3.Bölüm

43 12 20
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olurmu ?
Oy geldikçe evde halay çekiyorum. (ciddiyim)

Keyifli okumalar ♡

Levent Bey'i gözükmeden hemen masama koştum. Kağan hemen yanıma geldi.

"Noldu Peri ne dedi tehdit etti değil mi?"

Oha!Yuh! İnsan saraffi mısın mübarek nasıl anladın.

"Nerden bildin lan!" Bana 'Sen beni ne sanıyorsun kızım 'bakışı attı.

"Bizi odadan kovup sadece senin durmanın isteyip,üstüne şuan ki mooduna bakılırsa yüzde 97 tehdit edildin. " İşte Kağan'a güvenme ve sevme nedenlerimden biri bi bakışla ne olduğunu çözebiliyor ve her zaman beni anlıyordu. Canım arkadaşım.

"Ooooooofff o kadar sıkıldım ki yeter artık gerçekten." Diyip kendimi sandalyeme bırakıp başımı masaya gömdüm.

Kağan destek olmak istercesine başıma gelip elini omzuma koydu. Beni rahatlatmak istercesine omuzlarıma masaj yapmaya başladı. Beni gerçekten tanıyordu!

"Tamam sakin evet istemiyorsun ama şöyle düşün sen bi avukatsin ve duygusal düşünmemelisin." Orası öyleydi evet ama istemiyordum içimden gelmiyordu işte napıcam istemiyorum . Ama eğer suçsuz olduğuna birazcık bile inanırsam beni inandırırsa o zaman başka.

"Olay zaten savunma değil şuan o kadar boktan bir durumdayım ki ," diyip kafamı kaldırdım " bak eğer beni ufacık bile masum olduğuna inandırmak sonuna kadar savaşırım, delil ararım suçsuz olduğunu ispatlamaya çalışırım."

Kağan yanıma oturup bana döndü "İnanmıyorsun yani" dedi bana bakıp sanki kendi inanıyordu.

"İster önyargı de ister başka birşey yok yani o haberlerden o magazinlerden sonra ona inanmamam çok normal değil mi?" Gerçekten başıma ağrılar giriyordu. Migrenim tutmazsa iyi.

"Yani haklısın, odada birsey anlatmadı mi?"
O da neler olduğunu merak ediyordu ama beni sıkmamak için sormak  istemiyordu.

"Sor hadi sor şuan meraktan çatlıyorsun bilmiyorum sanki."kısık bir kahkaha attı. yakınımızdakiler bize kısa bir bakış attı.

Elimle Kağan'nın koluna bir tane patlattım.Ben ona vurunca hep daha fazla gülerdi. Genelde Kağan 'ı dövüyordum. Evet o cüssesiyle benden dayak yiyordu.

"Sussana oğlum ne bağırıyorsun rezil olduk." Eliyle ağzını kapatıp "Tamam tamam beni tanıyorsun ve bu hoşuma gidiyor ne var yani hem ne rezil olması gülmek suç mu."

Herkes işine dönünce onu daha fazla meraklandırmamak için lafa girdim."Hadi gel yandaki lokantaya gidelim hem acıktım yemek yiyelim hem de konuşalım."

Beni onaylarcasina başına sallayıp"Tamamdir telefonumla cüzdanımı alıp geliyorum."bende çantamı ve montumu alıp onu beklemeye başladım.

"Geldim! Hadii gidelim." Gelmesiyle birlikte asansörü es geçip merdivenlere yöneldik. Tam o sırada toplantı salonunun önünden geçerken Levent Bey ve Asil'in çok derin bir tartışmada olduğunu gördük.

"Levent Bey de oğlunun ne halt olduğunu biliyor şuna bak yoksa bu kadar tartışırlar mı?" Gerçekten Levent Bey çok sinirli gözüküyordu.

"Napsın adam Kağan  aferim oğlum diyip başınımı sevsin herhalde kızıcak." Tam o anda Levent bey ayağa kalkıp Asile arkasını döndü. Asil ile gözgöze geldik Tam gözümü kaçırıcakken bana göz kırpıp sırıttı.

Şu durumda bile hala serserilik peşindeydi inanamıyorum. Gözlerimi devirip Kağan'ın koluna girip merdivenlerden aşağıya indim.

Kağan bi koluna bi bana bakıp "La sen hayırdır birader?" Dedi. Yok dayı!

BİR PERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin