6. Bölüm

17 4 3
                                    

"Ben sanırım sana aşığım."

Ne diyeceğimi bilemedim. Ortamı uzun bir sessizlik kapladı. Minho konuşmasını devam ettirdi;

"Biliyorum, çok kısa sürede bu kadar çabuk yakınlaştık ve biliyorum birbirimizden uzak durmamız gerekiyor. Ama seninle o gün dans odasında karışılaştığımız günden beri aklımdan çıkmadın. Bana şimdi cevap vermen gerekmiyor. Cevabını vermeden önce lütfen benimle 3 tane randevuya çıkar mısın?"

Onun sözlerinin karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Ama nedensizce onunla randevuya çıkmak istiyordum, çünkü ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Gözlerimiz buluştu, ve aramızdaki elektriği hissettim.

"Tabii, 3 randevuya çıkalım."

Gülümsedi. Beni ne kadar sevdiğini gülümsemesinden anlamıştım. O aşıktı. O doğru kişiydi.

"Sarılabilir miyim?"

"Evet."

Minho evet demeden bana sarıldı bile. O çok tatlıydı. Kalbinin nasıl attığını bile duymuştum. Çok hızlıydı. Neredeyse yerinden çıkacakmış gibi. Ona sarılmak çok hoşuma gitmişti. Bana karşı o kadar nazik ve yumuşak davranıyordu ki, ona karşı koymak imkansızdı. Sarılması bile yumuşacıktı.

"Minho...."

"Evet?"

"Bugün bir şeyler içelim mi?"

Minho'nun hafif sırıttığını gördüm. Belli ki o olayı hatırladı.

"Emin misin?"

"Emin olmasam neden böyle bir şey teklif edeyim ki?"

"Hadi gidelim o zaman." dedi ve beni elimden tutup arabaya doğru götürdü.

"Bana mı gidelim sana mı, Y/N?"

"Bu sefer bana gidelim." dedim ve eve doğru yola koyulduk.

Doğru bir şey mi yaptım emin değildim ama bu sefer hislerimin peşinden gitmek istiyordum. İster sonuçları kötü ya da iyi olsun Minho'yu seviyordum. O son zamanlarda bana en iyi gelen şeydi. Bu sefer farklı olacaktı.

Sonunda eve geldik. Nedensizce hayatımızın en uzun 15 dakikasıymış gibiydi. İkimiz baş başa kaldığımız rahat ve güvenli bir yerdeydik. O yüzden fazla endişelenmeye gerek yoktu. İçeri girdik ve içkinin yanında yiyecek bir şeyler hazırlamaya koyuldum. Hazırlarken bir anda Minho arkadan belime doğru sarıldı.

"Minho, yemek hazırlıyorum!" dedim alaycı bir şekilde.

"Hazırlamana gerek yok, sadece içki içsek de olur." dedi.

"Olsun, yine de hazırlamak istiyorum. 5 dakikaya hallederim."

"Sen bilirsin." dedi ve gitmeden yanağıma bir öpücük kondurdu.

İşim bittikten sonra Minho'nun yanına oturdum ve içkimden bir yudum aldım.

"Minho..."

"Evet?"

"Film izleyelim mi?"

"Sormana gerek yok, izleyelim tabi ki."

Bir film açtım ve filmin ortalarına doğru bir öpüşme sahnesi gelmişti. Sebepsizce kendimi gerdiğimi hissettim ve Minho'ya baktım. Filme odaklanmıştı. İkimizde hafif sarhoştuk ve ortam her türlü şey için uygundu. Ne kameralar ne de bizi rahatsız edecek insanlar vardı. 

Minho başını bana doğru çevirdi. Ani bir hareket yaptığı için şaşırmıştım. Gözlerim onun gözlerinde buluştu ve hafifçe dudaklarına doğru kaydı. Onu öpmek istediğimi anlamıştı ve bana yaklaşmaya başlamıştı. Ve sonunda dudaklarımız birbirine değdi. Uzun zamandır aç kalmış hayvanlar gibi açlıkla öpüşmeye başlamıştık.

Gittikçe sertleşiyor ve heyecanlanıyordu. Beni belimden kavrayıp kendine doğru bastırdı ve kollarımı boynuna atıp saçlarını okşamaya başladım. Bir anda durdu ve bana baktı.

"Ne oldu?"

Minho sırıtarak "Çok güzelsin." dedi ve beni kucağına aldı.

"Hmm, öyle mi? O zaman daha güzel şeyler görmek ister misin?"

"Demek öyle? İsterim tabi ki."

Ayağa kalktı ve beni kucağına alarak yatak odasına doğru götürdü. Beni hafifçe yatağa attı ve beni soymaya başladı. Gömleğimin düğmelerini açmaya çalışırken sabredemeyerek gömleğimi yırttı. Yavaş yavaş üstümdekiler tamamen yok olmaya başlamıştı. Tam o sırada bizi engelleyen tek bir şey vardı, ne kadar komik bir engel. Onu da çıkardığımızda ise tamamen çıplak kalmıştım.

Ve bende Minho'nun üstündekileri çıkarmaya çalışırken elimi yakaladı ve...

"Dur, ben kendim." diyerek üstünü çıkardı ve sonunda ikimizde çıplak kalmıştık. Tenlerimiz birbirimizin tenine değiyordu.

 Üstüme çıktı ve boynumu emmeye başladı. Yavaş yavaş aşağıya doğru indi ve göğüslerimin arasını öpmeye başladı. Ve sonra yavaş yavaş karnıma ve karnımdan gittikçe aşağı doğru indi ve sonunda bacaklarıma ulaştı ve bacaklarımı ayırıp arasını öpmeye başladı.

Bana bütün bunları yaparken kendimi tutmaya çalışmıştım ama tutamayacak dereceye gelmiştim. İnledim ve Minho'nun ismini sayıklamaya başladım.

"Ahh, Minho..."

Minho şaşırdı ve durdu.

"Y/N, iyi misin? İstersen durabilirim."

"Hayır! Lütfen durma. Daha fazla istiyorum."

"Neyi istiyorsun?"

"Seni istiyorum, Minho. Seni tamamen içimde hissetmek istiyorum." dedim ve Minho şeytani bir şekilde kahkaha attı."

"Hahahaha, içinde öyle mi? İstediğim olsun güzelim." dedi ve ona daha çok sokuldum.

Ve Minho içime girmeye başladı. Önce yavaştı ama sonra gittikçe hızlanıyordu. Ve ben sürekli inliyordum. Kendimi sıkmaya çalıştım. Ellerimi elleriyle tuttu ve yatağa doğru bastırdı.

"Minho, dayanamıyorum..." neredeyse boşalacaktım ve Minho bunu fark ettiği anda durdu.

"İyi misin?"

"Değilim Minho..."

"Bu kadar yeterli." dedi ve beraber yatağa girdik. Beni göğsüne yatırdı ve dudaklarıma hafif bir öpücük kondurdu. Ortalık dağınıktı, ikimizde dağılmıştık, sarhoş, tatmin ve sevgi dolu bir şekilde. Ardından uykuya daldık ve gün bitti.


Film ŞeridiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin