attack on wolves

chapter one

Bolca cringe olmak ve moda girmek istiyorsanız Maroon 5 - Animals dinleyerek okuyun 😉 sonra, bir gece ile bana teşekkür edersiniz 😉😉😉

✶

Bir sonbahar akşamına doğru bir villanın içerisindeki geniş salonda gergince oturan kurt sürüsü adeta ecellerini bekliyordu.

Gün yavaşça kendini karanlığa bırakırken güneşin turuncu ışığı karşılıklı ikili koltuklarda oturan iki lunaya vururken,bu iki luna birbirlerine bakarken gülmemeye çalışıyordu.

Evet, gülmemeye çalışıyorlardı çünkü bu iki luna ortam ne kadar gergin olursa olsun asla ciddiyetlerini koruyamazlardı.

Kadın luna oturduğu yerde hafifçe kıpırdandı,"Seokjin,iddiasına girerim ki bu sefer burnunu kıracak."

Seokjin olarak hitap ettiği erkek luna ona gözlerini devirdi,"Neyine gireceğiz lan? Kırmayacak burnumu falan, dünyaya bu kötülüğü yapamaz."

Seokjin'in oturduğu koltuğun arkasında bir ileri bir geriye doğru yürüyen erkek alfa konuşmaya dahil olarak "Dünyaya bu kötülüğü annen seni bu burunla doğurarak yapmış zaten ibne." dedi.

Kadın luna kahkaha atarken kafasını geriye attı,"Çok komik adamsın,iyi ki seni sürüye almam için yalvarmışsın ve kıyamayıp almışım."

Alfa olduğu yerde durup alayla kaşlarını havaya kaldırdı,işaret parmağıyla kendini göstererek "Ben mi yalvardım? Ulan sürüye gireyim diye bana Seokjin'i pazarlamaya çalıştın amına koyayım! Yoksa Jackson onun sürüsüne gireyim diye bekliyordu." dedi.

Cümlesi bittiği an Seokjin sesini yükselterek "Lan!" diye bağırdı. Anlaşılan kadın luna ve erkek alfa arasındaki muhabbetten daha yeni haberi oluyordu. Ama Seokjin ağzını dahi açamayıp onlara bu durum hakkında hesap soramadan odanın köşesinde ortamın gerginliğini üstlenen bir kadın omega sesini yükselterek "Kapayın çenenizi." dedi.

"Hoseok oppa birazdan gelip hepimizin ağzına teker teker sıçacak ama siz hâlâ taşşak geçmeye çalışıyorsunuz,Jimin ortalıkta yok farkında mısınız?"

Bir omuzunu duvara yaslamış başka bir erkek alfa elinde tuttuğu kupadan sıcak çikolata içiyordu. Kısık bir sesle kadın omegaya "Aslında Jimin'in nerede olduğunu biliyoruz Chaeyoung. Tahmin edilmesi zor bir yerde değil." dedi.

Chaeyoung derin bir nefes alarak sarı saçlarının arasından parmaklarını geçirip yüzüne düşen tellerini geriye attı,"Tamam Taehyung oppa Jimin'in nerede olduğunu biliyoruz,alfa bozuntusu Jungkook'un yanında. Peki Jungkook nerede? Bilmiyoruz!"

Hâlâ Seokjin'in oturduğu koltuğun arkasında bir ileri bir geri yürüyen erkek alfa yüzünü ekşiterek "Alfa bozuntusu demeseydin iyiydi Chae." dedi.

Seokjin yalandan dudaklarını büzerek "Ne o? Minik alfamız Namjoon alınıyor mu?" diye sordu.

Namjoon gözlerini devirmek dışında hiçbir tepki vermedi. Chaeyoung elleriyle yüzünü avuçladı, oldukça gergin duruyordu. Taehyung bıkkınca nefesini dışarı salıp ona doğru yaklaştı,elindeki kupayı yanından geçtiği Namjoon'un ellerine tutuşturdu.Chaeyoung'un karşısında durdu, yüzünü kapattığı ellerini sıkıca kavrayıp geriye çekti.

"Sakin ol, Hoseok onu bulacak. Bu yüzden geliyor o kadar yolu, tek bizi azarlamak için değil."

Chaeyoung kafasını olumsuzca salladı, Taehyung onun kafasını ellerinin arasında sabitleyip yüzüne bakmak için zorladı. Chaeyoung dolu gözlerle onun gözlerine baktı,"Bilmiyorum oppa... Hoseok oppayı bilirsin... Jimin'e çok kızgındır, aslında ben de öyleyim..."