Sesini kısarak "Çekilme diye yalvarıcaksın,inim inim inleticem seni,ev bile titreyecek"
"Yapamazsın" dedim "Öyle yaparım ki kardeşim abinin altında sende benim altımda olucaksın"
Berdel sonucu mardinin en yakışıklı erkeyiyle evlenme zorunda kaldı.P...
İki haftaya yakındır burdaydım. Bu süreçte Miranla bir kez konuşmuştuk o da yalanlarımız aynı olsun diyeydi. Aynı lafı söylemek için. evdekilere bugün Miranın Mardine döndüğünü söylemem gerekiyordu. Sabah kahvaltı yaptığımız zaman Mira'nın döndüğünü söyledim. Annemse"kızım şimdi seni geri götürür sen gitmeden bir çarşıya çıksak mı böyle ana kız yengenler de gelir ha kızlar ister misiniz?" Dilşah hamile olduğu için pek de hali yoktu evden çıkmaya. Bu yüzden annem ben ve diğer Yengem çarşıya gittik. Çarşıda biraz dolandık birkaç parça eşya aldık. İç çamaşırı dükkana girdiğim zaman evdeki işler aklıma geldi. Kendime yeni bir gecelik almak istiyordum. Ama bundan sonra gerekmediğini düşündüm. Ne günlerdi ama utandığım için kendime gecelik alacakmışım... düşünlerimden annemin sesiyle ayrıldım"kızım bir şey alacak mısınız?" Ben tam hayır diyecekken Yengem kulağıma eğildi ve"kız şöyle açık bir şeyler alsana gerekli olur şimdi siz taze çiftlerdensiniz" Dediği lafa gülmek istedim ama gülemedim. Bu utanmak falan değildi bu yarım kalmışlık acısıydı boğazımda düğümlenmiş sözler,aklımda düçünceler kalbimde kırıkları olan bir acı. "yok ben bir şey almıyim evde zaten var. Senin de alacağın olsun. O gecelikler neydi ya alıp göndermişsiniz." Yengem "kız kötü mü? Şimdi seni içinde gördüğüm zaman neler yapmıştır neler yapmıştır"konuşa konuşa kahkahalar atıyor bütün dükkanda geziniyordu. "sus sus yeter annem duyacak ayıp ya" Yengem "tamam kız ne bağırıyor iki çift laf ediyorduk burada" Annem "Armin kendine bir şey alsana. Şimdi Miran da dönmüş İstanbul'dan. Evine gideceksin bir poşetle bir hoşluk yap ona da" "yok anne benim her şeyim var teşekkür ederim bir şey almayayım" Utandığımdan yerin dibine girebilirdim . Yengem "ana bir yerde oturup bir şeyler mi içsek çok sıcak oldu?" Annem "tabi kızım otururuz tabi. Bir şey almayacaksınız çıkalım. Ben elimdekilerin parasını vereyim sizde beni dükkanın dışında bekleyin geleceğim." biz dışarı çıkıp beklemeye başladık. Annem içeride aldıklarının parasını ödüyordu. Geldikten sonra Kafelerin birini geçip oturduk Siparişlerinizi verdik ve beklemeye başladık. Oturduğumuz zaman herkes bana hanım ağa hanım diye sesleniyordu. Ne kadar kabul etmesem de ben şu an evliydim ve Miran ağanın hanımıydım. Birden çarşıda herkes konuşmaya başladı herkes bir yerlere toplandı ne olduğunu anlamadım . Çok da önemsemeden kahvelerimizi yudumladık ve sohbetimize etmeye devam ettik. Biraz oturup konuştuktan sonra kahvelerimiz bittiği zaman evin yolunu bulduk tam karşıdan çıkıyordu ki girişde biriyle çarpıştım. "özür dilerim görmedim iyi misiniz?"başımı kaldırmadan söyledim "ben iyiyim asıl sen nasılsın?"sesin sahibin çok iyi tanıyordum sesi kokunu vücudu da bu Mirandan başkası değildi. Şaşkınlıktan bir şey diyemedim . Annem"Miran,oğlum iyi misin nasıl gitti yolculuğun?" Miran"iyiyim efendim siz nasılsınız?" annem"İyiyiz oğlum.Armini bu gün götürücek misin?" Bakışları bendeydi. Ne diyeceğini oda bilmiyordu."Anne yoldan geldi.İşleri var daha hall etsin biz konuşuruz".Biraz konuştuktan sonra biz eve geldik.Babam eve geldiğinde"akşam Soylular gelecek.Ona göre hazırlıklarınızı yapın" Nasıl yani?Miranlar mı geliyor?Bana neden söylemediki?Çalışanlar çabucak işe koyuldular.Miranı ne kadar arasam da açmadı.Ne yapıcaktı acaba?Söyleyecek mi akşam?Of Miran neden haber etmiyorsun ki bana.İşler yemek temizlik duş hazırlanma derken akşam olmuştu bile.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyindikleri
Kapıda arabaların sesi geldi.Bizde ailecek kapıya gitdik.Miran ve ailesi gelmişti.İçeri girer girmez Miranın arsız bakışları üzerimdeydi.Onu aldırış etmeden her kesin elin öptüm sonra masaya geçtik.Miran hiç bir zaman bu eve adım atmayacağını desede burdaydı.Yemekleri bitirdikten sonra kahve hazırladık.Miranın gözü üzerimdeydi.Yüzündeki ifadesi ise acayipdi.Arada dudakları kıvrılıyordu ve hafif gülümsüyordu. Miran"Ee Armin ne düşündün?" Armin"ne ile ilgili?" Bana birşey demeden sohpete giriyordu.Ne yapmayaca çalışıyordu bu? Miran"içeride konuşa bilir miyiz?" "Tabi" İçeri benim odama geçtik. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Miran"konuşmadık mı?Boşanıcaktık hani?Bu kararı bildirsekde bitse." "Beni arayıp önceden haber vere bilirdin.Ne şimdi bu yaptığın?Beni zor durumda bırakıyorsun." Miran"Baksana.Benimle İstanbula gelir misin?.Çok iyi bir iş var.Onu hall etmeme yardım edersin.Dosyaları falan incelersin" "Miran yeter artık şaka zamanı değil.Ne söyleyeceğiz aşağıdakilere?" Miran"Armin şaka yapmıyorum.Bana yardım et sonra da ben sana edicem.Sen benimle dosyaları dizmiştin.Yani az çok biliyorsun.10günlük falan bir şey zaten.Orada detaylı konuşuruz bu boşanma işini napıcağımızı" "Bu iş uzuyor Miran" Miran"şimdi ne diyelim içeri girip?İstanbuldan döndüğümüzde kavga etdiğimizi bitirmek istediğimizi söyleriz.Armin yıllardır istediğim bir iş bu.Şuan boşanma işi öne geçerse o işi yapamam.Lütfen benim için son kez bir şey yap." Ona yardım etmek istiyordum.Dedikleride mantıklıydı.Her kese boşanma için sebep sunmuş olucaktık. "Tamam." Yengem bize seslendi ve odadan çıktık. Miran"Biz İstanbula gideceğiz.Hiç vakit kayp etmeyelim buradan gidelim havalimanına" Kolundan hafif sıkarak kimsenin duymayacağı tonda"Benim kiyafetlerim bavulum yok ne şimdi gitmesi" Miran"merak etme o hall olunur" Her kes onayladı ve kapıdan bizi uğurlamağa çıktılar.Annem elime 3-4poşet sıkıştırdı. "Kızım götür bunları.İyikide almışım ha."dedi gülerek "Anne bunlar ne?" "Hiç bir iki parça bir şey.Giyersin" Anneme teşekkür etdim elinden yüzünden öptüm ve yola koyulduk. Uçuş başlamıştı bile. Miran"Sever misin İstanbulu?" "Evet.Güzel şehir.Çok gezmedim ama hep filmlerde falan yada abimleri konuştuklarından çok şey duydum" Miran"Seninle anlaşma yapalım.İşimizi bitirdiğimiz zaman her gün eğlenelim,gezelim.Tadını çıkartalım.Sana asıl İstanbulu göstereyim" Gülerek"Seninle 2lafı zor konuşuyoruz nasıl eğleneceğiz?" Miran"sen tamamen yanlış tanımışsın beni.Sen olmasan ben Mardinde olmazdım.İstanbulun o görmediğin gece ve gündüz hayatındaydım.Tabi evlendik başımız bağlandı diye yapamıyoruz sanıyorsun.Var mısın?" Dedikleri cazip gelmişti.Biraz eğlenmenin kime zararı gelirdiki?"Tamam kabul ama Mardine dönünce 2yabancı olucaz." Miran"Peki anlaştık o zaman."