Şehrin en ünlü sirketine sahip olan Lee minho ve onun biricik eşi Lee Jisung
Bu ikili ülke çapında tanınır ve kıskanilirdi. Baziları minhonun Jisung gibi birini haketmedigini söyler,bazıları tam tersini,bazılari ise birbirlerine uymadiklarini söyler. Her ikiside birbirine uyuyordu
Bir tek minhonun kusuru vardı. Yatakta çok acimasizdi. Jisung ara sıra bundan şikayet etsede alışmıştı artık. Minhonun kendi fantazilerine göre tasarladigi bir odasi ve bir kitabı bile vardı
Bazen o odaya bile gerek kalmazdı. Yer,mekan,zaman farketmiyordu minho için. Jisungu her gördüğünde aklındaki o düşünceleri supurmeye çalışıyordu. Jisung birnevi büyülüyordu onu
Yeniden şirkete gitmek icin uyandı büyük oğlan. Dün gece biraz fazla sert davrandığını düşündü minigine. Çünkü yeryer morluklar olan boynuna ve kanamis dudaklarına bakılırsa baya acı cekmisti.
Uyuyan güzeline son kez bakıp odadan çıkıp aşagi kata indi. Eşine en güzel yemeklerden yapıp masaya düzdü ve son olarak bir post-it ve kalem alarak "dün gece için üzgünüm.umarim affetmişsindir" yazmış altına da küçük bir kalp koymuştu.
Minho evden çıkmadan önce odalarına çıktı ve jisungun boynunu öptü 8 saat boyunca buna hasretti. Sonunda evden çıkıp arabası ile şirkete geldi.
Jisung ağrilari ile yani boş olan yatakta uyandı. Gözlerini açıp yanındaki telefona baktı. Minho gideli iki saat oluyordu. Yavaşca ayağa kalktı ve telefonunu eline alarak banyoya gitti banyoda işlerini halletdikten sonra kalcasindaki morluğu görünce sırıtti ve onu fotoğraflayıp eşine attı
Jisung
x1fotografYalnızsan aç
Telefonu kapatıp odadan çıktı ve mutfağa indi. Gördüğü sofra ile gülüp yazan nota baktı. Masadan çıkarıp attı ve yemeğe başladı. Keşke yaninda minho olsaydı diye düşünüyordu
Yemeğini bitirip ilaçlarını içti ve minhonun yanına gitmek icin ayaklandı. Odasına gidip koyu yeşil bir boyunlu kazak aldı ve açık yeşil kaban ve kumaş pantolonu ile gayet soft bir kombin yapmıştı . Saçlarını da küçük bir fon verip makyaja geçti.boynunda olan morluklardan basladi. Sonra yeşil bir farla gözlerini süsledi. Son bir lipbalm ile dudaklarına renk verdikten sonra ayağa kalktı ve alyansını taktı.
Evden çıktığında korumalar ile birlikte arabaya bindi. Arabada giderken birkaç fotoğraf çekmişti bile
Şirketin önüne geldiklerinde arabadan inip şirkete girdi. Güvenliklere kısaca gulumseyip asansöre bindi. en sonuncu kata bastığında beklemeye başladı. Asansör durdugunda inip minhonun asistanina sordu. "Minho içeride mi acaba ryujin-ie" asıstanı kafasını salladiginda mat siyah kapıyı araladı ve kafasını içeriye daldirdi.
Eşi odaklanmis bir sekilde çalışırken jisung konuştu"girebilir miyim". Jisungun sesini duyduğunda kafasini kaldırıp gülümsedi. "Gelebilirsin güzeller güzelim" dedi. Jisung gülerek içeriye girdi ve kapıyı kapattı. Aşırı siyah olan odaya rengarek girmişti Jisung. Minhonun yanına gidip dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. Minho gülerek elini tuttuğu sevgilisine sordu"canın acımıyor mu"
Jisung gulerek minhonun baldirlarina oturdu. "Acıyor,ama senden önemli değil. Kahvaltı için teşekkür ederim" minho parlak gözlerle kendisine yukarıdan bakan jisungun dudağını öptü tekrar. Doyamiyordu ona ne yaparsa yapsın istek uyandırıyordu. Jisung çenesini minhonun omuzuna koyup ensesini okşamaya başladı ve konuştu"seni çok seviyorum sevgilim" dedi ve boynunu öptü. Minho da jisungun belini sardı ve "bende seni çok seviyorum sevgilim" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pleasure in Your Heart «oneshot»
FanfictionEvli olan Lee minho ve Lee Jisung. -smut var