilmem belki kargo falandır."

"Kargo teslimatları bu saatte başlamıyor Kumsal."

"Abla diyeceksin ya abla. İki heceli bir kelimeyi söylemek bu kadar zor olmamalı. Ab-la. Ayrıca sakın kurtulduğunu sanma. Gelen her kimse gittiğinde icabına bakacağım senin" deyip üstünden kalktım.

Söylediklerime cevap vermedi. O sırada kapı tekrar çaldı.

"Burada kal" söylediği şeyle gözlerimi devirdim. Evdeki tek erkek olduğu için bazen gereksiz korumacı bı tavır sergiliyordu. Oysa ondan tam 2 yaş büyüktüm ben. Uff bir de benden uzundu .

Ata'nın kapıyı açmasıyla içeri giren annem ve babam afallamama sebep oldu. Onlar evin yolunu bilir miydi ya?

Annem ve babam eve çok sık gelmezdi. 2,3 ayda 1 defa belki.

2 yıl önce artık büyüdüğümüzü, onların da nefes almaya ihtiyaçları olduğunu ve Dünya turuna çıkacaklarını söylemişlerdi.

"Aa baba hoşgeldiniz. Bu, bu iki ayda eve 2. gelişiniz. Rekor kırdınız yani tebrik ederim." Ata'nın alayla söylediklerine ben de katıldım.

"Evet anne ya. Kardeşime katılıyorum. Bı ödülü hakettiniz bence."

Annem derin bı nefes aldı. "Biz dün önemli bı şey öğrendik." Söylediklerine şaşırmamıştık. Önemli olmasa gelmezlerdi zaten.

Yine de merak etmiştim. "Sizin buraya
birden fazla gelmenize sebep olacak kadar önemli ne öğrendiniz acaba?"

Bu sefer babam konuştu. "Ada'yı da çağırın anlatacağız." Ata ile birbirimize baktık. Ne olmuştu acaba çünkü gerçekten sıkıntılı görünüyorlardı.

Ata "Ben çağırırım" deyip yukarı çıkınca ben de annem ve babama baktım. Onlar da bana bakıyordu. Hayır sadece bakmıyor, bişey anlamak ister gibi inceliyorlardı.

En sonunda bu bakışmadan rahatsız olunca "Gelin içeri geçelim." Dedim.

Biz salona geçince bı süre sonra da ikizler geldi.

Ada bakışlarını kısa bı süre odada gezdirdikten sonra sevgili ebeveynlerimizde sabitledi.

"Hoşgeldiniz anne. Önemli bişey diyecekmişsiniz galiba. Lütfen acele edin çünkü benim uykum var."

Kardeşimin söylediği şeyle dudağımı büzdüm. Benim de uykum vardı ama Ata denen terörist yüzünden kaçmıştı.
Ulan Ata babamlar gitsin gününü göstericem sana.

Ayrıca bunlar niye hala konuşmuyor. Ne söyleyecekseniz söyleyin de gidin artık rica ediyorum. Daha kahvaltı hazırlayacağım.

Bir süre sonra bakışmadan sıkıp yanaklarımı şişirdim. "Baba hadi! Hint dizilerinde bile bakışma bu kadar uzun sürmüyor."

Babam bana döndü ve gözlerime baktı
"Bizi bugün hastaneden aradılar"

söylediği şey korkmama sebep oldu. Ciddi bişey olmasa aramazlardı hastaneden demi? Sakin ol. Belki aşı için falandır

Hayır! Aşı için buraya kadar gelmezlerdi. Başka bişey var.

İkizlere baktığımda onların da tedirginlikle babama baktıklarını gördüm.

"Eee?"

"Kumsal, sen öz olmayabilirsin."

Bı dakka bı dakka

N-ne

Ne dedi o?

İlk tepki veren Ada oldu. "Anne ne saçmalıyorsun sen!! Ablamın doğum belgesi var. Ayrıca insan kızının öz olup olmadığını bilmez mi?!" Sonlara doğru sesi yükselmişti.

Sonraki tepki Ata'dan geldi. "Ha ha ha güzel şaka. Hadi şimdi gerçek gelme sebebinizi açıklayın."

Bense tepki veremiyordum. Bu çok saçmaydı. "Olmayabilirsin" demişti.
Beni evlatlık edinseler böyle demezlerdi.

Ama annemle babamın şaka yapmadıkları o kadar belliydi ki. Bu beni korkutuyordu.

Annem devam etti. "Dün akşam doğduğun hastaneden arayıp bebeklerin karışmış olma ihtimalinden bahsettiler. Tabi biz buna ihtimal vermiyoruz ama önlem almaktan zarar gelmez."





Eee 1.bölümü nasıl buldunuz?

Çok kısa bir bölüm oldu ama diğer bölümler daha uzun olacak.

Kumsal hakkında ne düşünüyorsunuz??

Peki Ata ve Ada hakkında?

Öbür bölüme kadar kendinize iyi bakın. 👋

KUMSAL(Gerçek ailem) -ARA VERİLDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin