1. Bölüm: Ruhların Dansı.

54 2 6
                                    

Merhabalar! Yeni bir kurguyla karşınızdayım ve çok mutlu hissediyorum. Birazcık da heyecan var tabi.

Beğeneceğinizi düşündüğüm güzel bir kurgu var. Zamanla ters köşeler, çıkmaz sokaklar ve yüze vurulan gerçekler ortaya çıkacak.

Artık sizi okumaya alayım. Şimdiden iyi okumalar 🌒

Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz.

-----

Sessizlik bir çığ gibi üstüme geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sessizlik bir çığ gibi üstüme geliyordu. Kaderde yazılanlar değişmiyordu. Hayatta kalmalıydım, kalmak zorundaydım.

Çıkmaz bir sokağa girmiş, arkamı dönmeye korkar olmuştum. Ondan kaçıyordum.

Rüyalarımda.

Esiri altına almıştı beni. Her geçen gün yavaşça boğuluyordum. Eziyet ettiğini sanıyordu oysa dahada güçleniyordum. Yenilmezdim ki, ben Saye Güvendim. Kelimeler ne kadar yetersiz kalsada ismimin varlığı yetiyordu.

Ona işlemiyordu.

12 Temmuz 2021

Havanın boğucu nemi, önümdeki günlüğüm ve yan tarafımda oturan Barın abimle sıradan bir yaz gününü atlatmayı umuyordum. Hiçbir şeye hevesim kalmamıştı. Bütün gün oturmaktan ağrıyan eklemlerim artık yeni bir macera istiyordu.

"Kalk Saye, daha bıçaklar keskinleştirilecek." Elimdeki kalemi sinirle masaya koyup Barın abime döndüm. "Bu havada hiçbir şey yapamam gerçekten. Daha kaç tane kaldı?" dedim düşünür gibi yaparak. "500'den fazla mı?"

Dağınık uzun saçları altından ters bakışlar atarken, bir yandan da silahların aylık temizliğini yapıyordu. "Elimde silah var," dedi imalı ses tonuyla.

Masanın ucunda duran bıçakları alıp, işaret ettim. "Bende de bıçak var, havalanma hemen."

Hiçbir şey demeden önüne dönüp işlerine devam etti. Önümdeki bıçakları keskinleştirmekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. Mecbur sıkıntıdan birkaç tane de olsa yapmaya başladım.

"Yola geldin bakıyorum."

"Kendim istediğim için yapıyorum. Ne zaman görülmüş birinin dediğini yaptığım?" Bilmiş bir edayla sırıtarak, iyice yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Şuan."

Sinirle geri çekilip, bıçakları masaya geri bıraktım. Ellerimi pantolonuma silip, üstümdeki askılıyı düzelttim. "Hadi gittim ben."

Sorarcasına bakan gözleriyle, açıklama yapma gereksinimi duydum. "Fundanın yanına gidiyorum abi."

Başıyla onayladıktan sonra, bende yavaş adımlarla restoranttan çıktım. Onun babasının olan bu yerde, bende yıllardır çalışıyordum. Kendisi manevi abim olsada, ailesi ile tam bir kan bağımız varmış gibiydik. Gelen telefon sesiyle bakışlarım ekrana kaydı.

Gölge Operasyonu: Ruhların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin