Tanıtım

43 6 40
                                    

Selammm ilk kurguma hoş geldiniz, iyi okumalar diliyorum hepinize.

***

Tam karşımdaydı zangır zungur titrememe neden olan şey. Bembeyaz olmuş bir ten, kan gölünde yüzen bir ceset. Kırmızı kan ile karışan saçlarını gördüğüm an yutkunamamıştım. "Çok güzel sacları varmış", diye geçirdim içimden. Etrafımdan gelen sesleri algılamakta zorluk çekiyordum. "Kuzey o.. ö-ölmüş mü?", diye soruyordu birisi. O an içimden dedim ki "Kızım şimdi tam anlamıyla sı*tınız."

7ay önce

Ben Gece, hayatımın 17 senesini ailem ile izmirde geçirmiş, 18. yaşıma bastığımda, kendimi valizim elimde hayallerimin peşinden koşarken buldum. Sağ elimde kedim portakalı taşıdıgım kafes, sol elimde ise kapalı mavi renginde olan valizim. Evet gidiyordum, annemlerin „Kızım izmirde bir üniversiteye gitsen olmaz mı?" türünde olan yalvarmalarına rağmen gidiyordum.

Sabah saat 10 civarı müstakil evimizin önünde babam ile annemin gelmesini bekliyorduk. Kendisi mutfakta unuttuğu sarmaları getirmek için yanımızdan ayrılmıştı. O esnada üstümdekileri kaçıncı kez incelediğimin farkında değildim. Üzerime sade mavi bir crop, evet mavi rengine bayılıyorum, altımada dolabımdan bulduğum siyah bir kot şort giydim. Ayağımda ise siyah nike simgesi olan beyaz air force'larım. Akşama doğru havanın soğuma ihtimalini gözden geçirerek yanıma beyaz hırkamı almaya karar vermiştim. İlk başlarda halka küpelerime takılarak sorun çıkarmıştı ama her şeyi yoluna sokmayı başarmıştım. Son olarak uzun hafif dalgalı olan esmer saçlarımı yukarıdan bir at kuyruğuna topladım. Makyaj yapmayı pek beceremediğim için sadece maskara ile kirpiklerimin üzerinden geçmiş ve dudaklarıma hafif bir ruj sürmüştüm.

Kısa bir süre sonra vedalaşma vakti gelmişti. Önce babama sonra anneme sarıldım, öptüm ve kokularını içime çektim. Gözlerim annemin dolmuş gözleri ile buluştuğunda, ağlamamasını, onları ilk fırsatta arayacağımı söylemiştim. Babam bana son sözlerini söylerken, annem portakala veda ediyordu. Duyduğumuz korna sesi ile beni havaalanına götürecek olan taksinin geldiğini anladık. Onlara gelmenize gerek yok dememe ragmen beni yanlız bırakmayıp taksiye kadar eşlik ettiler.

Babam taksici ile konuşurken, istemeye istemeye valizimi bagaja koyan annemi izliyordum. İkinci bir vedalaşma sonrasi bine bilmiştim, portakalı kenarıma koymuş ve kemerimizi takmıştım. Dışarıdaki aileme onları göremeyene kadar el sallamıştım.

İzmiri son kez izliyordum, yolculuğun sonunda şöför beye ücreti verip valizimi çıkartmıştım. Ağır adımlar ile beni hayallerime götürecek olan uçağıma doğru yürüdüm. Kahvemi yudumlarken "Bekle beni Istanbul Atlas Üniversitesi, başım dik bir şekilde geliyorum", diye geçirdim içimden.

***
Evett tanıtım nasıl dı?

Fikirlerinizi bekliyorum, yazım hataları için ise özür diliyorum

kendinize iyi bakın

sevgiler
yazarınız ecolino
ay bu çok güzel oldu artık bölüm sonlarına böyle yazacağım slkdlaksksls

İçimizden biriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin